5.BÖLÜM İŞ TEKLİFİ

3.7K 213 12
                                    

Damla sonunda aklını toplayabildiğinde koşarak mezuniyet salonunu terk etti. Kaan da hızlıca oradan uzaklaşarak kendini dışarıya attı. Bahçenin kenarındaki demirliklerinden tutarak derin bir nefes verdi. Damla'ya farkında olmadan çekiliyordu. Tıpkı adı gibi içine damla damla işliyordu. Takım elbisesinin cebinden sigara paketini çıkartarak içine derin bir nefes çekti.

Damla üzüntüyle aynadan kendi yansımasına baktı. Burada olmamalıydı insanların alay konusu olmamalıydı. Nefret ediyordu bu durumdan? Aynadaki abartılı makyajıyla bir kez daha karşı karşıya geldi. Bu o değildi ki?

Kapı sesini duyunca hızlıca arkasına döndü. Burcu sıkıca arkadaşına sarıldı.

''Geçecek hepsi inan bana.''

''Eski Damla olacaksın.''diyen Erva'ya da tebessüm etmeden edemedi. Arkadaşlarının dediklerinin olmasını çok isterdi ama bir türlü başaramıyordu çünkü çabalamaya güç bulamıyordu.

''Hadi içeri geçelim.''diye onu yönlendirdi.

Damla suratı beş karış orada eğlenenleri izliyordu. Buraya ait değildi. Dışarıdan bir insanın gözüyle bakınca kendini çok gereksiz bir detay olarak gördü.

Kısa süre sonra olayın başrolü olan kişi de salona girdi. Bir an Kaan'la Damla göz göze geldiler. Damla kafasını giriş kapısının olduğu yerden hızlıca uzaklaştırarak önündeki masaya çevirdi.

Gecenin sonuna yaklaştıklarında arkadaşları samimi bulduğu insanlarla vedalaştı. Kendisine bakan birkaç kişiye soğuk bir gülümseme göndererek mezuniyet salonunundan uzaklaştı.

''Bu gecenin hiç bitmeyeceğini düşündüm.''diyen Damla'ya iki arkadaşı bıkkınlıkla baktı.

''Fazlasıyla güzel bir geceydi. Bir köşeye geçip surat asarak oturacağına eğlenseydin böyle konuşmazdın.''dedi.

Arkadaşları kendisine tezat olarak fazla deli ruhluydu. Damla çoğu kez onlara ayak uydururken zorluk çekiyordu. Onların söylenmelerini kulak arkası ederek Burcu'nun arabasına bindi. Burcu onları evine bırakırken Damla

''Yukarı çıksana.''

''Yok geç oldu eve gitsem iyi olacak. Bugün fazlasıyla yoruldum.''

Damla kafasıyla onaylarken adımlarını eve gitmek için yönlendirmişti. Erva hiç düşünmeden Damla'nın koluna girdi. Topukluluklarla zorlukla yürüyen Damla için bu iyi bir destek olmuştu.

Eve girdiklerinde Damla sıkıntıyla kendini koltuğa attı. Ne zor bir gündü onun için. Kaan denilen çocuğun sürekli yanına gelip kendisiyle uğraşması dişlerini sıkması için yeterli bir sebepti.

Erva mutluluk içinde konuştu.

''Rüya gibi bir geceydi.''

Damla arkadaşına kötü bir bakış atıp adımlarını odasına yöneltti.

''Ben yatmaya gidiyorum, iyi geceler.''

Erva başıyla onaylarken hızla arkasını dönüp Damla'ya baktı.

''İlaçlarını unuttun yine.''

Damla arkadaşına minnetle gülümserken mutfağa geçip bir bardağa suyunu doldurup odasına geçti. Yatağa uzandığında bugün olanları düşündü, kendini bilmez çocuğun ona karşı olan tutumlarını düşündü. Zorlukla uykuya daldı.

Kaan cephesinde ise olaylar tahmin ettiğinden de vahimdi. Fiyasko lakabını alsa yeriydi. Damla denilen kıza olan yaklaşımları tam bir fiyaskoydu. Ona yakınlaşma çabaları büyük bir hüsranla sonuçlanıyordu. Neden o kızı düşündüğünü, neden ona yaklaşmaya çalıştığını kendisi de bilmiyordu ama kızın reddedmesi ona karşı meydan okuması onu gözünde haylice farklı kılıyordu.

HAFIZAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin