Hasret ☆

255 39 9
                                    

Jimin yaşıyor muydu? Benim Jiminim aylarca dibimde miydi?
________________________________

Hayat kaçınılmaz acılarla doluydu ve biz ne o acıdan kurtulabilirdik nede o acıyı bize yaşattırandan öylece hasarlı bir gemi gibi hırçın dalgaların arasında savrulurduk. Sırf sevdiklerimiz için kendimizi hırpalar,onlar için bir şeyler yapmaya çalışırdık ancak onlar için biz asla olmazdık,her zaman arka planda kalırdık. Hayatım boyunca her zaman yalnız kalmaktan korkardım,yalnız kalmamak için kendimi hırpalardım ancak anlamıştımki ne kadar çabalarsam çabalayayım insanların gözünde her zaman bir kukla olarak kalıcaktım

Yıkılış insanların hayatını altüst eder,onları içten içe yavaşça öldürürdü ancak hiç birimiz bunu fark etmezdik aynı insanların bizim saf duygularımızı kullandığını fark etmediğimiz gibi. Hiç beklemediğim yerden,evim dediğim insan tarafından ihanete uğramıştım hemde yıllarca kandırılarak. Zevk almış mıydılar? Gözyaşlarım onları tatmin etmiş miydi? Daha kaç gözyaşı istiyordular? Onları tatmin etmem için kaç defa daha ölmem gerekiyordu? Oysa ben yıllar önce evimin önünde ölmüştüm öyle değil mi?

Ben yalnız kalmamak için gururumu hiçe sayarken insanlar benden faydalanmıştı,beni oyuncakları yapmıştı ve ben bir daha gururumu kazanamamıştım,ben kendi hayatımı kendi ellerimle yok etmiştim "Yoksa oyunu bozdum mu? Ne kadar kötü bir durum" dedi Hoseok alay edercesine. Yaptıkları yetmiyormuş gibi bir de yüzsüzce benimle alay ediyordular. Ben yıllardır en yakın arkadaşımın hasretiyle yanıp tutuşurken en yakın arkadaşım yıllarca yamyamlar ve deliler arasında hayatta kalmaya çalışıyormuş

Onlar mı yapmıştı bedenindeki bu izleri? Sırf ben öğrenmeyeyim diye mi dikmiştiler ağzını? Benim yüzümden mi bu durumdaydı benim en yakın arkadaşım? Kalbimdeki sızıyla elimi göğsüme götürmüş,gözyaşlarımın arasından acı çığlıklar atmaya başlamıştım. Nasıl olurda saklardılar bunu benden? Neden bana bunu yapmıştılar? Ben onlara ne yapmıştım? Neden benden en yakın arkadaşımı almıştılar? Düşündükçe ciğerlerimde ki oksijen yetersiz kalıyor,gözümün önü kararıyordu.

Neden bunlar hep benim başıma geliyordu? Neden bende diğer insanlar gibi mutlu olup, eğlenemiyordum? Yoksa mutlu olmak için çok mu günahkar biriydim? "Mutlu olmalısın, tanrıya teşekkür etmelisin" dedi içimdeki küçük çocuk kinle kulağıma fısıldayarak. Anlamıyordum, anlayamıyordum arkadaşımın bedeninin yanık izleriyle dolu olduğu için tanrıya teşekkür mü etmeliydim? Yıllarca arkadaşıma hasret kaldığım için mutlu mu olmalıyım? Şu anki durumum için sevinmeli miydim?

Ne yani benimde bedenim yanık izleriyle dolu olmadığı için hayatıma mutlu bir şekilde devam mı etmeliydim? Ölmediğim için tanrıya teşekkür mü etmem gerekiyordu? Hayır ben bu durumda olduğum için tanrıya teşekkür etmemeliydim,akıl sağlığımı kaybettiğim için mutlu olmamalıydım. Ben yıllarca en yakın arkadaşımın hasretiyle ölürken kim benim yanımdaydı? Taemin bana yardım mı ediyordu? Derdime derman mı oluyordu? Bir derdim vardı ve hiç kimse beni anlamıyordu,anlamak istemiyordu

Hiç anlatamadım,hiç anlamadılar. En yakın arkadaşımın cesedini bile göremediğim için içten içe kendimi suçlarken Taemin bana suçsuz olduğumu söylemiş miydi? Bana yardım eli uzatmış mıydı? Ben yıllarca pişmanlık duygusu yüzünden ölürken kim bana gerçekleri söyledi? Her sabah pişmanlık hissi ile uyanmak ne kadar berbattı bunu Taemin biliyor muydu? Jimin benim ne acılar çektiğimi biliyor muydu? Hayır,hiç kimse benim neler yaşadığımı bilmiyordu,hiç kimse beni fark etmiyordu

Ben insanların gözünde her zaman duygusuz biri olmuştum ve öyle olmaya da Devam edecektim bunu çok iyi biliyordum. Bu son perdeydi,bu son oyundu artık tüm gerçekler ortaya çıkmıştı,bu yolun sonu yoktu. Jiminin hayatta olduğuna sevinmeli miydim yoksa yıllarca kandırıldığım için üzülmeli miydim? Nefes alamıyormuş gibi hissediyordum, gerçekler yüzüme birer birer çarparken yavaşça ölüyordum. Ben ölüyordum ama hiç kimse bunu fark etmiyordu

savagery|taekook Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin