My love

28 3 15
                                    

Merhabaaa

Özlemişim buraları

" Taehyung şuna bak! Çok mutlu oldu! " diye evin içinde heyecanla bağıran çocuk uzun zamandır görmediği kedisini yeni yerine yatırmıştı. Taehyung gülümseyerek onları izlerken Jungkook hiç vakit kaybetmeden kediden ayrılarak adamın yanına gitmiş ve ona sarılmıştı.

" Çok teşekkür ederim bunlar çok güzel. " demesinin sebebi Jungkook'un hiç beklemediği bir şekilde eve gelmeden önce Taehyung'un bir kaç yere uğrayıp kedisi için eşyalar almsasıydı. Jungkook'un yaşadığı şeylerden dolayı henüz bir şeyler almaya vakti olamamıştı. Bu yüzden Taehyung'un bu düşünceli tavrı sayesinde ne yapacağını bilemese de mutluluktan havalara uçmuştu. Ayrıca Taehyung yoldayken büyükannesi içinde çiçek almış ve yaşlı kadının da gönlünü fet etmeyi başarmıştı. Onun bu nazik ve düşünceli halleri Jungkook'u etkilemekten başka bir şey yapmıyordu.

Çocuk geri çekilirken Taehyung sakin bir şekilde " Teşekküre gerek yok. " demişti. Jungkook gülümseyerek kendi kendine oynayan Tata'sını izlemeye başladı.

O sıra da mutfaktan gelen sesle ikiside oraya dönmüşlerdi. " Jungkook. Buraya bakar mısın tatlım? " diyen kadınla çocuk hemen ayaklanmıştı. " Sen burada bekle Taehyung geliyorum. " demesiyle adam onu onaylamıştı.

Jungkook mutfağa girdiğinde büyükannesinin hazırladığı sofrayı görmüş ve ağzı açık kalmıştı. Normalde bu kadar çok yemeği özel günlerde yaparlardı. Bir de bunun üstüne hâlâ bir şeyler hazırlamak için uğraşan kadını gördüğünde " Büyükanne. " diye fısıldamıştı. Kadın onu gördüğünde gülümsedi.

" Elim kirlendi. Şu hazırladıklarımı sofraya götür müsün? " diye sorduğunda Jungkook onu ikiletmeden tezganın üzerinde duran dolu tabakları masaya götürmeye başladı.

" Büyükanne bu kadar şeye ne gerek vardı? " diye sitemkâr bir şekilde sormuştu.

" Ne demek ne gerek vardı? Bak arkadaşın gelmiş o kadar. Hem bir sürü şey de almış gelirken. " dediğinde elindeki şeylerle uğraşmayı bırakmış kapıya doğru bakmıştı. Taehyung'un etrafta olmadığında ise masayı düzenleyen torununa yaklaşıp fısıldamıştı.

" Jungkook sen bu adamın sadece arkadaşın olduğuna emin misin? " diye sorduğunda çocuğun gözleri irice açılmış, şok içinde büyükannesine bakmıştı.

" O da nereden çıktı. Yani arkadaşız tabiiki de. " diye bir yalan atmıştı. Açıkçası dürüst olacak olsa bile ne diyeceğini bilemiyordu. Taehyung onun neyiydi kendisi de emin değildi.

Taehyung onun için çok şey yapmıştı. Arkadaşlar böyle olmazdı.

Taehyung'la birlikte uyumuşlardı. Arkadaşlar bunu da yapmayabilirdi.

Onlar öpüşmüşlerdi! Arkadaşlar öpüşmezdi.

Onlar şimdi neylerdi?

Büyükannesi torunun çok üzerine gitmemek için konuyu kapatmış ve " Öyle olsun bakalım. " diyip sofraya son eksikleri koymaya başlamıştı. Jungkook'da biraz ona yardım ettikten sonra mutfaktan çıkıp salona geri dönmüştü.

İçeri girdiğinde asla karşılaşmayı beklemediği bir manzarayla karşılaşmıştı.

Taehyung diĝer günlerin aksine bugün üzerine giydiği takım elbisesinin sardığı bacaklarını açmış bir şekilde koltukta otururken elinde neredeyse görünmeyecek kadar küçük kalan kediyle oynuyordu. Bunu yaparken yüzünde fark etmediği bir gülümseme oluşurken Jungkook'un bakışları o gülüşte takılı kalmıştı.

Adamı çok fazla bu kadar mutluyken görmemişti. Zaten giydiği takım yüzünden Jungkook gözlerini ondan alamazken bir de bu manzarayla daha çok kapılmıştı adama.

Blindé | taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin