[4]

781 104 68
                                    

fice gecmeden once lutfen yorum yapmayi unutmayin canlarim sizi ve ismaili cok seviuorumm

***

Kurstan çıktığında telefonuna gelen bildirim ile duraksadı İsmail. İzin gününde kim mesaj atardı ki?

kerem (kulup):
ismail merhaba
umarım rahatsız etmemişimdir
bugün eğer müsaitsen buluşma şansımız olur mu?
sana sormak istediğim bir şey var da.

ismail:
elbette
yarım saat sonra kulübün ilerisimdeki parkta buluşuruz, olur mu?

kerem (kulup):
bekliyorumm

Acaba ne konuşacaklardı? İsmail ihtimalleri değerlendirirken midesinin kasıldığını hissediyordu.

Yaklaşık bir hafta önce işe girdiği mekandan arkadaşıydı Kerem. İsmail onu çok sevmişti. Geldiğinden beri onu sürekli bir çocukla görüyordu. Uzun ve kıvırcık bir çocuktu. Sevgilisi miydi acaba? Muhtemelen öyle olmalılar, diye düşündü İsmail. Sevgilin olmayan biriyle neden sürekli temas halinde bulunursun ki?
Kerem ve o çocuğun yanında birisi daha vardı. Kerem ona o kadar temas etmiyordu, hatta hiç dokunduğunu dahi görmemişti. Kulübün düzenli müşterisi olduğu belliydi. Herkes ona saygı gösteriyordu. Sipariş vermiyordu bile, klasik bir adam gibi görünüyordu. Hep aynı şeyleri istiyordu.

İlk dans ettiği zamanı hatırlıyordu İsmail. Sahneden çok korkardı. İnsanların odağı olmaktan, hareketlerinin eleştirilmesinden veya insanların onu videoya alıyor olmalarından. Sonra bir gün, bir çocukla tanışmıştı. Kuğu gibisin, neden kendini saklıyorsun? demişti ona. Ona ne kadar yetenekli olduğunu, kendini ilerletirse tapılacak noktaya geleceğini söylemişti. Ona hayatının en büyük hediyesini veren adam, yıllar sonra aynı hediyeleri başkaları ile açmıştı. İsmail'i sevdiğini söyleyen adam, onu defalarca aldatmıştı. O zamandan beri kimseye güvenmedi İsmail.
Kimse ilgisini çekmedi. Kimsenin ilgisini üstünde istemedi.

Ama ilk sahne aldığı gün... O çocuğu gördü. Kerem'in arkadaşı olan çocuk. Ona öyle bakmıştı ki, İsmail kendini tekrar değerli hissetmişti. Muhtemelen sadece dansı çok seven biriydi ama İsmail bundan fazlasının olmasını umdu. Züppe olduğuna emin olduğu çocuğun kehribar gözleri vardı, sakalları uzun olmamakla birlikte kendini belli ediyordu. Saçları sarı ve kıvırcıktı. Vücut çalıştığı belliydi. Her zaman kolunda bir saat ve bir bileklik taşıyordu. Koskoca görüntüsüne rağmen dikkat çekiciydi. Çalışanlar arasında da oldukça popülerdi. Kime bakarsa o kişi gün boyu ağzı kulaklarında gezerdi.

Parka varınca düşünceleri son buldu. Çardaklardan birinde küçük kumral birini gördü. Kerem. Yavaşça yanına yaklaşırken Kerem'e seslendi.

"Hoşgeldin."

Kerem sevimli bir şekilde ayağa kalktı ve İsmail'in oturmasını bekledi.

"Hoşbuldum!"

Kerem, İsmail'in sanki dünyanın en güzel iltifatını almışçasına gülümsemesine baktı.

"Nasıl gidiyor? Alışabildin mi?"

"Güzel, burada kendimi rahat hissediyorum. En azından insanlar bana sürekli bir şeyler teklif etmeye çalışmıyorlar."

Dancer.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin