Some more loves

19 3 10
                                    

🎀

İyi okumalarr

" Ah yeter artık kurtarın beni şu adamdan. " diyerek öfkeli bir şekilde odaya giren çocuğun yüzü kıpkırmızıydı. Bunun sinirden olduğu kesindi.

Hastane yatağında yatan çocuk şaşkınlıkla arkadaşına bakıyordu. " Ne oldu Jin? " diye sorduğunda yanında oturan Hoseok'da en az onun kadar merak etmişti.

Jin yumruklarını sıkarak yürüdü ve odadaki boş koltuklardan birine sert bir şekilde oturdu. " Şu takım elbiseli adam beni deli ediyor. Sabahtan beri küçük bey diyerek peşimde dolaşıyor. Delireceğim. " dediğinde iki çocukta gülmeye başlamıştı. Bahsettiği kişi Kim Namjoon'dan başkası değildi.

Sadece durmadan ağlayıp duran Jin için üzülmüştü ve yardımcı olmak istiyordu. Ama bu Jin'in sinirlenmesine neden olmuştu.

" Sanırım Jungkook'un yakını o adam. " diyen kişi yatakta yatan Jimin'di. Arkadaşlarını gördüğünde biraz daha kendine gelmişti.

Jin çocuğun söylediği şeyle tekrar sinirlenmişti. " Jungkook'un ne işi var öyle değişik tiplerle? Daha adını bile bilmiyoruz. " dediğinde tüm odada bir sessizlik oluşmuştu. Sessizliği bölen şey ise

" Adı Namjoon. " diyen adamın sesiydi. Odadaki herkes şaşkınlıkla ona dönerken dakikalardır duvara yaslanmış bir şekilde onları izleyen Yoongi'den başka biri değildi o adam. Panik haldeki arkadaşlarını sakinleştirmeye çalışan Jimin onun varlığını tamamen unutmuştu.

Yoongi ise hiç sesini çıkartmadan onların Namjoon hakkındaki düşüncelerini dinlemişti. Evet RM'nin gerçek ismini biliyordu. Ve şu an buradaki kimse onun örgütten olduğunu bilmediği için açık bir şekilde söylemişti.

Odadakiler ona şaşkınlıkla bakarken yaslandığı duvardan ayrılıp yatağın yanına doğru ilerledi. Bakışları bir süre Jin'in üzerinde dolaştı. " Namjoon düşünceli bir adamdır. Senin için endişelenmiş olmalı. Rahatsız olduysan onun adına ben özür dilerim. " Jin adama bakarken onun kim olduğu hakkında hiç bir fikri olmadığı için bakışlarını Jimin'e çevirdi. Sanki kimse duymayacakmış gibi sessiz bir şekilde " Bu kim Jimin? " diye sorduğunda Hoseok'da ne olduğunu anlamaya çalışıyordu. Jimin Yoongi'ye bir bakış attıktan sonra arkadaşına döndü.

" Bu Yoongi hyung. Jungkook'un arkadaşıymış. Ben uyanana kadar başımda beklemiş. " dediğinde bunu söylerken yüzündeki mutluluk her şekilde anlaşılıyordu.

Bu sefer Hoseok Yoongi'ye baktığında " Bu Jungkook'un ne kadar değişik arkadaşları varmış. " dediğinde Jimin'in ona sert bir şekilde bakmasıyla susmak zorunda kalmıştı.  Yoongi ise bunu duymamış gibi yapmayı tercih etmişti.

" Bizden büyük olmalısın. Kaç yaşındasın ki? " diye sorduğunda Jungkook'un gerçekten böyle büyük insanlarla ne yaptığını anlamaya çalışıyordu.

Yoongi derin bir nefes alarak baktı çocuklara. " 30 yaşımdayım. " dediğinde Jimin hariç diğer iki çocuk ona şaşkınlıkla bakmıştı.

" Vay canına hiç belli etmiyorsun. " diyen Hoseok'dan başkası değildi. Yoongi çocuğun söylediği şeyle gülümserken o konuşmaya devam etti.

" Mesela ben Jimin biraz daha başını belaya sokmaya devam ederse 30 yaşında kalp hastası bir dedeye benzeyeceğimi düşünüyorum. " dediğinde burada arkadaşına gönderme yapmayı eksik etmemişti. Yoongi buna sesli bir şekilde güldüğünde Jimin kaşlarını çatmıştı.

" İkinizde gidip bana yiyecek bir şeyler mi getirseniz? Çok acıktım da. " dediğinde Hoseok ve Jin birbirlerine bakarak onu haklı buldular ve kafalarını sallayarak kapıya doğru yürüdüler. O sırada Hoseok Yoongi'ye döndü.

Blindé | taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin