Bölüm X

10.4K 708 81
                                    

Harry, ağaç kökü gibi bir şeyin üstüne düştüğünü hissetti. Kökler onu sıkmaya başlayınca bunun bir Şeytan Kapanı olduğunu anladı. Aklına Bitki Bilimi dersinde öğrendiği şeyleri getirmeye çalıştı. Profesör Sprout ne demişti: "Şeytan Kapanı bitkisi karanlıktan ve nemden hoşlanır."

Işık yakması gerekti ama Harry asasına ulaşabilecek durumda değildi. Bu yüzden diğer seçeneği kullandı: Sakince beklemek.

İşe yaramıştı. Harry kıpırdanmayı kesince kökler onu serbest bırakmıştı. Harry yere düştü. Karanlıkta yürümeye devam etti.

İçerisinde bir sürü uçuşan anahtar bulunan bir odaya geldi. Kapıdan geçebilmesi için doğru anahtarı bulması gerekiyordu. Anahtarlara dikkatle baktı. Aralarında kanadı hafiften kırık bir anahtar vardı. Bu anahtar diğerlerinden farklıydı. Kapıyı açacak olan o olmalıydı. Önündeki süpürgeye bindi ve o anda anahtarlar daha hızlı uçmaya başladı. Önünü doğru düzgün göremeyen Harry, zor da olsa kanadı kırık anahtarı yakaladı.

Büyük bir satranç tahtasının olduğu odaya gelince Harry telaşlandı. Ron'la ne zaman satranç oynasalar, Ron yeniyordu. Harry satrançta kendine güvenmiyordu.

Oyunu, Ron'un stratejilerine göre oynamaya başladı. Her hamlesinden önce, Ron olsa ne yapardı, diye düşünüyordu. Sonunda şah mat yapınca diğer odaya geçti. Diğer odada kafası kanlar içinde, yerde yatan bir ifrit gördü. Onunca mücadele etmek zorunda kalmadığı için şanslıydı.

Diğer odaya girdiği anda etrafı mor alevlerle sarıldı. Aynı anda karşısındaki kapı da siyah alevlerle sarılmıştı. İçeride sadece bir masa, masanın üzerinde de yedi farklı şişe vardı. Şişelerin yanında ise bir not. Harry, kağıdı eline aldı ve okumaya başladı:

"Önünde tehlike var, arkanda ise güven,
Yardımcı olur sana ikisi içimizden,
Yolunda ilerletir yedi şişeden biri
Bulabilirsen eğer şimdi doğru iksiri,
Birimiz geri yollar, dönersin tıpış tıpış,
Üçümüz zehirlidir, hiç çekinmez can alır
Ondan tek yudum içen hemen yığılır kalır.
Seçimini yap şimdi, ver bakalım bir karar
Kalmak istemiyorsan burda sonsuza kadar.
Dört ipicu verelim kolaylık olsun diye
Bu da bizlerden sana çok güzel bir hediye:
Birincisi: Kendini boyuna gizler zehir
Isırgan şarabının sol yanına çekilir;
İkincisi: Başkadır uçlardaki şişeler
İçme onları ölmek istemiyorsan eğer;
Üçüncüsü: Boyları değişiktir hepsinin
Bir zararı dokunmaz cücesinin, devinin;
Dördüncüsü: Hem sağdan, hem soldan ikincisi
Başka başka boydadır, ama aynıdır cinsi."

Harry bu bilmeceyi çözerek bir şişeyi seçmesi gerektiğini anladı. Keşke Hermione burada olsaydı, diye düşündü. Satrançta Ron gibi düşünerek başarılı olduğunu hatırladı. Şimdiyse Hermione gibi düşünüp bu mantık oyununu çözmesi gerekti. Biraz kafa yorduktan sonra en küçük şişeyi seçti. Şişenin içindekini tek yudumda içti. Bedeni bir anda buz gibi oldu. Siyah alevlere doğru yürüdü ve son odaya geçti. Fakat odada yalnız değildi.

"Profesör Quirrel?"

Profesör Quirrel, Kelid Aynası'na bakıyordu. Bir şeyler görmeye çabalar gibiydi. Harry'nin sesini duyunca ona döndü.

Derinlerden gelen bir ses: "Onu görmek istiyorum!" dedi.

Quirrel: "Ama daha o kadar gücünüz yok efendim." diyerek karşı çıktı.

"Dediğimi yap." diye tısladı aynı ses.

Quirrel başındaki sarığı çözmeye başladı. Başının arkasında bir yüz vardı. Harry bu yüzün kime ait olduğunu anlamıştı.

"Voldemort!"

Hogwarts'ta Türk CadıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin