14

1.6K 268 235
                                    

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

.

Küçük boy valiz ayaklarımın hemen önünde, ellerim valizin kulpunda, gözlerim önümdeki büyük yapıdayken aralık dudaklarımı kapatamıyordum.

Havalimanından buraya olan uzun taksi yolculuğu boyunca bu hafta sonunun nasıl geçeceği hakkında düşünüp durmuştum. San'ın annesi ve babasıyla tanışacak, bununla da kalmayıp düğün yüzünden gelen diğer akrabalarını da görecektim. Arkadaşlarının ve elbet Taehyung'un da burada olacağı kesindi. Camdan dışarıyı seyrederken girdiğimiz yollar değişmiş, içinden geçtiğimiz ağaçlıkları ve ormanları izlerken beni neyin beklediği konusunda tahminlerde bulunmuştum ancak bu kadarını ön görmem imkansızdı.

Taksiden indikten sonra ücreti ödemek için cüzdanımı çıkardığım sırada "Sorun yok," demişti dikiz aynasından güneş gözlüklerini gördüğüm adam. "Borcunuz çoktan ödendi, Bay Jeon."

Şaşkınlık ilk defa o dakikada vurmuştu. Bulduğum ilk taksiye atladıktan sonra San'ın verdiği adresi söylemekten başka bir şey yapmamıştım ancak belli ki hiçbir şey sandığım kadar tesadüf değildi. Aksine, her şey planlıydı. Yutkunduktan sonra başımı sallamış ve arabadan inmiştim. Taksinin bagajındaki valizim şoför tarafından çıkarılır ve ayaklarımın önüne bırakılırken bu kadar kolay mı? diye düşünmüştüm. Zenginlerin dünyasında her kapı bu kadar kolay mı açılıyor?

İkinci şaşkınlık dalgası ise silkelenip önüne geldiğimiz malikaneyi detaylı bir şekilde inceleme fırsatı bulunca çarpmıştı. Bir şatodan çok daha az gotik ancak en az onun kadar görkemli malikane, birbirine bitişik üç binadan oluşuyordu ve bu kadar uzaktan bile ne kadar büyük olduklarını görebildiğim pencereler sırayla dizilmişti. Pencerelere geniş balkonlar eşlik ederken korkuluklar bile özenli bir işçiliğin ürünüymüş gibi görünüyordu. En az fakülte binamız k
adar yüksek olan binaların içinde bulunduğu bahçe ise devasaydı. Taksinin bir süredir kat ettiği yol bile bu malikaneye ait olmalı ki kaldırım taşları ve tek şeritli yolu süsleyen endemik tür bitkiler hala aynıydı. Binaların etrafını saran yeşillik adeta kusursuzdu. Çalılar mükemmel bir şekilde biçilip şekil verilmiş, sıra sıra gül ve adını bile bilmediğim çiçekler ekilmişti. Üç binanın hemen ortasında yer alan dev çeşmeden yükselen su boyumun neredeyse üç katı bir yüksekliğe ulaşıyor, döküldüğü yerdeki mermer havuzda ise insanın rahatça yüzebileceği bir derinlik oluşturuyordu. Hava daha kararmadığı için yanmayı bekleyen lambalar bahçeye ve yolun kenarını süsleyen kaldırıma sırayla dizilmiş, tüm bunlar ön bahçe bile bu kadar güzelken binaların içinde ve ardında ne olduğunu merak etmeme neden olmuştu.

𝙝𝙖𝙧𝙙 𝙛𝙚𝙚𝙡𝙞𝙣𝙜𝙨, 𝙩𝙖𝙚𝙠𝙤𝙤𝙠Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin