VEDA

1.1K 43 2
                                        

Dudaklarımızı ayıran ben oldum.
Birkaç adım zorda olsa geriye gittim.
Ayaklarım tutmuyor gibiydi.Gözlerine baktım hala o garip bakış vardı.O bakışın altında yatanları bilmek istedim o an.

Arkamı döndüm,gün batımında göl çok güzel gözüküyordu.Burdaki tek kusur bizdik.Birkaç dakika gölü seyrettim.O da yanıma gelip izlemeye seyretmeye başladı manzarayı.Uzun süre ikimizde de ses çıkmadı.

En sonunda dayanamayıp konuşan ben oldum"Niye yaptın böyle bir şeyi ,niye öptün beni, sevmediğini söyleyen sen değil miydin?Aklımla mı oynuyorsun benim he söylesene"cümlelerimi söylerken hiç yüzüne bakmamıştım.
Ama o bana doğru döndü,ağzını açıp bir şey diyecekti ki susdu.Bu kadar zor olan neydi,beni görmüyor muydu?

En sonunda cümlesini kurabilmişti ki"Gidiyorum ben,bu yüzden çağırdım seni"dedi.
Söylediği şeyin ağırlığını bilmiyordu.içimden geçenleri bilmiyordu.
Yüzüme bakıyordu sadece.Bir tepki bekliyordu belki de bilmiyorum.Ama istediği tepkiyi vermeyecektim çünkü ben bağırmaktan çok yorulmuştum.Bağırsamda duymuyordu zaten.

Kafamı çevirip yüzüne baktım"Niye öptün beni,gidecektin madem neden umut verdin bana?Bu kadar korkak olmak zorunda mısın?Gerçekleri söylemek bu kadar mı zor"deyip göle baktım tekrar.
Etraftaki kızıllık şu anki en güzel şeydi.
Derince ciğerlerine bir nefes çektiğini duydum.

Elini çeneme attı yüzümü kendine çevirdi.
Çenemi biraz hafif okşadı hissetmiştim.
"Şu an sadece vedalaşsak olmaz mı?"
Elini yüzmden kurtarıp ittim onu."Nereye gidiyorsun?Hiçbir soruma cevap vermiyorsun.Tek bildiğin kaçmak,bir kere dürüst olsan olmaz mı?"diyebildim.

İşaret parmağımı ona doğru kaldırıp salladım"sen yalancının tekisin duydun mu beni, inanmı- sana inanmı-"cümlemi tamamlayamadan tekrar öpmüştü beni.
Ama bu sefer sert değildi.Hissediyordum veda eder gibiydi.Bu sefer bende karşılık vermiştim.İçten içe buda benim vedam oluyordu belkide bilmiyorum.

Uzun bir süre öpüştük.Ağzındaki belirgin olmasada alkol tadını almıştım.En sonda nefessizlikten çekilen ben olmuştum.

Şimdi ise karşısında ağlıyordum.Sanırım deliriyordum. Bu kadar sulugöz olmam sinirimi bozuyordu bir yandanda.
Beni sevdiğini söylediği gün gideceğini söylüyordu.Çok ironikti, çok aşağılayıcıydı.Ama gidicekti işte.

Yüzüme çok derin bakıyordu.Gozlerini gözyaşlarıma getirdi.Eğilip gözyaşlarımı emip öptü.En son alnımı öptü.Elimden tuttu,gidelim artık geç oldu."
Gitme vakti gelmişti işte bu sondu.
Kafamı salladım.Hiçbir soruma cevap vermeyecekti anlamıştım artık.
Son kez güzel manzaraya çevirdim yüzumü.

Bu günu,burayı unutmayacaktım.Çok şeye şahitlik etmişti burası.
Büyük bir kabullenmişlikle bindim arabaya o da bindi peşimden.

Uzun ve sessiz bir yolculuk yapmıştık.Sanki konuşmak yasak gibiydi.
Sonunda bizim eve yakın bir yerde durmuştu.
İçimden hiç inip gitmek gelmiyordu.
"Geri gelecek misin?"sözüyse istemsiz çıkmıştı ağzımdan.

Kenansa güzel bir gülümsemeyle" söz senin için gelicem"dedi.Gözlerindeki güven beni umarım yanıltmaz diye geçirdim içimden.Söz vermişti.Gerçi dönse ne değişecekti ki?"
Dediğine kafamı salladım sadece.

Tam kapıyı açıp inecektim ki Kenan bir anda sarılıp"Seni sevdiğime inan lütfen sana bu konuda hiç yalan söylemedim."dedi sarılmışken.

Vücudunu geri çekti,gözlerinde gördüğüm yaşlarla bir kez daha şaşırmıştım.Çünkü Kenanı daha önce ağlarken hiç görmemiştim.Onu böyle görmek çok kötü hissettirmişti.
Bu sefer ben onun yaşlarını sildim elimle.
Dudağına tüy kadar bir öpücük bıraktım.
Ardından geri çekilip indim arabadan o da birkaç dakika arkamdan bakıp gitti.

SINIR 25 VOTE


İMKANSIZ AŞKIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin