Hogwarts'ta Türk Cadı

Bölüm III

Yolculuk tahmin ettiğinden güzel başlamıştı. Daha şimdiden üç arkadaş edinmişti: Harry Potter, Ron Weasley ve Hermione Granger.

Harry, alnında yara izi olan seçilmiş kişiydi(!) Ron'un kızıl saçları vardı ve çoğunlukla r harfini telaffuz edemiyordu. Hermione ise, kabarık saçları ve uzun dişleriyle sevimli bir tavşanı andırıyordu.

Mine, Harry'nin alnını otuz santim suya balıklama atlayıp, turist kızlara hava atmaya çalışırken yardığına yüzde yüz emindi. Çocukta sürekli bir dikkat çekme merakı vardı.

Ron, onlara Hogwarts hakkında bildiklerini anlatıyordu:

"Döğt fağklı bina vağ. Bunlağ: Gğyffindoğ, Slytheğin, Ravenclağw ve Hufflepuf. Slytheğin'e seçilmek istemezsiğiz. Onlağ... Kötü büyücüleğ."

"Aynı binaya seçilmezsek diğer sene yatay geçiş yapabilir miyiz?" diye sordu Mine.

"Neyden bahsediyoğsun seğn?" Ron kafasını Bertie Botts'un Her Lezzetten Fasulyeleri kutusundan kaldırıp sorgulayan gözlerle Mine'ye baktı.

"Unut gitsin." Mine gözlerini devirdi ve bir Çikolatalı Kurbağa paketi açmaya koyuldu. Kutudan çıkan karttaki kişi...

"Rezzan Kiraz'ın burada ne işi var?"

"Ne işi mi var? Rezzan Kiraz, çağın en büyük Astroloji uzmanlarından biridir. Hogwarts: Bir Tarih'te okumuştum." dedi Hermione.

* * * * * * *

Okula varmak için kalan yolu kayıklarla gideceklerdi. Sanki görünmez bir ip onları çekiyor gibi kayıklar kendi kendilerine ilerliyordu. Çok geçmeden kayıklara sazan balıkları atlamaya başladı. Bazı öğrenciler, balıklardan korktukları için bağırıyordu. Hagrid onları susturmaya çalışsa da fayda etmedi. Sazan balıklarını çok seven Mine "Derya kuzusu bunlar!" diye bağırırken, cübbesinin cebine birkaç tanesini atmakla meşguldü.

Nihayet okula vardıklarında herkes rahat bir nefes aldı. Girişte zümrüt yeşili bir cübbe giymiş uzun boylu bir cadı onları karşıladı.

"Hepiniz Hogwarts'a hoşgeldiniz. Ben Minerva McGonagall. Hogwarts'ta müdür yardımcısıyım. Şimdi Seçim Töreni için Büyük Salon'a gideceğiz. Gereken bilgileri orada öğreneceksiniz."

* * * * * *

"Bu şapka, dersiniz, çirkin mi çirkin!
Ama öyle hemen karar vermeyin.
Toz olurum varsa benden güzeli,
Eşsizim kendimi bildim bileli.
Ne kasket dinlerim ne de silindir,
Şampiyonluk kaçmaz, hep bana gelir.
Hogwarts Okulu'nda Seçmen Şapka'yım,
Her gün, her ay, her yıl başka başkayım.
Karşımda şöyle bir ürperin biraz
Dünyada hiçbir şey gözümden kaçmaz.
Eğer geçirirsen beni başına
Gideceğin yeri söylerim sana.
Seni Gryffindor'a yollarım belki,
Zamanla olursun aslanın teki,
Yiğittir orada kalan çocuklar,
Hepsinin yüreği, nah, mangal kadar.
Belki de düşersin Hufflepuff'a
Haksızlığı hemen kaldırıp rafa
Adalet uğruna savaş verirsin
Her yere mutluluk götürmek için.
Ravenclaw kısmetin belki,
Oradakilerin hiç çıkmaz sesi,
Mantıktır onlarca önemli olan,
Öyle kurtulurlar tüm sorunlardan.
Düşersin belki de Slytherin'e sen,
Bir başkadır sanki oraya giden,
Amaçları için neler yapmazlar
Açıklasam bitmez sabaha kadar.
Giy kafana beni! Çekinme sakın!
Birinci koşul bu: Korkmayacaksın!
Hiç kimseye gelmez kötülük benden,
Şapkalar içinde en uysalım ben."

Seçim Töreni başlamıştı. Birçok öğrenci binalarına yerleştirilmişti. Mine sırasını beklerken gözlerini gökyüzüne benzemesi için büyülenmiş olan tavana dikmiş boş boş bakıyordu. Harry, Ron ve Hermione Gryffindor'a seçilmişti. O da Gryffindor'a seçilmek istiyordu.

"Mayn Evlayagoglu?"

"Mine Evliyaoğlu." diye düzeltirken gözlerini devirmişti.

İşaret edilen sandalyeye oturdu. Profesör McGonagall, Seçmen Şapka'yı Mine'nin başına geçirdi.

"Hımm... Oldukça zeki... Hırslı da... Slytherin'de bu hırsla büyük yerlere gelebilirsin... Hımm..."

"Lütfen Slytherin olmasın, lütfen Slytherin olmasın."

"Demek Slytherin olmasın, ha? Bir de bana işimi öğretmeye kalkıyorsunuz, Bayan Çokbilmiş. Öyleyse... Ravenclaw!"

Ravenclaw masasından bir alkış koptu. Mine, Gryffindor'a seçilmediği için hayal kırıklığına uğramıştı.

Şapkaya suç atıyordu. Kendisine taktığını, bilerek Gryffindor'a vermediğini söyledi. Ravenclaw masasına doğru yürürken: "Neyse seneye çalışır, bir daha denerim." diye düşündü.

Tüm öğrenciler yerlerini aldıktan sonra beyaz uzun sakalları olan yaşlı bir büyücü kürsüde konuşmaya başladı:

"Hogwarts'a hoşgeldiniz. Ben Albus Dumbledore. Hogwarts'ın müdürüyüm. Bu yılın hepiniz için güzel geçmesini istiyorsanız uymanız gereken bazı kurallar var: Öncelikle Yasak Orman'a girmenin kesinlikle yasak olduğunu hatırlatmak isterim. Ayrıca sağ kanattaki üçüncü kat koridoru acı çekerek ölmek istemeyen bütün öğrenciler için yasaktır. Evet, ziyafet başlasın!" dedikten sonra masalarda çeşit çeşit yemekler belirmeye başladı.

Mine'nin burnuna balık kokusu geliyordu. Cebindeki sazan balıklarını hatırladı. Yanında oturan Cho Chang'a: "Gece Yasak Orman'a gidip şu balıkları mangalda bir güzel kızartalım." dedi. Ardından diğer bina arkadaşlarına döndü: "Ekmekle yiyin ekmekle! Karnınız doysun!"