[7]

684 97 43
                                    

Eve geçene kadar kafasında sadece Barış'ın söyledikleri dolanırken yolun nasıl geçtiğini anlayamamıştı İsmail.

Acaba güzel dans edebilmiş miydi? Gerçekten Barış Alper'i etkilemiş miydi? Hareketleri yeterli miydi? Şarkı seçimleri hoşuna gitmiş miydi? Tekrarlamak ister miydi? Aldığı parayı hak ediyor muydu?

Kapısının önüne gelmesi ile birlikte şoföre iyi geceler dileyip çantasından anahtarını çıkardı, yavaşça kapıyı açarken istediği son şey Arda'yı uyandırmaktı. İçeriye doğru yavaş yavaş adımlarken salonun işığının açık olduğunu gördü. Elbette Arda uyumamıştı.

"Abi, sen mi geldin?"

Ona seslen küçüğüne odaya girip kendini gösteren İsmail, Arda'nın yanına oturdu.
Arda, yanındaki abisinin mimiklerinden neler olduğunu kavramaya çalışıyordu. Herhangi bir yüz kırışması, yanaklarında kızarıklık veya elinde bir terleme belirtisi yoktu.

"Nasıl geçti abi? İyi gördüm seni."

İsmail biraz Arda'ya baktı. Kafasını öne doğru eğdi. Kötü mü geçmişti yoksa?

Kendini yere atan İsmail beklenmedikti. Yerde yuvarlanırken bir yandan da kucağında tuttuğu yastığa sarılıyordu. Arda şaşkınlıkla kahkaha atarken Arda'yı da üstüne çekti. Küçüğü zaten ondan ufaktı, üstünde durması bir ağırlığa yol açmıyordu. Arda daha ne olduğunu anlamadan yastığı fırlatıp Arda'ya sarıldı İsmail. Bu sefer onu oradan oraya sürüklemeye başladı. Bir yandan da belindeki tikine sürekli dokunuyor ve daha da yüksek sesle kahkaha atmasına yol açıyordu.

İkisi de yorgunlukla yere yığıldıklarında Arda yavaşça abisinin yanına yaklaştı ve bir koluna yaslanarak abisine baktı.

"Çok... Güzeldi. Uzun süre sonra ilk defa bana ve sanatıma saygı duyan birini gördüm."

İsmail de yan yatarak Arda'ya bakmaya başladı.

"Beni hiçbir şeye zorlamadı, görmeliydin Arda. O kadar özel hissettim ki. O dağ ayısı görünüşünün arkasında o kadar naif bir insan vardı ki. Üstelik eve beni şoförü bıraktı biliyor musun?"

Heyecanla konuşan çocuğa bakan Arda:
"Peki gerçekten bunları senin için mi yapıyor abi, yoksa güven ilişkisi kurmak için mi?"

"Öyle olmadığını düşünmek istiyorum... Herhalde öyle değildir ya. Değil mi?"

Yavru köpek bakışlarını kullanmaya başlamıştı İsmail.

"Umarım öyle değildir. Sen nasıl davranman gerektiğini biliyorsun zaten. Yine de sadece sanatına odaklanmaya çalış, olur mu?"

Arda dudağını büzüp abisine sarılırken mırıldanarak konuştu. Üniversiteye ilk geçtiği zaman ev arkadaşı olmuşlardı İsmail ile. Ondan iki yaş büyük olmasına rağmen ona çok yardımı dokunmuştu. Annesi gibi ilgilenmiş, abisi gibi sevmiş, babası gibi korumuştu. Yeri geldiğinde sabaha kadar başında ateşinin düşmesini beklemiş, sarhoş olduğu zaman onun arkasını toplamış, derslerinden geçmesi için ona saatlerce ders çalıştırmıştı. İsmail'in mezun olmasının ardından da ayrılmamışlardı.

İsmail'in ona kattığı bir sürü şey vardı ama en önemlisi sevgilisi Ferdi'ydi. İsmail'in en yakın arkadaşı olan çocuğun sürekli onlara gidip gelmesi ile birbirlerinden hoşlanmaya başlamıştı ikisi de. İsmail ikisinin de birbirinden hoşlandığını bilerek hep çöpçatanlık yapmak zorunda kalmıştı ama kendi ailesini yine kendi elleriyle oluşturmuştu.

Yerde bitkinlikle uzanan ikilinin huzurunu Arda'nın zil sesi bozmuştu.

kıvırcığım:
arda ben size gelsem olur mu ya
ltfn
annem oglu oldufuma inanmiyor
kadin fenotipimi unutmus
sen duz sacli degil miydin ne ara perma yaptirdin diuor

***

Arabasına binen Barış'ın radyosunda "küvet" çalıyordu. Çok nadir Türkçe rap dinlerdi ama şu an karışık çalmada olan playlistte denk geldiği bu şarkı çok hoşuna gitmişti.

Deli gibi bi' şey oldum aşkından, isterdim ince belini saran o kemer olsam, ben
Hatta aşkından o kadar deli oldum ki çok isterdim
Seviştiğimizde kasıklarından akan o terler olsam, ben

Şu an trafikte olduğunu unutan Barış, silkindi. Kaza yapacaksın, şimdi düşünmenin sırası değil.

Düşünmemeye çalışmak çok zordu. Sadece uzaktan gördüğü bir çocuğun üstünde bu kadar etki bırakması adil değildi. Onu bu kadar yakından görmek ona iyi gelmemişti. Her bir hareketi kafasında başa sarıp duruyordu. Kendini nasıl gösterdiğini bilmiyordu, sadece iyi bir izlenim bıraktığını umuyordu. Zira dansçının gözünde kötü biri gibi olmak istemiyordu. Bizzat dansçı rahat edebilsin diye her şeyi özel olarak ayarlatmıştı. Acaba bir daha dans eder miydi onun için? Ya da bugünden daha güzel günler görür müydü?

Çırılçıplak bedenine giysen bol gelen gömleğimi ve bana dans et
Kıvırarak güzel bedenini beni deli et Mecnun et ve beni mahvet
O nası' bi' kalça?
Sanki var kendi yörüngesi
Kucağıma alsam, ıslatsam oranı öpüp seni

Barış hızla radyoyu kapattı. Eve beş dakikası kalmışken bu şarkıyı daha fazla duymak istemiyordu. Ezhel bu şarkıyı yazarken ne hissetmişti? İlk defa bir şarkıyı bu kadar içinde hissetmek Barış Alper'in hoşuna gitmemişti.

Arabasını park ettikten sonra arabasından indi, evinin salonuna girerken evde kimse olmadığını fark etti. Altay anlaşılan bugün Kerem'de kalacaktı.

Buzdolabını açtı ve ona sırıtarak bakan birasını gördü. Şişeyi alıp yatağına yerleşti. Uzun zamandır (yaklaşık iki gün) alkol almamıştı. Bu, onu da şaşırtıyordu. Kafasına şişeyi dikerken aklında sadece sarışın dansçı vardı.

Eline telefonu alarak Instagram'a girdi:

barisalperyilmaz:
İsmail
Teşekkür ederim
Çok güzeldi
Iban'ına parayı gönderdim
Tatlı rüyalar dansçı


***

#1 OLMUSUZ YA YİCEM HEPİNİZİ
neyse canlarim bu ds gecis bolumu olsun
ozel bir isteginiz veya hosunuza gitmeyen bir kisim olursa soylemekten cekinmeyin <33

(Ezhel'in küvet sarkisini bu fice yazdığını biliyor muydunuz)

Dancer.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin