Tencerenin altını kapattıktan sonra tencereyi masaya götürerek koymuştu. Tabaklara birer porsiyon makarna koyup içecek çıkarmak için buzdolabının kapağını açmıştı.Eve geleli kırk dakika olmuştu ve Lyssa geldiği gibi heyecandan köri soslu makarnayı yapmaya başlamıştı bile. Yolda Atsumu'nun sorusundan sonra heyecandan kekeleyerek cevap vermişti ve bu Osamu'nun da gülümsemesine sebep olmuştu. Lyssa gerçekten güzel yemek yapıyordu.
"Ah...yemek hazır" Zaten amerikan mutfağı olduğu için salon ile birleşikti. Atsumu heyecanla mutfağa geldiğinde onun peşinden Osamu da hemen gelmişti.
"Oldukça lezzetli görünüyor eline sağlık" Atsumu bir yandan konuşuyor bir yandan da sıcak makarnaya üflüyordu.
Osamu da yerine oturmuş sakin sakin yemeğini yiyordu.
Lyssa da yerine oturduktan sonra yemeğini yemeye başlamıştı. Yemeğini ilk bitiren Atsumu olmuştu ki ardından hemen bir tabak daha makarna almıştı.
"Eline sağlık güzel olmuş" Osamu cümlesinden sonra ayağa kalktığında Lyssa şaşkınlıka abisine bakmıştı. Kafalarına taş mı düştü anlam veremiyordu.
...
Öğle arasına çıkıldığında hızlıca yemekhaneye gidip tepsisine yiyebileceği kadar yemek alıp boş bir yere oturmuştu. Bugün çok kalabalık değildi yemekhane.
Titreyen telefonunu eline alarak mesaj sahibini görmesi ile gülümsemişti.
Hinata
\_ Lyssa-san! Bizi ziyarete gelin lütfen!!!!!Hinatanın mesajına olumlu yanıt verdikten sonra boş tepsisini geri yerine götürmüştü. Yemekhaneden çıkarak merdivenlere yöneldiği an kolundan çekilmesiyle kaşlarını çatarak arkasına dönmüştü.
"Özlettin kendini" Namsoo'nun sırıtan yüzüne iğrenerek karşılık vermişti. Tekrardan merdivenlere yönelecekken çocuğun seslenmesi ile yerinde durmuştu.
"Zamanın varken iyi geçir Lyssa, sana diyeceklerim bu kadar" çocuğu umursamak istemeyerek merdivenleri hızlıca çıkarak sınıfa girmişti.
Klasik bir günüydü zaten, Namsoo hala kızın fotoğraflarını paylaşmadığı için kendisini şanslı hissediyordu aslında.
En sonunda okul bitmişti, antrenman başlayacaktı. Soyunma odasında üstünü giyindikten sonra sahaya girmişti Lyssa. Zaten herkes de oradaydı.
Herkese sessiz bir şekilde selam verdikten sonra eşyalarını duvarın kenarına koyarak koçun yanına ilerlemişti.
"Lyssa hoş geldin"
"Merhaba koç"
Diğerleri çoktan antrenmana başladığında Lyssa da elinde ki dosyası ile her zaman ki yerine ilerlemişti.
Bugün smaç çalışıyorlardı, Atsumu pasörlük yapıyordu diğerleri de sırasıyla smaç vurup sıraya giriyorlardı.
Kırk dakika belki geçmişti. Onlar antrenmana devam ederken Lyssa da hepsinin suluğuna soğuk suları doldurup tekrardan yanlarına ilerlemişti.
"Beş dakika mola!" Koç düdüğünü çaldığı gibi hepsi nefes nefese yere bırakmıştı kendini. Lyssa elinde ki suluklarına sahiplerine bırakırken elinde ki son suluğu da Suna'ya vermişti.
"İkizler ile anlaşıyor gibisin Miya" çocuğa cevap vermeden gideceği esnada Suna kızın bileğinden tutarak durdurmuştu.
"Neden cevap vermiyorsun?" Osamu kaşlarını çatarak ikiliye bakmayı sürdürürken Lyssa'nın Suna'ya bir şey demeden gittiğinü fark etmişti.