Ruh emiciler tarafından saldırıya uğrama ihtimaline karşın, tüm öğrenciler Patronus büyüsüne çalışıyordu.
Büyüyü yapan kişinin en mutlu anısını düşünmesi gerekiyordu. Anı ne kadar kuvvetliyse Patronus da o denli kuvvetli olurdu.
Mine, Hogwarts'a kabul edildiğini öğrendiği anı düşünerek bağırdı: "Expecto Patronum!"
Hiçbir şey olmadı. Daha güçlü bir anı gerekiyordu.
"Tabii ya." dedi Mine. Meliha ablanın evinin önünde Fred'i öptüğü anı düşündü:
"Expecto Patronum!"
İşe yaramıştı. Asasının ucundan çıkan cılız, mavi ışık; büyüyerek Patronusunun şeklini almıştı: başına kına yakılmış bir koyun.
Mine'nin Patronusu kurbanlık koyundu.
* * * * * *
Mine, Profesör McGonagall ve diğer büyücü ailelerle birlikte bir kalkan büyüsü yapmaya başladı. Asalarını gökyüzüne doğrultup, hep bir ağızdan söylediler:
"Protego Maxima!"
Kalkan, yavaş yavaş, Hogwarts'ın üstünü bir kubbe gibi kapatıyordu.
Diğer öğrencilerin katılımıyla süreç hızlanmış ve büyü sağlamlaşmış oldu.
Çok geçmeden okulun ilerisinde Voldemort ve yandaşları görüldü.
İşte, Hogwarts Savaşı başlıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hogwarts'ta Türk Cadı
Fiksi Penggemar"Büyüyünce ne olacaksın?" sorusuna kimse "Seherbaz" dememiştir, herhâlde. Mine de öyle planlamamıştı. Tâ ki Avon paketinin altındaki mektubu görene kadar: "Bayan Mine Evliyaoğlu Koridorun Sonundaki Oda Yenimahalle, Ankara" ─────────────────── ϟ Kapa...
