Arkadaşlar sınır hiçbir zaman koymadım ama 1K ya yakın kişi okuyor bölümleri ama yorumlar 100'e bile çıkmıyor. E bölüm istiyorsunuz ama hevesim olmayınca nasıl yazayım?
O yüzden ilk kez sınır koyacağım özür dilerim.
Geçmek için random, emoji falan atmayın lütfen.
Sınır: 350 yorum. Daha öncesinde bir günde 500'e çıktığınızı hatırlıyorum, fazla değil bence. Umarım empati yapıp beni anlayabilirsiniz. Çok seviyorum sizi. ♡
💉
"Sakin ol." dedim ellerini tutup gözlerine bakarken. "Seni isteyecekler ve biz vermeyeceğiz, sonra her şey bitecek tamam mı?"
Derin nefes verip peçesini açtı ve hızlıca su doldurdu. "Ya verirlerse?"
"Hayatım ülkemizde henüz eşcinsel evliliği yok, sen rahat olsana."
Kapının çalması ile yerinde tepinip yere çöktü ve elinin birini göğsüne vurdu. "İstemiyom gönder onlari por favor, Allah askina."
Karşısına çömelip gerçekçi dursun diye taktığımız destekli sütyeni düzeltmeye çalıştım. "Vurma, içi boş olduğu için içe kırılıyor."
Omuzlarını çocuk gibi kaldırıp indirirken zorla ayağa kaldırıp peçesini taktım ve makyaj yaptığımız gözlerine baktım. "Sen sadece sakin ol."
Mert dünden razı gibi kıvırta kıvırta odadan çıkıp kapının önüne geldiğinde Hatice Nine ve Babaannem gülmemek için ikisine de bakmıyorlardı. Tüm olayı anlattığımız dedem ve Hatice Ninenin kocası Ahmet Dede ikisini şöyle bir süzüp kapıyı açmalarını söyledi.
Osmiş ağlar gibi ellerini gözlerine götürdüğünde Mert eline vurdu. "Aptallık etme Osmiye, makyajın bozulacak."
Hayat kolumu dürttüğünde ona baktım. Kulağıma yanaştı. "Onlar bize oyun oynadılar, biz de intikam için bunları evlendirelim nasıl fikir?"
"Kocamı kimselere vermem." dediğimde kafama vurdu. "O senin kocan değil."
"Ama olacak." dediğimde kapıyı açmışlardı ve önce dedemlerin yaşındaki Arif Dede girmişti. Mert hemen elini öpünce gülmemek için dudaklarımı ısırdım. Yerlere yatarak gülmeme ramak kalmıştı.
Osmiş de onu taklit edip önce Arif Dede'nin elini öpmüşler, sonrasında peşinden gelen en büyük kızı, yani piknikte istemeye geleceklerini söyleyen Alime Teyze'nin elini öpüp sarılmışlardı.
Biz de aynı şekilde karşıladığımızda içeri geçtiler. Birkaç kişi daha girdikten sonra en son o ikiz damatlar da girdi ağızları kulaklarında sırıtarak. İkisi aralarında bir kere bakışıp bir şeyler söylediler kendi kendilerine. Sanırım Osmiş'i ve Mert'i paylaşıyorlardı. Arkadaki adam Osmiş'in karşısına geçip eline çiçek ve çikolata verdiğinde aradaki boy farkı ile kıkırdadım. Hayır çok kısa değillerdi ama bizimkiler onlardan yaklaışık 10-15 santim kadar uzundu.
Mert'in mustakbel kocası elini tutup üstünü öptü. "Memnun oldum hanımefendi."
Mert hızla elini çekip ince sesi ile "Ay hoşt!" dediğinde adam sırıtarak yanından gitti. "Naz yapıyor."
Diğer adam da uzun uzun Ricardo'nun gözlerine bakarken Ricardo bana döndü ve kafa salladı. Sakin olması manasında gözlerimi kırpıp kafamı eğdim. Tekrar damat adayına döndüğünde adam dudağının kenarını kıvırarak gülüp büyüklerle de selamlaştı ve bize bir kafa selamıyla salona girdi.
Biz de beraberinde girip yerleştiğimizde Osmiş'in yanındaki sandalyeye oturdum. Hemen elimi tutmasıyla zorla güldüm. "Ablam ya, nasıl da heyecanlı!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İspanyol Translatem. | Texting 🏥
Chick-Lit07.05.2021 💉 @geleceginkurtaricisi: İspanyol bebesiymişsin @geleceginkurtaricisi: Çevir bakalım şu saç boyamın arkasındaki yazıyı Türkçeye @O. Ricardo_bytr: Translate var? @geleceginkurtaricisi: Artık benim translatem sensin aslanım 💉 Saç bahane...