Amanda'nın ağzından:
Soruyla bakışmaya devam ederken sonunda pes ettim ve test kitabını da alarak Miranda'nın yanına doğru ilerledim.Aynı zamanda aklıma gelen anılarla yüzüme hafif bir tebessümün yayılmasına izin verdim.
Miranda'nın olgunluğunu ve zekiliğini her zaman çok kıskanırdım. Beş yaşındayken bile hayata toz pembe bakmazdı Miranda. O her zaman çok farklıydı.
Küçükken hep ona oyunlar yapardım ve babama onu kötü göstermeye çalışırdım. Babam Miranda'yı hep çok sevmişti. Bende hep onu çok sevmiştim. Ama o eve gelince annemden bile önce Miranda'ya sarılmayı tercih etmişti. Babam bana göre hep kahramanımdı ama gerçeklere göre o aslında hep Miranda'nın kahramanıydı.
Ben hep gölge olandım Miranda ise gölgede yaşamayı tercih edip hayata karışanlardandı.Hep gülmezdi hatta bazen bir gün içinde bir defa bile gülmediğini görmüştüm. Ama Sara diye bir arkadaşı vardı ve onun yanında neredeyse her dakika gülüyordu.
Ben neden hep sevilmeyen taraftım?
Bazı olaylar olmuş ve sevilmememin verdiği bir kompleksle o olaylardan sonra ruh halim baya bozulmuştu. Mesela sigaraya başlamıştım.Ama Miranda benden daha kötü bir hale düşmüştü. Üstelik babasının prensesi annesinin biriciğiyken.
Düşünceleri zihnimin en ücra köşelerinden atmak için kafamı her iki yana salladım ve beyaz ahşap oymalı olan kapıyı biraz daha inceledim.
Bir anda kapı açılınca korkuyla dudaklarımın arasından bir çığlığın dökülmesine izin vermiştim.
Miranda'nın odasından çıkan TOPRAK'TI
Zaten aralık olan kapıyı biraz daha ittirerek içeri girdiğimde Miranda'yı jiletle bileklerine işkence ederken gördüm ve gözlerimi devirmemi engelleyemedim.Toprak'ın odadan o kadar şaşkın ve dalgın bir şekilde çıkması demek bu yüzdendi.
"Miranda? "Diye soru sorar bir şekilde konuştuğumda"Ne var? "Diye bir tepki almış ve şaşırmamıştım.
Bu sanırım Miranda'yı tanımamdan kaynaklanıyordu."Şey sana bir soru soracaktım da. "
"Getir. "
Test kitabı ile ona doğru yaklaştım ve soruyu ona göstererek anlatarak çözmesini izledim. Soruyu çözdüğünde teşekkür ederek kapıya doğru ilerledim.
Kapıyı açıp çıktım ve koridorda ilerlemeye başladım.
Kafamı önüme eğmiş ilerlerken sert bir bedene çarptım.Çağlar'dı.
"Özür dilerim. "Deyip yanından geçecekken kolumu tuttu ben ona ne yaptığını sorar gibi bakarken o bana anlamlandıramadığım duygularla bakıyordu. Tuhaf bir şekilde kolumu bırakıp arkasını dönüp gitmeye başladı.
Kafamı her iki yana sallayarak önüme döndüm ve odama doğru ilerlemeye devam ettim
Ne yapmaya çalıştığını anlamamıştım.
Yazardan:"Merhaba ben Aslı."Dedi gülümseyerek kızılımsı saçları ve buz mavisi gözleri olan güzel kız. Bu Amanda'nın yanında oturduğu kızdı.
"Merhaba. "Diye karşılık verdi Miranda soğuk bir tavırla. Zaten Miranda'dan gülümsemesini beklemek saçmalık olurdu.
"Biliyorsun Aslı benim sıra arkadaşım ve çok iyi bir kız. "Diye fısıldadı Amanda Miranda'nın kulağına doğru"Ve lütfen ona iyi davran. Bak ilk defa senden bir şey istiyorum. Lütfen geri çevirme. Hem iyi anlaşacağınızdan da eminim. "
"Tamam bakalım. Yalnız kızı sevmezsem istediğimi yaparım. "Dedi Miranda sonlara doğru fazlasıyla korkutucu konuşmuştu.
"Tamam."Dedi Amanda Miranda'nın korkutucu konuşmasını umursamadan sevinçle. Demek onu seveceğinden bu kadar emindi.
Belki de sürtük ikizlere yeni bir üye katılıyordu.
***

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Jilet İzleri #Wattys2016
Teen FictionAcıyla harmanlanmış olan ruhundan nefret etmiş ve bunu kanla akıtmaya çalışmış olan bir kız... Gizli sırlar ve suçlar. Geceyle örtülmüş olan insanlar,hayatlar. Kana sarılmış olan bedenler,ruhlar Acıyı amaç edinmiş mazoşist bir kız ve onun hayatını...