Damla hiç istemese de bugün sınıftan bir arkadaşının doğum gününe katılacaktı. Saks mavisi elbisesinin içinde doğal güzelliğiyle parlıyordu. Saçlarını toplama gereği duymamıştı. Aynadan kendine bakarken Erva'nın sesini duydu. Yine birileriyle konuşuyor olmalıydı. Omuz silkerek dolabına ilerleyip çantasının içine eşyalarını koymaya başladı.
Erva arkasını kolaçan ederek kısık sesle telefondaki kişiyle konuştu.
''Her an Damla gelebilir.''
''Hayır, hiçbir şeyin farkında değil. Ara sıra sıkıştırıyorum hatırladığın bir şey var mı diye bana hatırlamadığını söyleyip duruyor.''
Arkasını tekrar kontrol etme iç güsüsüyle dönerek sesini daha da kısarak
''Olursa söylerim, lütfen arkadaşıma bir şey yapmayın.''dedi. Bir an da salona giriş yapan Damla'yı görünce
''Tamam, anladım. İlginiz için teşekkür ederim, kapatmam gerekiyor.''diyerek konuşmayı sonlandırdı. Şüphe içerisinde arkadaşının yüzüne baktı. Konuşmayı duyacağını sanmıyordu kısık sesle konuşmuştu ama yine de endişeyle arkadaşının yüz hatlarında dolaştırdı gözlerini.
''Erva ne işler çeviriyorsun sen? Sevgilin mi var?''derken Erva tuttuğu nefesini dışarı bıraktı.
''Hayır canım ne sevgilisi. Sadece....'' diyerek konuşmasını nasıl devam ettireceğini düşünürken Damla,
''Bir problem mi var? Anlatmak ister misin?''diye arkadaşına baktı.
Erva o an panikle aklına gelen yalanına sımsıkı sarılarak konuştu.
''Benim çok yakın bir arkadaşım, ama sen bilmezsin. Ona yardım ediyorum. Zor dönemler geçiriyor. Onun için yardım kampanyası gibi bir şeyler yapmaya çalıştım. Başka bir arkadaşım da ona yardım etmeye çalışıyor. O yüzden zaten sen de duymuşsundur telefonu kapatırken ilgin için teşekkürler demiştim. Olay bu.''
''Peki, neden bana söylemedin. Ben de yardım ederdim.'' dedi şüpheli gözlerle arkadaşını incelerken, Erva o an sapsarı kesilmiş konuşmasını hızlıca tamamlıyordu.
''Senin başından geçenler malum. Seni daha da üzmek istemedim. Dedenin ölüşü, maddi olarak da desen zaten parasal sıkıntılar yaşıyorsun.''
''Haklısın ama elimden geldiği gibi yardım etmeye çalışırdım. Gerçekten manevi olarak da maddi olarak da yardıma ihtiyacın olursa elimden geldiğini yapmaya çalışırım..''dedi Damla üzgün olduğunu da sesine yansıtarak konuşmuştu.
''Tamadır aklımda.''diyerek parmaklarını başına getirerek zafer işareti yaptı.
Doğum günü çoğu insan için eğlenceli geçiyordu. Damla sıkıntıyla saatinin dolmasını bekledi. Doğum günü oyunları ve şişe çevirmece oynuyorlardı. Birkaç dakika daha durup arkadaşının hediyesini verip oradan ayrıldı.
Evinin önüne geldiğinde binanın girişinde Burcu'yu gördü. Burcu arabasının uzaktan kumandasına basıyordu. Damla'ya fark etmemiş gibiydi. Hızlı hızlı apartmana girdi. Damla da arkadaşının arkasından hızlıca ilerledi. Burcu fazla hareketli ve hızlıydı. Burcu eve girdikten sonra Damla anahtarıyla kapıyı açarak içeri girdi.
Burcu ve Erva'nın konuşmaları duyuluyordu odadan.
''Çok şaşırtıcı ama ben çok heyecanlıyım.''
''Bence Damla'ya söylememelisin.''
''Kaan'dan dolayı söyleme diyorsun değil mi?''
Damla kendini belli etmek isterceine dikleşerek odanın kapısını araladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HAFIZA
Teen FictionGenç Kurgu #63 = 30.12.2016 "Kaçan kovalanır mı?İşte bizim hikayemiz de koşuşturmayla başladı." Damla hafızasını kaybetmiş bir kız ve geçmişin ona oynadığı amansız mücadeleden kaçarken Kaan Poyraz'la karşılaşır. Kaan Poyraz da kim mi?.... Hafızasını...