-18-

430 36 21
                                    

Mazoşistlerim!

Resmen 2k olmuşuz ve bu benim için çok büyük bir şey!

Bu bölüm 2k olmamızın şerefine olsun!

***

"Vaov! Miranda Gillar yine burada,geçen sefer büyük bir başarı ile kaçmayı başarmışsın ama bu sefer değil! "Dedi genç ve yakışıklı bir adam.

Miranda alayla güldü gülüşü adamın sinirlerini daha bir alt üst etmişti. Çünkü Miranda Gillar'ın gülüşü ne kadar soğuk ve alaylı olsa da güzeldi.İnsanları her türlü etkileyebilecek olan muhteşem bir gülüşü vardı. Ne  de olsa çok acı çeken kadının gülüşü her zaman daha güzel olurdu.

"Ben her türlü kurtulurum, "Dedi Miranda sesini soğuk ve alayla karıştırırken "Ama sen beni kaçırmaktan bıkmayacak gibi duruyorsun. "

"Evet! Bıkmayacağım!"Dedi genç adam soğuk olan sesiyle ve aynı zamanda Miranda'dan oldukça etkilenmişti.Çünkü o her zaman herkesten farklıydı.

"Benimle derdin ne? "Dedi ciddileşmişti aynı zamanda soğuktu da. Zaten ne zaman sıcak olmuştu ki?

"Seni ilgilendirmez. "Diyen adam soğukluğunu koruyordu.

"Beni ilgilndirmese beni kaçırmazdın."Dedi alaylı gülümsemesini yüzüne yayarken.

Cebindeki çakı ile ellerindeki iplerden kurulduktan sonra rahat bir şekilde sandalyeye yayıldı. Genç adam ise onu şaşkınlıkla izliyordu.

"Evet hadi bakalım derdin ne? Anlat!"Dedi Miranda sakin bir şekilde karşısındaki adam ise hâlâ şaşkındı. Böyle bir kadının var olması şaşırtmıştı. Korkusuz olması şaşırtmıştı.

"Seni ilgilendirmediğini söylemiştim!"Dedi sert bir ses tonuyla.

"Ben de cevabını vermiştim! "Dedi Miranda'da onunkisinin aynısı olan ses tonuyla.

"Anlatmazsam rahat bırakmayacaksın değil mi? "Dedi genç adam bıkmış gibi duran ses tonuyla.

"Senin adamlarına yaptığım gibi boynunu kırmadığıma dua et. İnan bu konuda muhteşem bir eğitim aldım."Dedi alaylı olan ses tonu konuşmasının ciddi olmadığını gösterse de altında yatan ciddiyet ve soğukluk insanın tüylerini dahi ürpertiyordu.

"Deden, Ed Gillar kardeşimi öldürdü ve bunun cezasını en sevdiği torununun ölümüyle alacak. "Soğuk olan sesi ne kadar korkunç olsa da Miranda'yı korkutmuyordu. O korkusuzdu.

"Büyük babamdan çok hoşlanıyormuşum gibi konuşmaları... Hmm,tam bir gerizekalılık. "Dedi alaylı bir gülümsemeyi dudaklarına yerleştirirken.

Genç adam tek kaşını kaldırıp cebinden sigarasını çıkartırken "Nasıl yani? "Diye bir soru yönlendirmeyi de es geçmemişti.

"Alırım bir tane. "Dedi Miranda genç adamın sorusunu göz ardı edip sigara kutusunun içinden zehiri alıp dudaklarına yerleştirirken.

"Soruma cevap ver! "Dedi genç adam.

"Bana emir verme! Ayrıca bir çok kez kaçırıldım ve emin ol ölen ben değil hep onlar öldü!"Dedi cebinden kendi ateşini çıkarırken. O çakmağını ve sigarasını asla yanından ayırmazdı.

"Soruma lütfen cevap verir misin?"Diye sordu sinir bozucu olan bir ses tonu kullanmıştı.

"Pekâlâ! Ellerimi bağlarken bileklerimdeki çizikleri görmüşsündür tabii kör değilsen,"Dedi Miranda hafif alay ve ciddiyet karışımı olan bir ses tonu kullanmıştı "Kısacası onlar büyük babam olan Ed Gillar'ın ruhumda bıraktığı izlerin sadece beden bulmuş halleri.Ama sorun şu ki; bedenimdekiler zevk verirken ruhumdakiler acıtıyor. "

"Seni anlıyorum. "Dedi genç adam anlayışlı olan bir ses tonuyla. Şu an yaşanan olaylar cidden çok tuhaftı resmen kaçırdığı kızla dertleşiyordu.

"Sen beni anlayamazsın! Sen kardeşinin ölümüne cidden acı diyorsun ya sana cidden acıyorum sen herkese her şeyi anlarabilirken ben içimde tutmak zorundayım hem de her şeyi! Bunlar bir kızın hiç taşıyamayacağı şeyler ve emin ol bir kardeşin ölümü kadar basit şeyler değil bunlar. "Sesi yine her zamanki gibi güçlüydü o şimdiye kadar kimsenin yanında güçsüzleşmemişti şimdi de bir yabancının yanında asla güçsüzleşmeyecekti.Ama o ne kadar güçlü olursa olsun her şey hâlâ çok büyük sırların üzerine kuruluydu.Bu sırlar gerçekten basit şeyler değildi.

***

Jilet İzleri #Wattys2016Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin