-21-

394 27 5
                                    

Mazolarım!

Sizi üzmek istemem ama kitabımız okullar başladığında sezon finali olabilir.Ama eğer idare edebilirsem etmeyedebilirim.
Bilemiyorum.

Multimedya:Miranda'yla ilgili bir çalışma.

***

Gözlerini hızla araladı göğsü hızla inip kalkıyordu.

Ne kadar da gerçekçi bir rüyaydı öyle? Yoksa kâbus mu demeliydi?

Hızla yatakta doğruldu ve banyoya doğru ilerledi. Toprak'ın ölme düşüncesi kalbinin korkuyla çarpmasına neden oldu.

Yoksa ondan hoşlanıyor muydu?

Düşünürken iç sesi devreye girmiş ve “Saçmalama eğer onu seversen sevdiklerine elveda edersin!Sen güçlüsün,sen hissizsin, sen sevemezsin!”Diye adeta içinde bir gümbürtü koparmıştı.

Miranda iç sesine hak verdi ve aynadaki aksindde gözlerini gezdirdi.Saçları dağılmış, gözleri adeta çökmüş ve kızarmıştı. Anlında ise boncuk boncuk ter damlaları yer alıyordu.

Çeşmeyi açtıktan sonra avucunu soğuk su ile doldurdu. Soğuk suyu yüzüne çarptırdığında serinlediğini ve rahatladığını hissetti.

Banyodan çıkıp simsiyah olan odasında gözlerini gezdirdi. Siyah olan ahşap işlemeli bir dolap, siyah bir çalışma masası, siyah bir makyaj masası ve yine siyah olan yatağı ile bunaltıcı ve normal bir oda görünümü sergiliyordu.

İçeriye yansıyan beyaz ay ışığı ise odadaki tek ışık kaynağıydı.

Büyük camın hemen yanında duran koltuğa doğru ilerledi ve yerleşti cebinden çıkardığı sigara kutusunun kapağını araladı ve içinden çıkardığı sigara çubuğunu işaret ve orta parmağı arasına yerleştirdi.

Dudaklarına götürdüğü sigara çubuğunu yine cebinden çıkardığı çakmakla yaktıktan sonra zehiri akciğerlerine doğru keşfe çıkarttı. Beyaz duman akciğerlerini keşfettikten sonra dudaklarının arasından sıyrıldı ve siyah geceye karıştı.

Gözlerini hafif yumdu ve beyaz dumanın zarifliğine kendini bıraktı. Sigara onu rahatlatan bir etkendi.

Beyaz dumanın eşliğinde düşünmeye başladı.

Ah, Toprak ve onun aşkıyla ne yapacaktı? Hayatı tuhaf bir çıkmaz sokakta gibiydi...

***

Okulun bahçesine drift atarak yerleştiği motoruyla her zamanki gibi cool ve seksi havasındaydı.Dolgun kalçaları ve göğüsleri vardı. Çoğu erkeğin hayallerindeki sert, kötü ve seksi kadındı aslında.

Bacaklarına yapışan siyah yırtık kot pantolonu ve yine siyah olan büstüyerinin üzerine siyah bir deri ceket geçirmişti.Okulun forması olmasına rağmen hiç kimse forma kuralını takmıyordu. Ne de olsa kurallar çiğnemek için vardı.

Siyah dudakları ve siyah olan koyu göz makyajı ona asi aynı zamanda da tehlikeli bir hava katıyordu.Zor bir kızdı. Erkekler zor kızlardan hoşlanırlardı. Çünkü ulaşılmazlar hep daha değerliydi. Ve tabii ki egosundan suratı görünmeyen erkekler,kızların erkekleri etkilemek için zor olmaya çalıştıklarını düşünürlerdi.Çünkü,egoları olmayan beyinlerini işgal etmişti. Kadınların her şeyi erkekler için yaptığı düşüncesi çok boktan ve saçma bir düşünceydi.

Kadınların aksine kendilerini ne kadar zeki sanırlarsa sansınlar, kadınlar her zaman için erkeklerden daha zekiydi.

Her zaman oturduğu banka doğru ilerlerken önüne çıkan beden ile durdu. Bu bir erkekti.

Ah,sigara keyfini mahvettiği için bile onu öldürebilirdi!

“Ne var? ”Dedi sert ve soğuk olan sesi harmanlanmış ve ürkütücü bir hâl almıştı.

“Ah, hadi ama bu sert kız havalarını bırak,Miranda.Eminim sen de diğerleri gibi benim yatağımda yer almak için can atıyorsundur. ”Sesindeki alay tınısı barizce belli olan çocuğa çevirdi gözlerini. Mavi gözleri sakinlik, alay ve soğukluk barındıryordu.

İçinde fırtınalar kopmasına rağmen gözleri sakinlikle parlıyordu. Karşısındakinin amacını biliyordu aklı sıra onu sinir ederek eğlenecekti. Ama karşısındaki piç şunu bilmiyordu,onunla eğlenemezdin o seninle farenin kediyle oynadığı gibi oynardı.

“Benim yatağımda yer almak istediğini bu kadar belli etmemelisin, ”Dudakları alayla yukarı kıvrılmıştı.Devam etti,“Ayrıca egonu da yanında evcil hayvanınmış gibi taşınan hiç hoş değil,insanlar suratınla direk irtibata geçemiyor.”

Söyleyeceklerini bitirdikten sonra sağ yumruğunu çocuğun sağ gözüne hızla geçirdi. Çocuğun kehribar renginde gözlerinin etrafı moraracak gibi duruyordu. Ama Miranda'nın umurunda dahi değildi.

Çocuğu yere yatırdıktan sonra karnına oturdu ve yumruklarını seri bir şekilde geçirmeye devam etti.

Bahçedekiler ise etraflarına toplanmış onları izliyordu. Tezahürat yapan erkekler dahi vardı.

Cebinden parlak çakısını çıkardı ve çocuğun vücudunda gezdirmeye başladı.Sağ kolunun kıvrımlarında çakısını gezdirirken,kolunun kıvrım yerine derin bir çizik attı.

Sadist mi, yoksa mazoşist mi?Belli değildi..!

***

Dedesiyle konuşması bittiğinde yanındaki üç kıza doğru seslendi,

“Görevimiz;tehlike!”

***

Jilet İzleri #Wattys2016Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin