22

61 8 10
                                    

"Jisung?" Minho'nun sesini duyduğunda Jisung başını Jeongin'in karnından çekip ona baktı.

"Minho..." Minho koşup ona sıkıca sarıldı.

"Seni tekrar kaybettim sandım." Jisung da ona sarıldı.

"Ben de seni bir daha göremem sanmıştım, çok özlemişim..." Minho onun saçlarını uzunca öpüp geriledi.

"İyi misin? Canın acıyor mu ya da bir yerine bir şey oldu mu?" Jisung başıyla reddetti.

"Sadece yeni yemek yediğim için midem bulanıyor biraz." Minho yavaşça küçüğünün saçlarını okşadı.

"Seni zamanında çıkarabildiğimiz için fazla mutluyum." Minho onun yüzünü avuçları arasına alıp yanaklarını okşadı ve alnını alnına yasladı. "Ama daha erken çıkartamadığımız için özür dilerim." Jisung onun bileğini tutup okşadı.

"İyiyim ben, endişelenme." Minho tekrar onu kendine çekip omzuna bastırarak sıkıca sarıldığında Jisung da itiraz etmeden ona sırnaştı, cidden Minho'nun temasına hiç bu kadar ihtiyacı olmamıştı.

Sadece kendisine sıkıca sarılıp güvende hissettirmesini istiyordu.

Minho yüzünü saçlarına gömerken Jeongin de kıskanıp Jisung'a arkadan sarılarak ikiliye katıldı.

"Bebek Jisung da sarılmak istiyor." Jisung hafifçe güldü.

"Bebeğin ismini Jisung koyuyorlarmış."

"Biliyorum, çok tatlı değil mi?"

"Jeongin kadar olmasa da..." Jeongin onun beline daha sıkı sarıldı, üçü bir süre sarıldıktan sonra Jeongin geri çekilip ikiliyi yalnız bırakmıştı.

Onun odadan çıkmasıyla Minho Jisung'un yanına uzanıp onu tekrar kendine çekti.

"Ne yaptılar sana oradayken?" Jisung anıların gözlerinde canlanması yüzünden Minho'ya daha da sırnaştı.

"Beni boş bir odada tek bıraktılar, ne kadar kaldım bilmiyorum ama etrafta sadece bir kapı ve bir tuvalet vardı. Kimse gelip gitmedi, hiçbir ses yoktu. Ne kuş ne gece ağustos böceklerinin sesleri, hiçbiri. Sadece zincirlerin sesi." Jisung bileklerindeki morluklara baktığında Minho nazikçe onun bileğini okşadı.

"Bileğin acıyor mu?" Jisung onun yanağına elini koyup kendisine bakmasını sağladı.

"İyiyim Minho, şimdi iyiyim. Lee Know beni çıkardı ve güvendeyim, yanında güvende olduğumu hissedebiliyorum." Minho onun elini tutup alnına kısa bir öpücük bıraktı.

"Umarım bunu hissederek söylüyorsundur Ji." Jisung alnını onun göğsüne yasladı.

"Yanında uyumak istiyorum." Minho onu iyice kendine çekti.

"Uyu güzelim." Jisung onun kollarının verdiği rahatlık hissiyle kısa zamanda uykuya dalarken Minho da saçlarına yanağını yaslayarak onun yanında kalmıştı.

*~*

Dizlerine uzandığı Felix saçlarını okşarken Jisung sessizlikten rahatsız olduğu için ikili müzik dinliyorlardı.

Yanında birinin olması ve tek duyduğu sesin zincirler olmaması Jisung'u rahatlatmıştı.

Felix bir süre sonra sıkılıp ona döndü.

"Jeongin'i gördüğünde üzülürsün sanmıştım."

"Üzüldüm ama abartılacak bir şey yok." Jisung'un sonrasında sessiz kalması üstüne Felix onun saçlarını öpüp tekrar okşamaya döndü.

people you know (minsung) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin