2. Etek meseleleri

1.1K 39 18
                                    


"Galiba biraz fazla kaçırdık," dedi Barış, gözlerinde parlayan bir ışıltıyla gülerek.

"Kesinlikle," dedim, hala gülümsememi gizleyemeyerek. İçimdeki heyecanı saklayamıyordum.

"Bu kadar eğlenebileceğimizi düşünmemiştim," dedi, elini hafifçe koluma dokundurarak.

Ona yaklaşarak, "Ben de aynı şekilde hissediyorum," dedim. Gözlerim onun gözlerine kilitlenmişti. "Bu gece gerçekten çok eğlenceliydi."

Barış, bir adım daha atarak aramızdaki mesafeyi neredeyse yok etti. "Biliyor musun, seninle daha fazla zaman geçirmek istiyorum," dedi, sesi alçalmış ve daha da samimi bir hale gelmişti.

Kalbim hızla atmaya başlamıştı. "Ben de," dedim, nefesim kesilir gibi oldu. İçimde bir ses beni uyarmaya çalışıyordu: Bende nedir Bal ya... Bu kadar istekli olma kızım...

Barış, yüzünü yavaşça bana doğru yaklaştırdı. Dudaklarımız arasındaki mesafe iyice kapanmıştı. "Belki de bu geceyi burada bitirmemeliyiz," diye fısıldadı.

Ellerimi onun omuzlarına koyarak, "Ne öneriyorsun?" dedim, nefesim onun dudaklarına değiyordu.

Tam bu sırada Selin aniden yanımıza geldi ve Barış'ın kolunu çekti. "Barış! Seni her yerde arıyordum," dedi, sesi tedirgin ve aceleciydi.

Barış, geri çekilerek Selin'e döndü. "Selin, ne yapıyorsun burada?" dedi, biraz rahatsız olmuş gibiydi.

Selin, Barış'ın kolunu bırakmadan, "Konuşmamız lazım, hemen," dedi, gözleri sadece Barış'a odaklanmıştı.

Barış, derin bir nefes alarak, "Selin, şu an uygun değil," dedi, ama Selin kararlıydı.

"Barış, bu önemli. Lütfen benimle gel," diye ısrar etti Selin, kolunu daha sıkı tutarak.

Barış, Selin'e kaşlarını çatarak baktı. "Selin, şu an gerçekten uygun değil. Konuşmak için daha sonra bir zaman ayarlayalım," dedi.

Selin, gözlerinde bir öfke ve ısrarla, "Hayır, şimdi konuşmamız gerekiyor. Bekleyecek zamanımız yok," dedi, kararlılıkla.

Barış, bana döndü ve gözlerinde bir özür ifadesiyle, "Bal, üzgünüm ama Selin'le konuşmam gerekiyor. Lütfen beni bekle," dedi.

Aslinda hic gitmesini isetmiyordum, hele Selinle. Başımı sallayarak, "Tamam, beklerim," dedim, ama içimde bir huzursuzluk hissettim. Barış ve Selin uzaklaşırken, aralarındaki gerginliğin ne kadar ciddi olduğunu merak etmeye başladım.

İstemesem de sarhoşluğun etkisiyle Selin'in olduğu masaya baktım ve gözlerime inanamadım. Öpüşüyorlardı. Barış ve Selin'in arasında geçen bu sahneyi izlerken kalbim sıkıştı, şok olmuştum. Barış'ın ilgisini tamamen yanlış anlamışım.

Etrafıma bakındım. Barın loş ışıkları, iç içe geçmiş masalar, kahkahalar ve müziğin ritmi arasında bu anı daha da acı verici hale getiriyordu. İnsanlar eğleniyor, sohbet ediyor, hayatlarına devam ediyorlardı. Ama benim dünyam o anda durmuştu.

Ceren, yanımda durumu fark ederek elimi tuttu. "Hadi, buradan gidelim," dedi. Onun sıcak dokunuşu ve anlayışlı bakışları bir an olsun içimi rahatlattı. Kerem bizimle gelmiyordu. Barışın yanina gidiyordu.

Gece, beklediğimden çok farklı bir şekilde sona ermişti. Barış'ın ilgisi konusunda yanıldığımı görmek üzücüydü, ama yanımda destek olan bir arkadaşım vardı. Kendimi aptal gibi hissediyordum. Barış'ın flörtöz bir kişi olduğunu bilmem gerekiyordu. Her flört edenin ilgi duyduğu anlamına gelmezdi ki.

Bardaşıklardan gelen gülüşmeler ve bardakların çarpışma sesleri, içimdeki hayal kırıklığını daha da derinleştiriyordu. Dışarı çıktığımızda serin gece havası yüzüme çarptı.

Media Duties +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin