banyodaki işlerimi hızlıca hallettikten sonra kaldığım misafir odasında oturuyordum. elimdeki havluyla saçlarımı üstünkörü kurutmaya çalıştım. aşağıdan gelen bağırış seslerini duymamaya çalışsam da merakım en sonunda galip geldi.alaz her ne kadar aşağıya inmememi söylemiş olsa da onu dinlemeyeceğimi de tahmin etmiş olmalıydı. merdivenleri usulca inip salon kapısında duraksadım. alaz camın önündeydi ve elinde bir kadeh tutuyordu. yine içiyordu. kesinlikle alkol problemi vardı. çağla ve cesur'u göremedim. sanırım cesur onu kendi evine bırakmaya gitmişti. rüya ise elinde tuttuğu tabletten dikkatlice bir şey inceliyordu.
sırtı bana dönük olan esmer çocuk alaz'a hararetli bir şey anlatıyordu. benim salona girmemle alaz'ın bakışları bana döndü ve bundan memnun olmamış olacak ki kaşları çatıldı. alazla konuşan esmer çocuk onun bakışlarını takip ederek bana döndü. yüzüne zordan bir gülümseme koyarak bir adım attı. "sonunda tanıştık asi hanımla."
alaz elindeki kadehi çocuğa doğru uzatıp, "işin bittiyse uza." dedi. "bu gecelik sana katlanma kotamı doldurdum."
"rüzgar ben." dedi esmer çocuk. alazı duymazlıktan gelmiş ve elini uzatmıştı. mesafeli bir şekilde elini sıktım. o beni zaten tanıyordu.
"bu görüntüleri kimin gönderdiğini bilen yok mu yani şimdi?" dedi rüya tableti rüzgar'a döndürüp. tablet ekranında dün akşamın kamera kaydı vardı.
"tolga kameraları özellikle devre dışı bıraktırmıştı. serhanla karşı karşıya geldiğinde bir şey iddia edememesi için. dün akşam kameraları çalıştıran eğer serhansa, tolga'ya oynadığını düşünüyorum." dedi rüzgar. hiçbir şey anlamamıştım.
"tolga kendi mekanını kurşunladı, serhansa kameraları bilerek açtırdı işte. aralarındaki savaşı başlatmak için bunu yaptı." dedi alaz. tolga kendi mekanını mı kurşunlatmıştı?
"iyi de galeri olayını patlattıktan sonra bunu yapmaları onlara ne kazandıracak?" dedi rüya tableti kapatıp kenara koyarken. "tolga'nın derdi işleri devralmak. serhan'ın derdi de aynısı. birbirlerine savaş açmaya çalışıyorlar ama yaptıkları gövde gösterisinden başka bir şey değil."
"serhan benim olaya açık açık dahil olmamı bekliyor çünkü." dedi alaz cama dönerek. kafası karışık duruyordu.
"tamam abicim bizim de amacımız başından beri bu değil mi? gir sende işte. korkak oynarsak kabak bizim başımıza patlar benden söylemesi." rüzgar olayını tam anlayamamış olsam da alaz'ın tarafında olduğu ortadaydı. rüya ile göz göze geldiğimde bakışlarını kaçırdı.
"açık açık giremem." dedi alaz sakince. "planlar değişti."
"ne demek plan değişti? sen iyi misin oğlum?" dedi rüzgar hayret içinde. rüya'ya baktı, rüya da bir şey demeyince bana döndü. "sanırım bunun sebebi sensin."
"anlamadım?"
"rüzgar bu gece ölmek istemiyorsan siktirip gidebilirsin." dedi alaz sertçe. hala camdan dışarı bakıyordu.
"sırf kız için yapman gerekenleri geri plana atıyorsun. bu senin yapacağın bir şey değil alaz."
"rüzgar o çeneni kapat yoksa ben seve seve kapatırım."
"tamam bir şey söylemiyorum," dedi kapıdan çıkarken. "işin sonunda harcanacak olan o olacak." bunu bana bakarak söylemişti. alaz öfkeyle ona dönmüştü ki rüzgar salondan çıktı ve evi terk etti.
"ne demek bu?" anlamadığım şeyler vardı. "birisi bana her şeyi anlatabilir mi?"
"her şeyi merak etmek zorunda mısın!" alaz kendine içki doldurdu. "sürekli soru soruyorsun, anlatmıyorsam bir bildiğim vardır değil mi?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yabancı ve Yalancı | AsLaz
Novela JuvenilAsi ve Alaz'ın yolu bu sefer bir sokakta değil, bir cinayetle kesişiyor. Unutmayın ki herkes ilk tanıştığınızda sadece bir yabancıdır ve bir miktar yalancı.