~6~

71 5 32
                                    

İlk ders öğretmenin aldığı yoklama sayesinde sınıftaki kişilerin isimlerini az çok öğrendi Arif. İlk ay okuduğu sınıfından kimse yoktu. Yinede kafa dengi gibi görünüyorlardı. Bazıları dışında.

İlk ders bitip teneffüs olduğunda Arif dahil çoğu kişi telefonuyla ilgilenmeye başladı. Ön sıralarda oturan ve bir yandan makyaj yapan kızlar önceden birbirlerini tanıdıklarını belirtir şekilde kahkahalarla gülüyor, onlar dışında bir kaç kişi de birbiriyle tanışıyordu.

Bir kaç dakika sonra Cenan 10-A nın kapısının önüne geldi. Kapıya yaslanıp içeri baktı. Arif'in telefona baktığını görünce seslenmek için ağzını açmıştı ki Arif gözlerini o yöne çevirdi. Cenan da gülümsemekle yetindi.

Arif yerinden kalkıp Cenan'ın yanına gitti. Birlikte koridora çıktılar.
"Eee varmı tanıdığın birileri?" Arif 'yok' der gibi başını yukarı kaldırdı.
"Hiç yok biliyor musun. Ama iyi insanlara benziyolar, bazıları dışında. Kızlara gıcık oldum." Arif yüzünü ekşitti.
"Tam şımarık zengin kızları." Cenan güldü.
"Bende de aşağı yukarı aynı." Arif kaşlarını kaldırdı.
"Popüler çocuğun sınıfında nasıl tandığı biri olmaz!" Kinaye yaparak ve gülerek söylemişti bunu.

Teneffüs bittiğinde ikiside sınıfına ilerledi. Arif girdiğinde kapının yanındaki sırada oturan kızlardan biri uzanıp kolunu tuttu.
"Arif!" Dedi hafif fısıldayarak.
"Cenan senin arkadaşın mı?" Arif kaşlarını çattı.
"Evet?" Kızlar birbirlerine baktı.
"Tanıştırsana bizi!" Göz kırptı gülerek. Arif kolunu kızın elinden kurtardı.
"Git kendin tanış banane senden Allah Allah." Kız da kaşlarını çattı.
"Bu ne özgüven ya?"

Edebiyat hocası geldiğinde herkes bıkkınlıkla ofladı. Erdem Hoca sesleri duysa da belli etmedi ve kitaplarını masaya çıkardı.

~~

Diğer teneffüsler de aynı şekilde, durgun geçti. Okuldaki herkes yeni sınıfına alışmaya çalışıyordu.

Son zil çaldığında Arif dahil herkes hızlı adımlarla sınıftan çıktı. Arif giriş katına geldiğinde okuldan çıkmak yerine kütüphaneye inen merdivenlere yöneldi. Kimsenin olmadığı kütüphaneye indiğinde çantasını masalarda birine koydu ve rafların arasına girdi. Bir coğrafya bir de fizik kitabı alıp çantasına koydu. Sınavlar yaklaşıyordu ve Arif'in düşük alma lüksü yoktu. Bahçeye çıktığında kendisi dışında çok az kişinin kaldığını gördü. Cenan'ın gitmiş olduğuna emin olduğundan hiç etrafına bakınmadı. Hızlı adımlarla eve yürüdü.

Arif eve geldiğinde kapıyı açıp içeri girdi. Kapının açıldığını duyan babası salondan bağırdı.
"Arif! Bana bi su getiriver!" Arif bir şey demedi. Montunu askıya asıp çantasını yere koydu ve mutfağa ilerledi. Sürahiyi eline almıştı ki babası tekrar bağırdı. Arif ilk seslenişine cevap vermeyince duymazdan geldiğini düşünmüştü.
"Arif!" Arif sürahinin tuttuğu kulbunu sıktı.
"Getiriyorum!" Bu sefer araya annesi girdi.
"Bağırma babana!" Arif sabır diledi. Yine bir şey demedi. Bardağı içeri götürdü. Tam salonun kapısına gelmişti ki babasının sorusu onu durdurdu.
"Neden geç kaldın? Okuldan sonra nereye gittin?" Arif arkasını dönmeden antreye bakarak konuştu.
"Kütüphanedeydim. Bir iki kitap aldım." Ve çantasını kapının oradan alıp odasına ilerledi.

Kapısını kilitleyip masasına oturdu.

~~

Saat gece yarısını gösterdiğinde kafasını kitaptan kaldırdı. İçeriden gelen televizyon seslerinden anladığı üzere annesiyle babası henüz uyumamıştı ama Arif'in hava almaya ihtiyacı vardı.

Yerinden kalkıp mutfağa ilerledi. Kendine kadar çay demleyip termosuna doldurdu. Montunu giyip dışarı çıktı.
Yine sahile ilerledi Cenan'la karşılaşmayı dileyerek.

Sahile vardığında kaldırımın köşesinde durdu, sahile inmedi. Kumlara basıp kaldırıma oturdu. Gözlerini Ay'a çevirdi. Çayından bir yudum aldı. O gün dolunay vardı. Sıkıntılı bir nefes çekti. Ortaokuldan beri her dolunayda başı ağrıyordu ve nedenini hala çözememişti.

Aradan bir kaç dakika geçti, Arif'in başı hafiften ağrımaya başladı. Ama yanında hissettiği hareketlilikle hemen kafasını o yöne çevirdi. Refleks olarak biraz kenara kaydı.
Cenan kaldırıma otururken Arif'in ani telaşına güldü. Sonra ona döndü. Arif tam 'hoşgeldin' diyecekti ki Cenan lafa atladı.
"Oğlum arıyorum arıyorum niye açmıyosun?" Arif kaşlarını çatıp elini pijamasının cebine attı ama boşluğu kavrayınca güldü.
"Evde unutmuşum ya, o yüzdendir."
Cenan başını salladı.

"Noldu ne dicektin?"

"Müsaitsen sahile inelim mi diyecektim. Ama benden önce davranmışsın." Dedi Cenan gülerek. Arif te ona eşlik etti. Sonra elindeki termosa bakıp Cenan'a uzattı. Tabi uzattıktan sonra geri çekti.
"Çay ister misin dicektim ama... Bardak yok yanımda hiç aklıma gelmedi." Dudaklarını birbirine bastırdı.
Cenan gözlerini Arif'e çevirdi.
"Eeee?" dedi Cenan. Arif kaşlarını çattı.
"Nolmuş bardak unuttuysan?" Arif termosu gösterdi.
"E ben de termostan içtim yani."
Cenan uzanıp termosu Arif'in elinden aldı ve çaydan bi yudum içti.
"Nolcak oğlum saçmalama." Arif çattığı kaşlarını düzeltti.
"Ha ne bileyim şey diye düşünmüştüm... Neyse, bak ben sana ne anlatıcam."
Cenan gülerek Arif'e döndü.
"Anlat bakalım."
Arif çaydan bir yudum alıp konuşmaya başladı.
"Geçen bi diziye başladım..."

Bu şekilde konu konuyu açtı, yine saatler birbirini kovaladı. Arif bir an durdu. Kaşlarını çatarak Cenan'a baktı.
"Ne diyodum ben?" Cenan gülümseyerek cevap verdi.
"Antartika'daki kutup ayılarının tüylerinin beyaz değil şeffaf olduğunu." Arif kaşlarını düzeltti.
"Heh evet. Bak şimdi..." Sözü Cenan'ın telefonuna gelen bildirimle kesildi. Gecenin bir buçuğunda kim ne mesajı atıyor olabilirdi ki?

Cenan telefonu çıkartıp Arif'in de görebileceği şekilde ortalarında tuttu. Bilinmeyen bir numara whatsapptan bir video göndermişti. Açıklamasında ise
"Yeni nakil edilen ve şu anda 10-A da okuyan Arif Güloğlu'nun muhteşem sesi!" yazıyordu. Arif'le Cenan birbirlerine baktı. İkiside aynı şoku geçiriyordu. Ayrıca mesajın üzerinde "Çok kez iletildi" yazması Arif'i daha da heyecanlandırmıştı. Ama bu olumlu bir heyecan değildi.

Cenan videoyu açıp telefonun sesini yükseltti. Video düz siyah ekrandı, sadece ses vardı.

Ses, ismini bilmedikleri slow bir şarkı söylüyordu. Kayıt bitince Cenan telefonu kapatıo cebine koydu ve hayretle Arif'e baktı. Arif doğruldu.
"1. Si," Eliyle 1 yaptı.
"Kendimi hiçbir zaman ve hiçbir yerde şarkı söylerken kaydetmedim."
"2.si," bu sefer 2 yaptı.
"Bu benim sesim değil."
Cenan hala anlamaz gözlerle bakıyordu. Arif derin bir nefes aldı.
"Cenancığım, bu benim sesim değil. Videoyu atan kişi veya bir başkası Ai coverdan yapmış bunu. Yapay zekayla yani."
Cenanda yerinde doğruldu.
"E tamamda neden?"
"Ne bileyim!" dedi Arif. Daha sonra durdu. Aklına gelen keyfini daha da kaçırdı.
"Çok kez iletildi yazıyodu, onu herkese mi atmış?"
Cenan 'maalesef evet' der gibi başını salladı. Arifte alt dudağını dişledi.

___________________________________________

Kuzularım selamlarrrr💋🧸 Bu bölümde biraz kısa oldu ama bi önceki bölümde arka arkaya attıgım için birleşikmiş gibi düşünüverin💕

Asklarım satır arası ve bölüm sonu yorum yapıo fikirlerinizi belirtmeyi unutmayın seviliyorsunuzzz🧚🏻‍♀️🧚🏻‍♀️

Kızıl Okul | ArCenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin