2

156 20 179
                                    

Felix Jisung'u öyle bulduğunda Minho'ya haber vermemişti.

Jisung ile birlikte hastaneye gelirlerken yanında Jisung'un telefonunu da almıştı ve kapanan telefonu açıp Jisung'un gördüğü mesajı bulmuştu.

O da yaşadığı bir şok ve panik dalgasından sonra, Jisung'un iyi olacağını öğrendiğinde kısa süreli onu bırakıp evlerine gitmişti ve Jisung düşük yaptığı için akan kanı temizleyip Jisung için eşya alarak hastaneye dönmüştü.

Döndüğünde Jisung hala uyanmamıştı, Felix de gördüğü şey yüzünden ağlamaktan kıpkırmızı olmuştu.

Minho cidden sevgi dolu ve nazik birisiydi, Felix'in onay verdiği nadir kişilerdendi.

Jisung'u gerçekten mutlu ediyordu fakat Felix bir daha onun yüzüne bile bakabileceğini sanmıyordu.

Jisung'un bebeklerini düşürmüş olması da cabasıydı, ikisi de bir aile kurmayı çok istiyorlardı.

Eşya alıp dönmesinden kısa süre sonra Jisung'un telefonu çaldığında Felix ekrana baktı bir süre, Minho'ya cevap verip vermemesi gerektiğini düşündü.

Sonra cevap vermeye karar verip yavaşça telefonu kulağına götürdü.

"Alo?"

"Felix? Jisung seninle mi?"

"Evet, birlikteyiz."

"Kocamı ne zaman görebilirim acaba?" Felix tekrar dolan gözleriyle yumruğunu sıktı.

"Bugün Jisung benimle kalacak, onu görmek için biraz beklemen lazım. Biliyorsun, son zamanlarda çok stresliydi. Biraz stres atması lazım."

"Şey, pekala... Lütfen bebeğime iyi bak." Felix başka bir şey demeden telefonu kapatınca Minho kaşlarını çattı. "Neden yüzüme kapattı ki..?" iç çekerek odalarına geçip üstünü değiştirdiği sırada Jisung'a getirdiği çikolataların boşa gitmesine üzülüyordu.

*~*

Hissettiği baş ve karın ağrısıyla gözlerini açtığında Jisung duyduğu iç çekme sesleriyle bakışlarını yanında oturan Felix'e çevirdi.

Felix saatlerdir yaptığı gibi ağlıyordu, koltuklardan birine oturmuş sessizce parmağındaki yüzüğü izliyordu.

"Lixie-ya..." Felix başını çevirip onun uyandığını görünce ayağa kalktı.

"Uyandın sonunda, nasılsın?" yanına oturup elini tutarak alnına ufak bir öpücük bıraktığı sırada hatırladığı şeyle Jisung'un gözleri doldu.

"Lütfen olmadı de..." Felix dudaklarını birbirine bastırıp bakışlarını kaçırınca Jisung'un da yanakları ıslandı. "Minho bunu yapmış olamaz, Felix lütfen bir şey söyle. Videodaki Minho değildi de, bebeğiniz hala sağlıklı de. Hepsi kabustu de nolursun..." Felix sessizce Jisung'a sarılıp bir süre ağlamasına izin verdi.

Jisung ne hissetmesi gerektiğini bilmiyordu ve bu hayatta en nefret ettiği şeydi.

Minho'yu seviyordu o, gerçekten çok seviyordu. Minho kadar kimseyle birlikte olmak istememişti.

Fakat bir katille birlikte olamazdı.

Bir katilden hamile kalmıştı.

Ve çok istediği bebeğini de kaybetmişti.

Felix'in parmakları saçlarında dolanırken ne kadar ağladığından emin değildi, tek bildiği ağlamanın baş ağrısına iyi gelmediğiydi.

Felix bir süre sonra geri çekilip onun yanaklarını sildi ve kendi dolu gözleriyle onunkilere baktı.

people you know (minsung) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin