Uzun kumral rengi saçlarını dağınık bir at kuyruğu yapmıştı, önden de perçemlerini çıkartarak sol gözünün üstündeki yarasını gizlemişti perçemiyle. Askılıkta ki okul ceketini üstüne geçirerek son kez aynanın karşısına geçti.
Fena olmadı diye geçirdi içinden. Yerde ki çantasını sırtına takarak odasından çıkmıştı. Merdivenleri de bitirdiği esnada mutfaktan gelen sesler ile adımlarını yavaşlatarak sessizce mutfağa yaklaşmıştı. Zor da olsa anlıyordu konuşulanları.
"Kendisi kaşındı, o çocuğun düşmanımız olduğunu biliyor. Nasıl onunla sevgili olur!"
Atsumu'sun sinirli sesi ile kaşlarını çatmıştı hafifçe. Kimden bahsediyorlardı? Düşmanları kimdi? Atsumu'nun derin bir nefes bıraktığını işitti.
"Okul çıkışı soracağım ona, amacı neymiş öğreniriz" adım sesleri duyması ile hızlıca çekilmişti oradan. Ayakkabılarını ayağına giyerken mutfaktan çıkan abilerini görmüştü. Üçü de birbirini görmezden gelirken Lyssa kapıyı açarak evden çıkmıştı.
Yaklaşık bir yıldır konuşmuyorlardı. Geçen sene ki olay yüzünden suç Lyssa'nın üstüne kalmıştı ve onu sevmeyen abileri şu an ondan iyicene nefret ediyorlardı. Lyssa üvey olduğu için çocukluklarından beri soğuklardı kıza.
Anneleri ölmüştü ve babaları Lyssa'nın annesi ile evlenmişti. O zamanlar Lyssa 3 yaşında ikizler ise 5 yaşındaydı. Beş sene sonra Lyssa'nın annesi evde bıçaklanmış bir şekilde bulunmuştu. Lyssa'nın annes öldükten sonra asıl kıyamet başlamıştı evde. Babaları sürekli Lyssa'ya şiddet ve tacize maruz bırakıyordu.
İkizler küçükken anlamıyordu, şu anda her şeyi anlıyorlardı ama kızın şiddete ve tacize maruz kaldığını bilmiyorlardı. Sadece sözlü şiddeti biliyorlardı. Son 1,5 senedir babaları farklı bir şehre gitmişti ve üçü tek yaşıyordu.
Boş taksiye bindiğinde okulun ismini söyleyerek kulaklıklarını kulağına takmıştı. Müzik listesini başlattığında taksinin camına vuram yağmur damlaları ile bakışlarını dışarıya çevirmişti.
Hoş, yağmuru seviyorum. Okul sokağına girdiğinde taksici de kenara çekerek durmuştu. Taksiciye parasını verdikten inmişti.
Okul bahçesine giriş yaptığı gibi Namsoo'nun yanına gelmesi bir olmuştu. Lyssa'nın koluna girmiş onu okulun arkasına doğru çekiştiriyordu.
"Ne istiyorsun?!" Sinirle çıkıştığımda Namsoo gülümseyerek hafif eğilmişti. "Ah, senin hakkında bir olay çıktı da. Doğruymuş gibi davran" Lyssa kaşlarını çatarak çocuğa yaklaşmıştı.
"Ne olayı?" Namsoo önce esnemişti daha sonra çok normal bir şeymiş gibi cümleye bodoslama girmişti. "Ushijima ile sevgili olduğunu ve dün gece onunla otelde buluşarak bir şey yaptığınızın olayı her an abinlerin kulağına gidebilir"
Gözlerini irice açmıştı Lyssa. Bu ne saçmalıyordu algılayamamıştı. Sinirle sol elini kaldırmıştı vurmak için ama yüzüne doğrultulan telefon ekranı ile eli havada kalmış nefesi de sıklaşmıştı.
Spor salonunda giyinirken ki fotoğrafları çekilmişti. Havada ki titreyen kolunu aşağı indirerek bakışlarını kaçırmıştı. Nefesi bile titriyordu şu an. Kalbinin bile titrediğine emindi. Ağzını açmıştı ama diyecek bir şey bulamamıştı.
