<~>Yüzüne vuran güneş ışığı sabah olduğunu bas bas bağırıyordu resmen. Gözlerini hafif araladığında kendisine izleyen bir adet Tsukishima'yı beklemiyordu.
"Günaydın"
"Günaydın" Tsukishima kafasını Lyssa'nın göğüsünden çekerek yanında ki yastığa uzanmıştı.
"Düne göre huysuz değilsin" Lyssa hafif kıkırdayarak konuşsa bile Tsukishima göz devirmişti.
"Ha ha çok komik" elini Lyssa'nın beline atarak kendisine çektiğinde kızın yanaklarının kızardığını anında fark etmişti.
"Bu halin daha komik"
"Hey!" Lyssa sinirle yataktan kalkmak için doğrulsa bile Kei belini daha sıkı tutarak kendisine çekmiş boynuna ufak bir öpücük kondurmuştu.
"Sen bu kadar temas bağımlısı mıydın?" Lyssa'nın gülerek sorduğu soru Kei'nin kaşlarını çatmasına sebep olmuştu.
"Rahatsız mı oluyorsun?" Lyssa şaşkınlık ile oğlana döndüğünde oldukça ciddi olduğunu fark etmişti.
"Kei?... şaka yapıyordum!"
"Gülmedim" sırtını sevgilisine döndürerek yatakta dönmüştü. Lyssa arkadan sarıldığında Kei gülümsemişti, nasıl olsa görmüyordu.
"Güldüğünü görüyorum" NE?! Gülümsemesi yüzünden hızlıca silindiğinde karşısında ki aynayı yemi fark etmişti.
"Korktun mu sen?" Kei'yi kendisine çevirerek aniden kucağına oturduğunda Kei irileştirdiği gözleri ile sevgilisine bakıyordu.
"Birde bana komiksin diyordun! Şu haline bak!" Tsukishima'nın kucağından inmek için hareketlenmişti Tsukishima, Lyssa'yı hızlı bir şekilde altına alarak dudaklarına kapanmıştı.
Kısa bir süre sonra ayrılarak yukarıdan Lyssa'ya bakmaya başlamıştı.
"Kaşınmamalısın" bacaklarını yataktan sarkıtarak yataktan indiğinde Lyssa da hemen peşinden inmişti.
3 Ay Sonra:
Uzun bir zaman geçmişti hemde hepimiz için, belki üç ay bazılarımız için kısa bir vakittir ama bizim için kesinlikle uzundu.
Karasuno tüm maçlarını kazanarak altın kupayı kazanmıştı.
"Geldimmm" Hinata koşar adım merdivenlerden indikten sonra yanımıza gelmişti. Ben artık değnek kullanmıyordum, rahat bir şekilde yürüyebiliyor ve koşabiliyordum.
Diğerleri de yanımıza geldiğinde yanımda yürüyen sevgilim elimi tutarak parmaklarımızı kenetlemişti. Öz babam yani Inoka hapisteydi, 15 yıl yemişti sadece. Beni bıçaklayan kişi ise hala bulunamamıştı, belkide öldürülmüştü bunu kimse bilmiyordu.