More Than Friends • TaeJin

4↬ Doğum günü hediyesi

Gece gece ben geldimmm 🦉
Keyifli okumalar diliyorum 🥰

...

Taehyung

Piyano sesi yükselen odaya girdiğimde Minhyun beni görünce hafiften gülümsedi ve çalmaya devam etti, Yena da onun yanına oturmuş notaları takip ediyordu öğrenmeye çalışır gibi.

"Yemek yiyelim mi?" dedim gülümseyip, çok acıkmıştım bana eşlik etmelerini istemiştim sadece ama Minhyun şaşırır gibi yapıp Yena'ya baktı "Aşkım sen de duydun mu? Taehyung birlikte yemek yemeyi teklif etti" komik olmadığını belirterek göz devirdim, tamam başlarda gerçekten çok soğuktum ama bu öncedendi. Sınıfta konuştuğum tek arkadaşlarım onlardı, birlikte yemek yiyecek olmamız gayet normaldi bence.

"Geliyor musunuz?" sorumu tekrarladığımda ikisi de neşeyle ayaklandı "Pizza yiyelim" bu ikisinin pizza hayranlığı beni öldürüyordu. Her gün de yenmezdi yani, bu konuda Jin'e benziyorlardı, o da bayılıyordu.

Onu düşününce telefona bakıp küçük bir iç çektim, durmadan yazan baş belası bugün hiç yazmamıştı, napıyordu acaba?

...

Jin

Dalgınca yeri izlediğimi fark eden Hoseok kolunu omzuma atıp sordu "Şşt...noldu sana yakışıklı prens?"

Başımı iki yana sallarken konuştum "Şeyi düşünüyordum..." tam karşımda öküz gibi yemek yiyen Jungkook'a baktığımda tüm ciddiyetim yok olmuştu "Yavaş ye lan, öleceksin manyak"

Ağzı doluyken devam etmemi söyledi "Ne düşünüyordun?"

Masada duran chopstikle oynarken dudak büzdüm "Hâlâ Taehyung'a doğum günü hediyesi alamadım...şaka gibi ama ne alacağımı da bilmiyorum"

"Bu muydu dert ettiğin?" Hoseok sırıtıp göz kırptı "Seni harika bir yere götüreceğim, eminim oraya gidince alacak bir şey bulursun"

Ona güvenemesem de kabul ettim, Jungkook benden önce içimdekileri söylemişti "Ulan Hoseok en son sizi harika bir yere götüreceğim dediğinde huzur evine gidip tiyatro gösterisi yapmıştık, ordaki yaşlı teyze bana aşık olmuştu da zor kurtulmuştum"

Hoseokla ben kahkahayla gülerken Jungkook ciddi bir şekilde anlatmaya devam etti "Hatırlıyor musunuz numaramı de istemişti, yaşı geçmişti ama gözü hâlâ oynaştaydı" elleriyle saçını savurup kıstı gözlerini "Yaşlı genç herkes düşüyor haşmetime, bu yakışıklı yüzümden dolayı başım belada"

Uzanıp geçirdim ensesine şakayla "Hadsiz karşında Kim Seokjin dururken nasıl yakışıklı olduğunu söylersin"

Biz her zamanki gibi birbirimizle atışırken Hoseok araya girdi "Boşuna kavga etmeyin...Taehyung ikinizi de susturur. Bir de üç yıl sonra görün onu, eminim daha bi yakışıklı olacak, son sınıf olduğunda senin yerini alıp fakültenin gözdesi olacağına eminim"

Jungkook reddedecekti susturdum "Taehyung'a laf ettirmem, Hoseok haklı aramızda en iyisi o" elimdeki chopstiği bırakıp kollarımı bağladım "Her konuda harika köpek"

Hoseok güldü "Laf ettirmem dedikten sonra köpek demen...işte best friend dediğin böyle olur. Kimseye laf söyletmez ama kendi her şeyi diyebilir"

"Best friend..." bunu tekrarlarken ağzımın köşesi yukarı kıvrıldı "Best friend çok basit kalıyor bizim yanımızda. Biz onunla..." deyip devamını getirememiş gülmüştüm. Onlar anlamamış ve çok da üzerinde durmamıştı.

Masanın altından telefonuma baktım, napıyordu acaba? Bugün onu hiç görmemiştim, yazmamıştı da köpek!

Umarım tek değildi, ona hediye alabilmem için biraz ayrı kalmamız gerekiyordu sanırım, yanıma gel diye mesaj yazmamak için zor tutuyordum kendimi. Her neyse...akşam mutlaka görüşürdük.