19

1.5K 286 345
                                    

Sıcak, tutkulu, hızlı. Taehyung'la paylaştığımız ikinci öpücüğü üç kelimeyle tanımlayacak olsam, bunları seçerdim.

Dudaklarının benimkiler üzerinde bıraktığı his bir öncekinden çok daha farklıydı. Alt dudağımı kibar sayılabilecek ama yine de güçlü bir şekilde çekiştirdiğinde yüzümü iki yandan kavrayan geniş avuçlarının çene kemiğimdeki tutuşunun sahiplenici bir yanı vardı. Sanki bana ait değilmiş gibi hissettiren ve nereye koyacağımı bilmediğim ellerim tişörtünün eteklerini tereddütlü bir şekilde bırakmış, tek bir nefeslik süre için geri çekilip bu sefer sola yatırdığı başıyla tekrar dudaklarıma yapıştığında ise bir elimi göğsüne yerleştirmiştim. Kalbinin oralara yakın olan avcumda hissettiğim titreşim kendi göğüs kafesimde çırpınan organa ait hissettirse de hayır, onundu. İç gıdıklayıcı sesler eşliğinde, bir süredir bunu yapmayı bekliyormuş, istiyormuş ve beni öpmeyi bir an bile bıraksa bulut olup havaya karışırmışım gibi tutkulu bir şekilde dudaklarıma sahip olduğu için hem de. Hissetmediğini söyleme, demişti. Sikeyim, hissediyordum, en az onun kadar.

Ne ara bu noktaya gelmiştik, bilmiyordum. Kim Taehyung gerçekten de kanıma ne ara karıştığını bilmediğim bir çeşit alkol olmalıydı. Ne ara ilgim en yakın arkadaşından ona kaymış, daha da önemlisi, ne ara o da bana bu gözle bakmaya başlamıştı, bilmiyordum. Bir diğer emin olmadığım şey ise bu öpücüğün ileride bir şey ifade edip etmeyeceğiydi. Aceleci öpücükleri bir an için çeneme kaydığında benimin olduğu çukura dudaklarını kuvvetlice bastırmış, kuşlar gibi çırpınan kalbimle beraber göğsündeki elim omzuna tırmanırken diğer elimin parmakları ensesindeki saçları kavramış ve çenemdeki dudakları yüzünden arkamdaki duvara yaslanan başımla istemeden mırıldanmıştım. Bunun hakkında, bir saat ya da bir hafta sonra ne olacağımız hakkında düşünmek istemiyordum. Sadece anı yaşamak ve ona her şeyimi vermek istiyordum. Aynı o gece gördüğüm rüyadaki gibi hissediyordum şimdi, her şeyimi alabilir ve beni istediği gibi kullanabilirdi, gıkım bile çıkmazdı.

Çenemdeki dudaklarını tenimden çektiğinde küçük bir bebek gibi mızmızlanıp ayaklarımı yere vurmak ve şekerimi, yani dudaklarını geri istememek için zor durmuş, bunun yerine hızla dudaklarına atılmayı tercih etmiştim. Ayarlayamadığım istekliliğim ve heyecanım yüzünden parmak uçlarımda yükselip resmen üzerine atlayarak kollarımı boynuna sardığımda hafifçe geriye doğru sendelemiş, parmak uçlarımda durduğum için ondan biraz yüksekte kalan bedenimi belinden kavrayıp o pozisyonda kalmamı sağlamış ve bir olan bedenlerimizin dengesini kaybetmemesi için kollarını sıkıca etrafıma dolamıştı. Buna bayılmıştım, onu öpmek ve beni öpmesi bir yana kollarının arasında olmak ve onun tarafından değerli bir şeymiş gibi tutulmak derinlerde bir yerlerimi gıdıklamış, hissettiğim heyecan ve adrenalinden dolayı ayakkabılarımın içindeki parmaklarımı kıvırmadan edememiştim. Dudaklarına böyle bir atak yapmamı beklemiyormuş gibi burnundan sert bir nefes verdiğinde onu daha da şaşırtmak adına sıcaklığıma sızan dilinin ucunu dişlerim arasına kıstırmış ve hafifçe ısırmış, boğazından yükselen pes tondaki inleme karnımdaki kelebekleri tepiştiren bir titreşim olarak dudaklarımız arasında kaybolduğunda ise tükenen nefesimle geri çekilmiştim.

Yine de çok uzağa gitmek istemiyordum. Kirpiklerimizin neredeyse birbirine karıştığı ancak nefeslenebildiğimiz bir mesafedeyken gözlerimi araladığımda baygın bakan kahverengilikleriyle karşılaşmış ve dakikalardır dudaklarımın tadına bakmasına izin veren ben değilmişim gibi, tuhaf bir utanç duygusu ve ısının yanaklarıma yükseldiğini hissetmiştim.

Dudaklarım aralık, onunla paylaştığım nefesler ise aceleciydi. Bu kadar yakından hangi detayımı inceliyor ya da bu loş ışıkta ne görüyordu bilmiyordum ama bakışları sol gözümden elmacık kemiğime düşmüş, oradan kaşlarımın arasına çıkmış ve neredeyse burun köprümü süpüren kirpikleri yavaşça kapanıp açılmıştı. Bu kadar saf, böylesine çocuksu bir ifadeyi onda ilk defa görüyordum. Sanki saniyeler önce doğmuştu ve gözlerini açar açmaz gördüğü ilk şey bendim, öylesine acemi ve meraklı bir şekilde inceliyordu.

𝙝𝙖𝙧𝙙 𝙛𝙚𝙚𝙡𝙞𝙣𝙜𝙨, 𝙩𝙖𝙚𝙠𝙤𝙤𝙠Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin