Kucağında duran bedenin gözlerinin içine bakması saniyeler belki dakikalar sürmüştü. Dizlerinin ağrıdığını hisseden dansçı kendini üstünde bulunduğu kucağa bıraktı. Göz temasını kesmezken kendi kendine mırıldanarak vücudunu hafif hafif sallandırmaya devam ediyordu.
Bu işin sonu nereye gidecekti? Anlık hislerle hareket etmek istemiyordu her ikisi de.Barış kucağındaki güzelliği izlemekten çekinmiyordu. Sol kolunu İsmail'in beline sardıktan sonra sağ eli yüzünde yer aldı. Durmuyordu. Şarkı çalmıyor olsa bile vücudu hareket etmeye devam ediyordu.
Barış'ın, belini sıkıca tutması ile bedenleri daha da yaklaştı. Tek kolu, ince beli sarmaya neredeyse yetiyordu.İsmail birden tatlılıkla kıkırdadı. Barış'ın diğer kolu da beline sarıldığında dirseklerini omuzlarına bıraktı. Barış'ın yüzündeki ayrıntılara göz gezdirirken birden yüzünü tuttu ve alınlarını birbirine yasladı. Boğazından gelen küçük kıkırdamalar tekrar Barış'ın kulaklarına doldu.
"Bu kadar güzel bir insan olduğun için teşekkür ederim."
İsmail'in hayatına yüzlerce insan girmişti. Ona defalarca parayla ilişki teklif eden, durmadan sözlü tacizine devam eden, dansı yüzünden ona iğrenç ithamlarda bulunan yüzlerce insan.
Fakat Barış'ın yanında böyle hissetmiyordu. Yanında istediği gibi davranabiliyordu. Uzun süredir tanımadığı bu adamı yıllardır tanıyor gibi hissediyordu. Aylardır aradığın evini bulmak gibiydi bu. Her yerde aradığın kitabı en köşedeki rafta bulmak gibi bir histi. Çaresizlikle boğuşurken birden içinizi dolduran sonsuz bir mutluluk.
Barış'a bu kadar güvenmesi normal miydi? Hani bazı insanlarla tanışalı çok kısa bir süre olmasına rağmen ona karşı yoğun bir his duyardınız ya. Birisini ilk gördüğünüzde onunla ne kadar iyi anlaşabileceğinizi hissederdiniz. Bu hislerin her bir tanımı Barış Alper'di.
***
Kendi dünyalarından çıktıklarında İsmail'i bekliyordu Barış kapı önünde. Kulübü kapatmak yüklü bir miktara bedel olmuştu. Değmişti, bu paraya asla acımayacaktı.
Kapıdan çıkan sarışınla arabaya doğru yol aldılar. İsmail de alışmıştı artık Barış'ın arabasına binmeye. Dünden razıydı.
Arabanın çalışması ile İsmail, Barış'a döndü."Bluetooth'la bağlanabilir miyim?"
Barış başını yukarı aşağı sallayarak onayladı.
İsmail'in telefonunu arabaya bağlandığında birkaç dakika şarkı seçmekle geçmişti.
Çalan şarkı beklenmedikti.
"Haydi gel benimle ol"İsmail camı açmış, rüzgarın yüzlerine vurmasına izin vermişti. Bir kolunu camdan çıkarmış ve rüzgarın kollarına bırakmıştı kendini. Şarkıya eşlik ederken kolunu içeri sokup bu sefer de başını dışarı çıkarmaya çalışıyordu. Rüzgar saçlarını dalgalandırırken basınçtan ötürü gözleri kapanıyordu.
"İsmail dur, sarkma camdan."
En son bu uyarıyı annesinden almıştı İsmail. Gülümseyerek sürücü koltuğunda yer alan adama döndü. Direksiyonu tutan kolun üstüne koydu ellerini. Yavaşça sarsmak istedi. Onun da eğlenmesini istiyordu, içindeki çocuğun ortaya çıkmasını. Yüzünü kaslı kola yaklaştırarak:
"Haydi gel benimle ol, oturup yıldızlardan bakalım dünyadaki neslimize. Oradaki sevgililer özenip birer birer gün olur erişirler ikimize"

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dancer.
FanfictionDüzenli müşterisi olduğu gece kulübüne gelen yeni dansçı Barış Alper'in dikkatini çekmişti. [BAİSM]