Yemek yerken herkes Miranda'ya kaçamak bakışlar atıyorlardı. Gözlerinde acı vardı. Miranda'ya acıyorlardı.
"Önünüze dönün! "
Miranda'nın bağırmasıyla herkes yerinde sıçrarken Miranda elindeki çatalı sertçe bırakıp sandalyesinide aynı sertlikle ittirip ayağa kalktı.
Tam arkasını dönüp gidiyordu ki bir anda durdu.
"Bana bir daha acırsanız sizi acınacak hale getiririm. "Bunu öyle bir soğukluk içerisinde söylemişti ki herkesin içi titremişti.Amanda'nın bile.Ama bir terslik vardı. Toprak hiç korkmamıştı.
Odasına doğru giden merdivenleri çıkıp odasına girdi ve en sevdiği yer olan odasındaki camın hemen önüne özenle yerleştirilmiş koltuğa duvara yaşlanacağı şekilde oturdu ve pencereyi açtı.
Hiç cebinden çıkarmadığı sigarasını yaktı ve dudağına doğru götürerek. En sevdiği manzarayı seyretti. Siyahın içindeki beyaza dikti okyanus mavisi gözlerini.
Beyaz dumanı siyah geceye bırakarak beyaz dumanın siyahla uyum içerisinde kayboluşunu gülümseyerek izledi.
Odanın kapısını,birinin açtığında fark etti ama her zamanki yaptığı şeyi yaparak umursamadı.
Yatağına birinin oturduğunu yatağın çıkardığı sesten fark etti ve yine umursamayıp zehiri ciğerlerine göndermeye devam etti. Ne kadar da umursamazdı böyle.
"Miranda sabah neden öyle oldun bilmiyorum ama kardeşlerime bağırmana izin vereceğimi sanıyorsan yanılıyorsun . "Dedi Toprak ciddi bir şekilde.
Miranda'nın başı hâlâ cama dönükken alayla gülümsedi ve "Senden izin almadım zaten. "Dedi gülümsemesini tasdik etmeyen bir sertlikle.
"Miranda!"Dedi bağırarak ve aynı zamanda ayağa kalkıp ona doğru yaklaşarak.
"Birazcık bari saygı göster. "Dedi bağırmaya devam ederek.
Miranda sakinlikle sigarasını camın kenarında söndürerek umursamadan aşağı attı. Çevreye bile duyarsızdı.
Aynı sakinlikle ayağa kalkıp baş parmağını tehdit edercesine salladı.
"Duymazsam ne yaparsın?, "Dedi aynı sakinlikle"Hmm... Dur ben cevaplıyayım:hiç bir şey."Diye devam etti sakinlikle.
"Bana bak Aytekin!Ben ne senin sürtüklerine ne de ürkek kızlara benzerim bir daha bana ne yapacağımı söyleme yoksa seni doğduğuna pişman ederim!"Bu sefer bağırarak konuşmuş ve yine sonlara doğru ürpertici bir soğukluk ve sakinlikle konuşmuştu. Bu değişken ruh halleri onu tam bir ruh hastası gibi göstersede o zaten bir ruh hastasıydı.
"Ha!Bir de kardeşlerine bağırdım diye bana acı çektirmeye falan çalışma. "Ne kadar da uzun konuşmuştu böyle"Acı artık hissizleştirdi Aytekin!"
***
Okulun kapısından girdiklerinde bu sefer beş kız karşılarına çıkmıştı. Bunun sözlükteki kelime anlamı sanırım 'kavga olacak'olmalıydı.
"Aaa! Bak bak bak burada kimler varmış?!"Dedi sarışın olan alaylı bir ses tonuyla"Sürtük ikizler. "Diyerek de kendi sorusunu cevaplamıştı.
"Bu konuda seni geçebileceğimizi sanmıyorum. "Dedi Miranda sakin bir ses tonuyla. Bu kadar sinirliyken bu kadar sakin bir ses tonu kullanması çok sağlam bir maskesi olduğunu kanıtlıyordu.
Karşısındaki kız ona cevap bulamayınca sinirlenmiş ve diğer sürtüklere işaret vermişti.
İki kız Miranda'nın kollarını etkisiz hale getirmek için Miranda'nın kollarından tutarken diğer kızlar da aynı işlemi Amanda'ya yapıyorlardı.
"Burada sizin havanız sökmez sürtük ikizler. "Dedi yine sarışın olan. Bu okulun popüler kızıydı ve tabii İkizler gelince tahtı devrilmişti.
"Senin havanın bize sökmediği gibi. "Dedi alayla Miranda Amanda'ya saldırması için işaret verirken.
Dirseklerini kızların karnına geçirdikten sonra onlardan kurtuldu ve acılarını çekmelerine izin vermeden saçlarından çekti sonra da ikisinin kafasını tokuşturdu .Onlar acıyla çığlık atıp inleyerek yere düşerken sarışın kız olanları şaşkınlıkla izliyordu.
Miranda kızın ense kökündeki sarı saçlarını eline dolayıp sertçe çekti.
"Ben sizi uyarmıştım ama demek ki büyük sürtük yerine çok büyük sürtük demem gerekiyormuş değil mi?Seni büyük orospu."Diye konuştu ruhsuz bir şekilde gülerken.
Cebinden parlak çakısını çıkardı ve kızın saçlarını daha yukarı doğru asıldı. Neredeyse kızın ayakları yerden kesilecekti.
Miranda çakısını kızın sarı saçlarında gezdirirken kız çığlıklarını serbest bırakıyor ve 'gitmek 'için yalvarıyordu ama gidemeyecekti.
Miranda kızın saçlarının yarısını dibinden olacak şekilde kesti ve diğer yarısına da aynı şeyi yaparak saçları olmayan kızın yere çığlıklarla düşmesine izin verdi. Amanda'da iki kızın hesabını almış gibi görünüyordu
İkizlerin yaptıklarının diğerlerini de etkilediği belliydi. Okullarında nasıl bir tehlikenin gezdiğinin farkına varmışlardı.***
Eve geldiklerinde miranda her zamanki gibi odasına çıktı.Bu gün yine kanını akıtacaktı.
Jilet beyaz tenine sürterek acının akmasına izin vermeye devam ediyordu ki bir anda odasının kapısı çalınmadan açıldı.
"S-sen Ma-Mazoşist misin!?"
***

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Jilet İzleri #Wattys2016
Teen FictionAcıyla harmanlanmış olan ruhundan nefret etmiş ve bunu kanla akıtmaya çalışmış olan bir kız... Gizli sırlar ve suçlar. Geceyle örtülmüş olan insanlar,hayatlar. Kana sarılmış olan bedenler,ruhlar Acıyı amaç edinmiş mazoşist bir kız ve onun hayatını...