people you know (minsung)

28

Jisung o sabah Minho'nun öpücükleriyle uyanmıştı.

"Günaydın güzelim, bize kahvaltı hazırladım." Jisung gözlerini ovuşturdu.

"Ne kahvaltısı?" Minho onun saçlarını okşadı.

"Yemelik bir şeyler..." Jisung ona hafifçe vurup doğruldu ve esneyerek tepsiyi kucağına çekti. "Lee Know yeğeniyle tanışmak istiyormuş."

"Ona söylememiştik değil mi... Yemekten sonra?" Minho onun yanağını öptü.

"Ne zaman istersen." Jisung yemeğine döndüğünde Minho da onu izlemeye başladı. "Miden nasıl?"

"İyi şimdilik, yemek için teşekkür ederim. Sen yedin mi?"

"Hm hm." Minho yavaşça onun bacaklarına uzanıp tavanı izlemeye başladı, Jisung yemeği yiyene kadar sessizdi.

Jisung sonunda yemeği bitirdiğinde Minho tepsiyi aldı, onun alnını tekrar öptü ve Jisung yüzünü yıkamaya giderken tepsiyi götürdü.

Jisung odaya döndüğünde Lee Know bekliyordu onu, Jisung'u gördüğünce geniş bir gülümsemeyle yanına yaklaştı.

"İyi ki doğdun amcası demen bu yüzden miydi?" Jisung onun uzattığı kolları arasına girdi.

"Günaydın amcası." Lee Know hafifçe gülüp onun saçlarını okşadı.

"Çok sevindim adınıza, stresli misin?" Jisung iç çekip onunla yatağa oturdu.

Lee Know ile uzun uzun konuştular o sabah, ve bu konuşma Jisung'a iyi gelmişti.

Lee Know ona Minho kaçarsa kendisi döneceğine dair söz vermiş, Jisung'un bebekle ilgili endişelerine yardımcı olmuştu.

İlk tanıştıkları gün alnına silah dayayan adamla konuşurken Jisung kendini güvende hissediyordu, Lee Know sandığı gibi birisi değildi çünkü.

*~*

O gün büyük gündü.

Jeongin sabah uyandığından beri böyle söyleyip duruyordu ve kimse anlam verememişti.

Taa ki Jisung Chan'ı arayıp acil gelmelerini söyleyene kadar.

Jeongin'in elini tutmuş karnına nazikçe masaj yaparken Jisung kaçıncı duasında olduğundan emin değildi, sadece Jeongin'in durumu kötüleşmeden hastaneye gitmeleri gerektiğini biliyordu.

"Sakin misin?" Jeongin başını salladı.

"Seungmin nerede?"

"Geliyor güzelim, biraz daha dayan." Jisung onun alnını öptü. "Bebeği götünden çıkaramayız, ameliyata ihtiyacın var."

"Biliyorum ama beyefendi durmuyor." iç çekip Jeongin'in karnına Seungmin'in önceden anlattığı şekilde masaj yapmayı sürdürdü.

Sonunda diğerleri geldiğinde Jisung stresten kafayı yemek üzereydi.

Seungmin anahtarıyla evin kapısını açtı, içeri koştu ve Jeongin'in yanına oturup uzunca saçlarını öptü.

"Buradayım meleğim, korkma sakın. Hastaneye gideceğiz." Lee Know gelip Jeongin'i kucağına aldığında Jeongin ona sıkıca tutundu.

"Lütfen hızlı olalım." Lee Know onu hızla çıkartırken hafifçe güldü.

"Sana burada olacağımı söylemiştim."

"Bunu romantize etmeyi bırak ve siktiğimin arabasına bin artık!" Lee Know kıkırdayıp onu arka koltuğa bıraktı ve arabaya binen diğerleriyle tekrar sürmeye başladı.