Love/Rain

23

Hiii nasılsınız?

Umarım iyi ve mutlusunuzdur.

Sıkıcı ilerliyoruz sanırsam, size bahane olarak gelebilir ama gerçekten hoşuma gittiği için yazıyorum... Umarım sıkılmamışsınızdır.

Hadi başlayalımm

Jungkook'tan

Salak Dong! Kafasına vurduğumda mahçupça okşadı ensesini.

"Özür dilerim, umarım kavga etmemişsinizdir benim yüzümden"

"Etmedik ama aptal mısın amına koyayım? Neden feromon dolu gömlek verdin salak!"

"Karıştırmış olmalıyım.."

"Neyse erken çıkıyorum ben, işler sende"

"Tamam görüşürüz"

Gülerek iş yerinden çıkıp nefes verdim, Taehyung'u özledim.. Bu aralar aşırı aşırı yoğundum, bazen hatta çoğu zaman geçe kadar çalışıp duruyordum o yüzden çok özlüyordum minik omegamı. Telefonum çaldığında arabaya binerek hoparlöre aldım.

"Ne oldu Felix?"

"Bu nasıl konuşma amına sokayım, dövseydin?"

"Kusura bakma yorgunum biraz.."

"Şaka yaptım şaka, diyecektim ki bize gelin"

"Neden?"

"Ne bileyim bir yerlere gideriz, uzun zamandır işe gömüldün iyice"

"Taehyungla konuşup dönerim sana"

"Tamam bay"

Telefon kapandığında tebessüm ettim, hırçın tripli omegam benim.. Dün nasılda güzel kızdı ama.. Kızmasını bile seviyorum, enayiyim! Kendi kendime gülerek yola odaklandım, eve geldiğimde çok sessiz olması dikkatimi çekerken kaşlarımı çatarak ceketimle kravatımı astım askıya ve kapıyı kapattım yavaşça. Odaya adımladığımda gelen mırıltılara odaklandım, feromon yayıyor güzel omegam.. Aralık kapıdan baktığımda altı çıplaktı, elini penisine sarmış kıvranırken diğer elindeki kazağımı burnuna yaslamış derin ve boğuk iniltiler bırakıyordu.

Suçluydum, iyice ihmal ettim bebeğimi.. Ama kıyamıyordum ona ondandı uzak durmam, tek seferle durulmuyorduk ve deliği ağırıyordu sonra.. Derince genizden gelen inlemesiyle kendime geldim.

"Mmhhh alfam! A-ahh alfa!"

Dudaklarımı dişlerek gözlerimi kapattım, sakin ol Jungkook...

"Ah! A-alfam istiyorum, g-gel!"

Odaya girdiğimde beni farketmeden devam etti kendini çekmeye, kıvranıp duruyor her seferinde daha sert asılıyordu penisine. Sertleşmiş aletime bakıp yutkundum.

"Bebeğim?"

Anlık durdurdu hareketini, gözleri utangaçça beni bulduğunda üstümdeki gömleği tekli koltuğa bırakıp yanına oturdum. Hemen gözlerini kaçırdı.

"B-ben şey yani-"

"Özür dilerim güzel omegam, ihmal ettim seni haklısın"

"Hayır sorun değil! Hep çalışıyorsun ve-"

"Ne olursa olsun haklısın bu konuda sen, çok işe kaptırdım kendimi"

Dudaklarına hafifçe kapandığımda elindeki kazağımı yere bıraktı ve boynuma doladı kollarını, özlemiş o da benim gibi.. Aptal ben birdaha ihmal etmeyeceğim bebeğimi! Dudaklarından ayrıldığımda mırıldandım dudaklarına.