24

1.2K 209 146
                                    

Güneş ışıkları göz kapaklarımın arasından sızıp beni rahatsız ederken bilincim yavaş yavaş yerine gelmeye başlamış, kilometrelerce suyun altındaymışım da bir kol tarafından çekiliyormuşum gibi zihnim berraklaşmış ve mayhoşlukla kirpiklerimi kırpıştırmıştım.

Uyandığım yeri yadırgamaya fırsatım bile olmadan karşımdaki manzara görüş açıma girmiş, esmer tenin üzerindeki mazgal şeklinde, ten renginden sadece bir ton daha açık renkteki yaraları izlerken iç çekmiştim. Bana arkası dönük olduğu için tamamen gözlerimin önüne serilmiş olan sırtının ve omuzlarının genişliği oldukça güzel bir manzara olsa da, dün Taehyung en derinlerimi ziyaret ederken parmak uçlarımla hissettiğim bu izler hiç de güzel şeyler hissetmeme neden olmuyordu.

Tanrı'm, sevişmiştik.

Dün gecenin hatıraları bir bir zihnime dolarken bir yandan da yorgun bedenimin her bir uzvu o dakikaları hatırlatmak ister gibi sızlıyordu. Her ne kadar aşk yapmış ve birbirimizin tenini sevmiş olsak da tüm bedenim bir sokak arasında dövülmüşüm gibi tepki veriyordu. Bacaklarımın saatlerce yürümüşüm gibi ağrımasının sebebinin Taehyung'a daha iyi bir açı sağlamak için dakikalarca bükülmek olduğunu biliyordum. Kollarım o git gellerine devam ederken boynuna sıkı sıkı tutunmaktan, belim en derinime yaptığı her bir vuruşta yay gibi gerilmekten dolayı sızlıyordu. Gözlerime baktığında ruhumu gördüğünü düşünmüş, ona her açıdan en mahrem halimi gösterirken bana sahip olmasına izin vermiştim ve bir şekilde, onun da bana ait olduğunu biliyordum.

Zamanlamamız mükemmel miydi, tartışılırdı çünkü ona olan ilgimi ve hislerimi belli etmiş olsam da aramızda sözlere döktüğümüz bir ilişki yoktu. Bazen insanın seni seviyorum demesine gerek kalmazdı, bakışlar ve temaslar da bir şeyler anlatırdı, biliyordum ancak yine de bana söylediği onca şeyin, onca itirafın arasında tutunabileceğim bir itirafın olmaması içten içe moralimi bozan bir durumdu. Yine de çok kafaya takmamaya çalışıyordum çünkü şimdiye kadar her şeyin bu kadar hızlı gitmesi, aramızdaki ilişkiye bir ad koyma konusunda da hızlı olmamız gerektiğini göstermiyordu. Hayatına eşlik etmekten, bana her gün biraz daha fazla açtığı kişiliğinden memnundum. Onun da bende asla karşı koyamadığı bir şeyler bulduğunu biliyordum ve bu yeterliydi. Zamanı gelince her şeyin daha farklı olacağını biliyordum ve Taehyung'la sevişmek kesinlikle pişman olacağım son şey gibi hissettiriyordu.

Ben düşünceler içindeyken istemsizce bulundukları yerden yükselip sırtına çıkan parmak uçlarım izleri takip ederek sırtında bir rota çizerken bunun onu uyandıracağını düşünmüştüm ancak omuzlarının yükselip alçalmasına neden olan derin nefesleri hala uykuda olduğunu gösteriyordu. Gözlerim belirgin kürek kemiklerinden beline, oradan da mahrem bölgelerini saklayan beyaz çarşafa kaydığında dudaklarımı ısırmış, dün gece yaşananlara rağmen hala ona doymamış olduğum gerçeğiyle utanmıştım. Taehyung... Teninde, bedeninde, bakışlarında, dokunuşlarında, bana sahip çıkış ve bana davranış şeklinde bende afrodizyak etkisi oluşturan bir şeyler olmalıydı. Sadece çıplak tenini izlemenin bile içimde böylesine arsız iç güdüleri uyandırmasının başka bir açıklaması olamazdı.

Tanrı'm, bedenimin bir başka turu kaldırabileceğini sanmıyordum, en azından kısa bir süreliğine. Bu yüzden aklımı başıma toplamalı ve bir an önce böyle şeyler düşünmeyi bırakmalıydım yoksa bir kedi gibi üstüne tırmanacak ve beni sevmesi için şakaklarımı göğsüne sürtmeye başlayacaktım.

Alnımı ovalayarak kıpırdandıktan sonra sırt üstü pozisyona gelmiş, derin bir nefes aldıktan sonra komodindeki telefonuma uzanmıştım. Dün gece telefonumu şarja takmak aklıma bile gelmediği için kapanmak üzere olan telefonun ekranını aydınlatmış ve gelen bildirimlere şöyle bir göz atmış, Sakura'dan gelen mesajı görünce ise heyecanlanmadan edememiştim. En son yaptığımız konuşmadan sonra ona ihanet etmişim gibi hissetmeden edemiyordum ve bana soğuk davranarak yanımdan ayrılması sadece daha kötü hissetmeme neden olmuştu. En kısa zamanda öfkesinin (?) geçmesini ve onunla bir kez daha konuşmak, ona kendimi açıklamak istiyordum. Pek fazla arkadaşı olan biri değildim ve Sakura benim için kanımdan olmayan bir kız kardeş gibiydi. Sırf onun hatırına Taehyung'dan uzaklaşmazdım ama böyle bir şey için arkadaşlığımızı bitirmek de istemiyordum.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 15 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

𝙝𝙖𝙧𝙙 𝙛𝙚𝙚𝙡𝙞𝙣𝙜𝙨, 𝙩𝙖𝙚𝙠𝙤𝙤𝙠Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin