-1 yıl sonra-" Taehyung! En son hazırladığım çizimlerimi gördün mü? " diye yüksek sesle konuşmuştu Jungkook, aşağı katta olan sevgilisinin kendisini duyabilmesi için. İçinde bulunduğu odada bir süre tuval ve boyanın arasında bir kargaşada kalmıştı.
Taehyung ise sevgilisinin sesini duyduğunda çalışmak için eline aldığı tabletini bir kenara bırakıp oturduğu koltuktan kalkarak
merdivenlerin ucuna kadar gelip yukarı seslenmişti. " Buradalar. Hadi sende in artık da gidelim. " dedi adam bıkkın bir sesle. Yaklaşık yarım saattir sevgilisinin hazırlanmasını bekliyordu. Hatta en sonunde pes ettiği için işleriyle ilgilnemeye bile başlamıştı.O gün bir sanat galerisine gideceklerdi. Jungkook'un gecelerce uyumayarak hazırladığı bazı tablolar orada sergilenecekti. Bu yüzden ikiside heyecanlıydı.
Evet Jungkook okulu bitirmişti. Onca yaşadığı şeye rağmen son senesinde sevgilisinin de destekleriyle nefes bile almadan çalışmış ve okulu birincilikle bitirmişti. Daha sonra ise kendine özgü tablolar çizmeye başlamıştı. Taehyung her ne kadar yardım etmek istede de asla kabul etmemiş kendi emekleriyle ilerlemişti. Şu an Taehyung'un yardımıyla kendi galerisini bile açabilirdi ama sadece ayakları üzerinde durmak istiyordu.
Bugün gidecekleri yere bakılırsa bunu başarmaya başlamıştı bile. İşte bu yüzden sevgilisi kendisiyle gurur duyuyordu.
Genç adam çalışmalarını yaptığı odadan çıkıp yatak odalarına gitmişti. Odanın içinde ki uzun boy aynasında son kez kendine baktıktan sonra saçlarını düzeltti. Son bir yılda saçları epey bir uzadığı için biraz kestirmişti. Ama böyle bile harika görünüyordu. Zaten saçları hâlâ uzundu. Jungkook kendine bakarken biraz gergin hissediyordu. Herzaman giydiklerinin aksine farklı bir tarzda giyinmişti. Taehyung'un seveceğini biliyordu. Bu yüzünde bir sırıtışın oluşmasına neden oluyordu. Ama bugün oldukça kalabalık bir yere gideceklerdi. Oradaki insanların verebilecekleri tepki endişelenmesine neden olsada hepsini bir kenara attı.
Hazır olduğuna karar verdiğinde gülümseyerek odadan çıktı ve merdivenlere doğru yürümeye başladı.
O sırada Taehyung Jungkook'un biraz daha gecikeceğini düşündüğü için tekrar kalktığı koltuğa oturmuş, bacak bacak üzerine atarak tabletine bakmaya başlamıştı. Üzerinde herzamanki gibi bir takım elbise yoktu. Jungkook rahat giyinmesini istemişti. Taehyung ise altına siyah kot bir pantolon üzerine ise yinede vazgeçemediği beyaz bir gömlek giymişti. Daha sade durması içinde gömleğin üzerinden kot bir ceket giymişti.
O da bugün bir değişiklik yapmış ve genelde kıvırcık bıraktığı saçlarına düz bir şekil vermişti. Jungkook bunu gördüğünde neredeyse adama dibi düşeceği için bu Taehyung"un çok hoşuna gitmişti.
(İçinde beyaz gömlek olduğunu hayal edin eodndoxmslsns)
Adam işlerini halletmeye çalışırken Jungkook merdivenlerden inmiş ve büyük salonun kapısının önünde durmuştu. Taehyung adım seslerini duyduğunda kafasını kaldırıp yavaşca kapıya baktı. Jungkook'u gördüğünde o an nefesinin kesildiğine yemin edebilirdi. Ağzı hayretle açılırken tablet elinden kayıp gidecek gibi olmuştu. Şaşkınlığı yüzünün her yerinden belli oluyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Blindé | taekook
FanficGüney Kore'nin en büyük örgütlerinden birinin lideri Vante bir gün gözlerinde yıldızları gördüğü bir çocukla karşılaşır. " Gözlerin yıldızlar kadar parlakken ben asla karanlıkta kalmam Jungkook. "