"Ama -burnunu sildi ve hıçkırdı -ben onu çok seviyorum. "Dedi tekrar hıçkırırken.
"Ne oldu bir doğru düzgün anlat be kızım!Sinir etme beni! "Dedi Amanda da sinirle solurken.Bu kadar sakin bir kızı bile sinir etmeyi başarabilmişti.
"Şöyle oldu;Ben mini bir tanecik elbise giymiştim ama valla bak sadece ona güzel gözükmek için. Sonra bana kızdı falan ben yine bunu yumuşatmayı başardım. İşte biz kafe gibi bir yere geldik orada bacaklarıma bakan bir adam yakaladı. Onu bir güzel dövdü. Yalnız güzel dövdü.Yalnız ne muhteşem dövdü be.Ne süper döv-"Diyordu ki Amanda onun lafını bölerek yine sinirli bir şekilde soludu"Tamam kızım dövdü anladık doğru düzgün anlat şunu! Sinir etme artık beni! "
"Ya tamam sen de hemen sinirleniyorsun ha! Heh neyse! Ne diyordum ben!Hatırladım tamam! Şimdi dövdü sonra da bana sürtükmüşüm gibi konuştu."Dedi tekrar sesli bir şekilde ağlayıp Nutella'sına saldırırken.
Lisa"Vay şerefsiz it!Ödetirim bu sözleri ben ona! Benim canım kankime nasıl öyle şeyler dermiş piç!?!? "Diye tepki verirken Amanda "Vay hayvan! "Diye bir tepki vermişti o çok fazla küfür etmeyi sevmezdi.
"Bir erkek için bu kadar göz yaşının değeceğini sanmıyorum. Ben de böyle şeyler yaşadım ama merak etme bir süre sonra acı hissizkeştiriyor ve karanlığına gömülmeyi öğreniyorsun."Teselli cümleleri Miranda Gillar'a uygun değildi. O yaşamışsa nasıl olduğunu öğretirdi.
"Pek anlayamadım doğrusu. "Dedi Aslı hıçkırarak ağlamaya devam ederken.
"Yani diyorum ki ağla çünkü hiç geçmiyor ama bir süre sonra hissizleşiyorsun. "Dedi ve kapıya doğru ilerlemeye başladı.
O çok acı çekmişti ama Robert'ı tam olarak sevdiğini düşünmüyordu.
***
"Peki sen hiç sevdin mi? "Diye sordu gecede kendini belli eden ışıltılı yıldızları izlerken.
"Aslında tam olarak sevmedim, sandım. "
"Anlamadım? "
"O zaman cidden çok ilgiye ihtiyacım vardı. Çok fazla sır tutuyor ve acı çekiyordum.İlgiye ihtiyacım vardı ve onun ilgisi benim hoşuma gitmişti.Sonra sevgili olduk bu gerizekalı beni aldattı. Ve ayrıldık onun ilgisi de bitince ben baya bir çökmüştüm.Sonra toparladım ve hissizliği öğrendim."
"Mutlu musun peki? "
"Hayır, mutsuzum o sadece beni eğlendirebilen ve ruhuma yaralarını unutturan bir etkendi. Ama artık umurumda değil.Evet bazı zamanlar salak gibi çok ağladım. Ben mutsuz olarak da mutluyum. "
Miranda'ya çimlerin üzerinde biraz çekerek göğsüne yasladı ve huzurun kokusunu burnuna doldurdu. Sanki hiç unutmamak ister gibiydi, zihnine kazır gibi, bir daha koklayamayacak gibi. Bu kıza gün geçtikçe daha da bağlanıyordu, daha da aşık oluyordu.
Ve bu çok çok fazla YANLIŞTI. Miranda Gillar aşık olmak için seçilen en yanlış adaydı.Miranda onu göğsüne çekmesine bir şey demedi. Onunla bir anlaşma yapmıştı.Onu sevmeye çalışacaktı.Ne kadar imkansız gibi görünse de. Miranda kötü bir kız olabilirdi ama Toprak'a acı çektiremezdi. Hem de masum bir aşktan dolayı.
Bu sefer sustular ve yıldızları izlemeye devam ettiler.
Bu manzara onları anlatıyor gibiydi. Gece Miranda Toprak'sa onun ışığı olan yıldızlar gibiydi.
Onlar belki mutlu olamayacaktı hatta bu imkansızdı ama yine de mutsuzluğun içindeki mutluluk olabilirlerdi.
***
Robert:Miranda'nın sevdiğini sandığı çocuk.
Bu arada bölüm biraz kısa oldu üzgünüm yeni bölümü en hızlı şekilde yazmaya çalışacağım.Kitabımı oy verip okuduğunuz için hepinize teşekkür ederim.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Jilet İzleri #Wattys2016
Ficção AdolescenteAcıyla harmanlanmış olan ruhundan nefret etmiş ve bunu kanla akıtmaya çalışmış olan bir kız... Gizli sırlar ve suçlar. Geceyle örtülmüş olan insanlar,hayatlar. Kana sarılmış olan bedenler,ruhlar Acıyı amaç edinmiş mazoşist bir kız ve onun hayatını...