14

54 11 7
                                    

"Nasıl hissediyorsun?" Minho Jisung'un yanına otururken omuz silkti.

"İyiyim, galiba. Ne söyleyeceğiz?" Jisung ona kollarını uzattı.

"Rahatlama sarılması?"

"Sana mı bana mı?"

"Sana." Minho itiraz etmeden Jisung'un kollarına girip başını omzuna yasladı, Lee Know'un oradan kendilerini izlediğini hissedebiliyordu.

Jisung'un parmakları hem saçlarında hem de omzunda dolandı, Minho bir süre onun bedeninin sıcaklığını hissetti.

Son bir aydır ilk kez bu kadar fazla temas ediyorlardı, Minho'nun tüm bedeni Jisung'unkine değiyordu ve bunun hissettirdiği rahatlığı özlemişti.

Oldukça uzun bir sarılmadan sonra Minho geriledi.

"Ne anlatıyoruz?" Jisung yavaşça onun saçlarını okşadı.

"Sana boşanma kağıtlarını verdiğim gün ayrılmamızın ikimiz için de en iyisi olduğunu söylemiştim, hatırlıyorsun değil mi? Öncesinde bir süre eve gelmedim, geldiğimde de senden köşe bucak kaçıyordum." Minho hafifçe başını salladı, suçluluk duygusu tekrar bastırmıştı. "Hyunjin bana senin kendini bu yüzden suçladığını ve sürekli bana yeterli gelmediğin için seni terk ettiğimi düşündüğünü söyledi, hatta bebeği düşürdüğümü öğrendiğinde bana baskı yaptığın için düşürdüğümü sanmışsın." Minho başını salladı tekrar. "Sebebi sen değildin Minho, sen her zaman yeteri kadar iyi bir partnerdin ve senin bana yetemediğin hiçbir konu yoktu. Sebebi Lee Know'du." Minho gözlerini kırpıştırdı.

"Lee Know'u tanımıyordun bile..."

"Aynen öyle, Lee Know'u tanımıyordum bile. Bu yüzden... Lee Know'un yaptıklarını senin yaptığını düşündüm."

"Ama Lee Know... Kimseyle yakınlaşmaz, onu tanıyorum."

"Konu öyle bir şey değil zaten." Jisung derin bir nefes alıp telefonunu cebinden çıkardı ve arşivlediği konuşmayı açıp Minho'ya uzattı, Minho mesaja baktığı anda kesik bir nefes almıştı.

Kısa bir sessizlik oldu odada, sonra Jisung dikkatlice Minho'nun omuzlarını tutarak yanağını da oraya yasladı.

"Bu videoyu gördüğüm gün sana hamile olduğumu söyleyecektim, fakat videoyu görünce bebeği düşürdüm ve sonra... Sonra sana söylemeye korktum, bildiğimi öğrenmeni istemedim. Meğer yanlış kişiden korkuyormuşum." Jisung onun omuzlarını okşadı, ellerinin altında titrediğini hissedebiliyordu. "Özür dilerim, en başından yanına gelip seninle konuşmalıydım-"

"Lee Know adam mı öldürüyor?" Minho'nun aniden sorduğu soruyla Jisung iç çekti.

"Öyleymiş güzelim." Minho mırıldandı.

"Ve tüm bunları benden sakladı mı?"

"Sanırım seni korumak istedi."

"Kendinden mi?" Jisung sessizce ona sarılmakla yetindi.

Bir süre odada bir sessizlik oldu, en sonunda Jisung onun sesini duydu.

"Minho artık benden nefret ediyor." Jisung kollarını geri çekip ondan uzaklaştı.

"Zamanla alışır." Lee Know iç çekip ayağa kalktı ve bir şey demeden odadan çıktı.

Minho?

Şu an konuşmak istediğim son kişi bile değilsin Lee Know.

Lee Know odasına girip aynaya baktı.

"Biliyorum, bana sinirlisin-"

Seninle aynı vücudu paylaşmaktan hiç bu kadar nefret etmemiştim, şimdi kes sesini ve beni rahat bırak.

people you know (minsung) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin