''Kenan Amcayla konuştun mu?'
Bu soru cümlesi ortaya çığ gibi düşmüştü. Bir müddet ortamda sessizlik uzayıp giderken Erva sonunda sesini zorlukla da olsa bulmuştu. Konunun hızlı bir şekilde değişmesine anlam verememenin şaşkınlığını üzerinden atarak konuştu.
''Hayır ama yakın bir zamanda konuşurum. Sen asıl az önceki olayı düşün?''
Damla işte bundan korkuyordu. Konunun tekrar Kaan'a gelmesinden. Sıkıntıyla bakışlarını yere indirdi. Gerginlikten dolayı parmaklarıyla oynarken arkadaşının dediklerini duymamış gibi yapmayı tercih ederek
''En kısa zamanda bu işi hallet Erva. Böyle her yaptığımı bilmesine gerek yok. Bu nasıl yardım ya?''
''Off, Damla. Nerden bileyim ? Yardım yardımdır işte.'' dedi.
İki adım sonra hastaneye gelmişlerdi bile. Randevulu gelmişlerdi bu sebeple kısa süre içinde danışmadaki kadının onlara döneceğinden eminlerdi. Damla gerginlikle dudağını dişlerken yanındaki arkadaşından destek almak isteyerek endişeli bir şekilde arkadaşının gözlerinin içine baktı. Sonuç belliydi. Ama Damla artık bu olumsuz cümleleri duyacak gücü kendinde bulamıyordu.
Beş dakikaya yakın bir süre sonra danışmadaki kadının
''Damla Hanım. Buyurun.'' diyerek eliyle doktorun kapısını işaret etti. Damla ayağa kalkarak kadının işaret ettiği kapıyı tıklatıp içeri girdi.
Orta yaşlara sahip doktor, gelen ikiliyi görünce gülümseyerek elleriyle oturmaları gereken yeri gösterdi. Damla, arkadaşlarının zoruyla özel hastaneye gelmişti ve şimdi bu durum onu çok daha germişti. Zorlukla gülümsemeye çalışarak karşısındaki doktora baktı.
''Hoş geldiniz Damla Hanım. Önceden tanışmış mıydık? Simanız tanıdık geldi.'' dedi.
Damla sıkıntısını belli etmeyerek ''Evet, geçmişte hafıza kaybımın teşhisini siz koymuştunuz.'' dedi. Teşhis özel hastanede konulduktan sonra Damla başka bir hastanede tedaviye başlamıştı. Maddi yönden iyi olmadığı için özel hastane pek tercih etmemişti. Bu ikinci gelişi sayılırdı. Erva, adamdaki hafızaya şaşkınca bakakaldı. Yıllar önce gördüğü hastasını unutmaması şaşırtıcı derecede o kişinin dikkatli de olduğunun göstergesiydi.
Doktor , Damla'nın cevabına memnun olurcasına başını sallayıp değerlendirme yaptı. Buraya tekrar gelmesindeki sebebi sordu. Orta yaşlı doktor gözlüğünü iteleyerek ellerini önünde birleştirip Damla'nın şikayetini dikkatle dinledi. Orta yaşlı adam, Damla'nın söyledikleriyle fazla şaşkın görünüyordu. Şaşkınlık içerisinde bilgisayarının ekranına dönerek
''Çok tuhaf. Eğer öyle dediysek şimdiye kadar her şeyi hatırlamanız gerekirdi. Hangi tarih demiştiniz?'' dedi mausunu hareket ettirerek. Bilgisayardan Damla'nın BBT'sine yeniden göz atacaktı. O tarihteki kayıtları bulabilirse tahlillerine de bakacaktı. Damla net bir tarih vermeye çalışsa da tam emin olamamıştı. Doktor bilgisayarın ekranında aradığı sonuçları görmenin rahatlığı içerisinde genç kıza döndü.
Sedyeyi göstererek oraya uzanmasını istedi.
''Önce bir fiziksel muayene yapalım?''
Doktor, Damla'nın reflekslerini, koordinasyonunu ve duruşunu kontrol ettikten sonra
''Çok şaşırtıcı. Üstelik tedaviye bile gerek duymadan iyileşmeniz gerekirdi. Çünkü stres kaynağı geçtikten sonra zamanla düzelmesi gerekirdi. Üstelik siz hafızanızın yerine gelmesi için hafızanızı güçlendiren ilaçlar kullandığınızı söylediniz.'' dedi. Bir türlü doktor da olanlara anlam veremiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HAFIZA
Teen FictionGenç Kurgu #63 = 30.12.2016 "Kaçan kovalanır mı?İşte bizim hikayemiz de koşuşturmayla başladı." Damla hafızasını kaybetmiş bir kız ve geçmişin ona oynadığı amansız mücadeleden kaçarken Kaan Poyraz'la karşılaşır. Kaan Poyraz da kim mi?.... Hafızasını...