~1~

203 10 43
                                    

Bir varmış bir yokmuş...
Arif, derin bir nefes alarak henüz ilk zil çalmadığından koridorda dolaşan öğrencilerin arasından geçmeye başladı.
Okulun ilk günü olduğundan herkes birbirine sarılıyor, yaz boyunca görmedikleri arkadaşlarıyla özlem gideriyordu. Arif ise ailesi yüzünden nakil edildiği bu okulda yapayalnızdı.

Koridordun en sonuna, müdürün odasına doğru yürüdü. Kapının önüne geldiğinde durup etrafına baktı. Çoğu öğrencinin ona bakıp fısıldadığını görünce yine huzursuz oldu. Ama kapıyı tıklattı ve dik durmaya çalışarak içeri girdi.

Beklenilenin aksine gayet genç olan müdür başını monitörden kaldırdı ve kapıdaki genç adama baktı. Dikdörtgen gözlüklerini çıkartıp masaya koydu.
"Gel bakalım içeri,"
Arif gülümseyerek içeri girdi ve masanın önündeki sandalyelerden birine oturdu.
"Yeni öğrenci Arif Güloğlu, değil mi?" Arif başını sallayarak onayladı.
"Evet efendim." Okulun itiraf sitelerinde yaptığı küçük bir gezinti sonucunda müdürün ne kadar sinirli ve katı olduğunu öğrendiğinden gergindi. Hemde çok.
"Sana kısaca kurallarımızdan bahsedeyim," Müdür ellerini masanın üzerine koyup birbirine kenetledi.
"Kesinlikle sivil bir şekilde okula gelmek yasak. Beden dersleri için bir soyunma odamız var, orada üstünü değiştirebilirsin." Arif kafasını salladı dinlediğini belirtircesine.
"Sakal, bıyık ve erkeklerde uzun saç görmekten nefret ederim. Kravatın düzgün, gömleğin ütülü olacak. Öğrenci dediğin derli toplu olur." Arif yine kafasını salladı. Başka bir tepki vermeye korkuyordu.

Müdür bunun gibi bir kaç şey daha sıraladı. Daha sonrasında yazıcıdan iki kağıt çıkartıp birbirine zımbaladı ve Arif'e uzattı.
"Bunlar ders programı ve ihtiyaç listesi. Okulumuz sabah saat 7 de başlıyor fakat öğrencilerin 6.30 da burada olması gerekiyor. Öğle molası yarım saat ve bu süre de okula girmek kesinlikle yasak. Son olarak akşam 17.00 da okul bitiyor."
6.30 mu?
Diye geçirdi içinden Arif.
Bozuk uyku düzenimle hiç kolay olmayacak.

Müdür tekrar konuşmaya başladı.
"Bu arada, her yıl dönem başı 10,11 ve 12. sınıflara bir Seviye Sınavı yapılır ve sınıflar ona göre belirlenir. En yüksek notu alanlar A, bir düşükler B, ortalar C, düşük alanlarda D şubesine yerleştirilir. Sınav gün gelene kadar öğrenciler rastgele sınıflarda oluyor. Yani sınıf arkadaşlarına çokta bağlanma." Arif 'aha sıçtık' der gibi dudağını dişledi.
Müdür arkasına yaslandı.

"Her sınıf geçen sene gördüğü konulardan sınav olur. Yani sen 9. Sınıf konularından sınava gireceksin. Sınav günü yaklaştığında tam tarih vereceğim."

Arif teşekkür ederek yerinden kalktı ve kapıya yöneldi. Müdür gözlüğünü takıp tekrar bilgisayar ekranına bakarken konuştu.
"Bu arada, şuanlık 10-C sınıfındasın."

Ellerini okul pantolonunun ceplerinden çıkartıp sınıfını aramaya başladı. 10-C yazılı kapının önüne gelince hafif aralık kapıdan içeriye baktı. Elini kapının kulbuna attığında arkasından koridora baktı. 3 kişinin merdivenlerin ordan kendisine baktığını gördüğünde rahatsız olsa da görmemiş gibi yapıp sınıfa girdi.

İki kız en ön sırada oturmuş makyaj yapıyor, diğer iki oğlansa kalorifere dayanmış muhabbet ediyordu. İçeri girdiğinde hepsi gözlerini ona çevirdi. Arif utana sıkıla arka sıraya doğru ilerledi ve cam kenarına oturdu. Kızların olduğu sıradan fısıltılar ve gülüşmeler yükselince elleri daha da terledi.

Kaloriferin önündeki erkeklerden biri salına salına gelip yanına oturdu.
"Demek yeni çocuk sensin." dedi lakayıt bir tavırla. Arkadaşı da gelip ön sıraya oturdu ve arkasına döndü. İkiside içmiş gibi duruyordu.
"İsmin ne bakalım?" Yanındaki çocuğun kendisine doğru eğilmesiyle sıranın en ucuna kaydı Arif.
"Arif..." diye cevap verdi.

Kızıl Okul | ArCenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin