Her şeye rağmen burdayım 🥸
— Sonradan bi not eklemek istiyorum, ben hiçbir zaman milyonlar kadar okunayım ve bir sürü takipçim olsun istemedim, fazlasında gözüm yok, tek isteğim okuyan arkadaşların fikrini belirtmesi yani yorum yapması, sadece kendim çalıyor kendim oynuyor gibiyim, yorum sınırı koyacağım, bunu yapmayacaktım ama elimden başka bir şey gelmiyor, aktif olarak beş taejin kurgusu yazıyorken (neredeyse hiç) destek görmemem garip geliyor, kötü yazdığımı düşündüm bi ara ama ben bile yazdığımı aptal gibi sırıtarak defalarca okuyorsam güzeldir ki normalde cidden pek beğenmem, içime sinmez çoğu kez yazdıklarım.
Her neyse işte yorum sınırı = 25 azdan başladım, fikirleriniz benim için önemli, görüşmek üzere....
Jin
Beklemiyordum, aniden onu gördüğümde geçmişim ve hatalarım gözlerimin önünde belirivermişti.
Şaşırdım, ona belli etmedim ama epeyce bi şaşırdım çünkü bayağı değişmiş...Gerçekten çok değişmiş. Nasıl desem...yüz hatları, bakışları, duruşu...her şeyiyle daha bi yakışıklı olmuş.
Boyu da uzamış bi tık, olgunlaşmış, artık yirmilerinde olduğunu belli eden bi görünüşü vardı.
Ona uzattığım elim havada kalmıştı, nasılsın demiştim yüzsüzce, hayır aslında bunu yüzsüzlük olarak tanımlamayacaktım bu kez, merak etmiştim sadece, nasıldı? İyi miydi?
Baktım elimi tutmayacak indirdim elimi ve çekinerek arabanın açık olan kapısını tuttum, bi yanım arabaya binip kaçmak istiyordu diğer yanım onunla konuşmak istiyordu. Ben kararsız bi şekilde beklerken o beni şaşırtıp konuştu "İyiyim, sen?" ona çok yakıştığını söylediğim kırmızı renginde bi atkı ağzını kapatıyordu, sesi o atkı yüzünden boğuk çıkıyor sanmıştım ama hayır, sesi de kalınlaşmış anladığım kadarıyla.
Hem ilk ben soruyordum hem de konuşamıyordum, onun karşısında konuşmanın bu kadar zor olacağını beklemiyordum. Sanki artık benden daha büyüktü, sanki karşımda Taehyung yoktu da başka birisi vardı, bir yabancı.
"M-müsaitsen..." sesim garip çıktığı için öksürüp devam ettim "Oturup konuşalım mı bi yerde?"
Direkt ben de iyiyim deyip konuyu kapatmak istemedim bu yüzden bu soruyu sormuştum. Taehyung soğuk bakışlarıyla hiç düşünmeden kabul etti, reddedecek sanmıştım.
"Geçelim o zaman" dedi eliyle yolu gösterip, onunla birlikte gelecektim ama önce şu arabayı park etmem gerekiyordu, heyecandan bunu bile unutmuştum "B-ben şey yapayım da...arabayı...şey-"
"İlerde yer var, oraya park edebilirsin" derken kaldırmıştı elini yine, o an fark etmiştim de...bu gözlerim yanlış görmüyorsa parmağında bi yüzük vardı. Evlenmiş miydi ya da evlenecekti? Hoseok bunu bana neden söylememişti?
Dur bi dakika, ben niye üzülmüştüm ki...o mutluysa...ne diyebilirdim? Böyle olmasını isteyen bendim ama...bilmiyorum tuhaf hissetmiştim.
"Ben o zaman...arabayı park edip geleyim" ondan kaçar gibi bindim arabaya, aslında ağlayacak gibi hissettiğim için dolan gözlerimi saklamak istemiştim, o bunu görmemeliydi.
...
Arabayı hemen park ettim ama arabadan tekrardan çıkmak zor olmuştu. Dedim ya bi yanım kaçmak istiyor diye, şimdi hepten kaçmak istemiştim.
Boş verdim...düşünmemeye çalıştım, her şeyi boş vererek indim arabadan. Taehyung belki de gitmiştir diye düşünerek yürüdüm, hayır, hâlâ orada beni bekliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
More Than Friends • TaeJin
FanfictionBiz arkadaş olamayacak kadar aşık, arkadaştan öte olamayacak kadar yanlıştık. Biz geceleri birbirimizi arzulayan iki aptaldık... ✐ [13.11.2023 - 27.10.2024]