Bölüm VIII

6.7K 674 222
                                    

Cadılar Bayramı sabahı kahvaltıdan sonra Hogsmeade Köyü ziyaret edilecekti. Mine, köye gitmeden önce Harry'yi bulup onunla biraz konuşmak istiyordu.

Kahvaltıdan sonra öğrenciler bahçede toplanmaya başladı. Mine, Harry'nin yanına gitti ve konuşmak istediğini söyledi. Diğerlerinden uzaklaştılar ve kimsenin onları dinlemediğinden emin olmak için etrafına baktıktan sonra konuşmaya başladı: "Sirius'un dediklerine inanıyor musun?"

"Tabii ki. O benim tek ailem. Söyledikleri kesinlikle doğrudur." dedi Harry.

"Bak, bunlar doğru olamaz. Voldemort'un kızı olsam Slytherin'e seçilmez miydim?"

Harry, kimi-kandırıyorsun-sen bakışı attı: "Şapkaya 'Lütfen Slytherin olmasın...' dediğini duydum, Mine."

Mine başını eğdi ve dudaklarını büktü.

"Annenle babanın ölümüne neden olduğum için benden nefret ediyor olmalısın." dedi.

"Hayır. Senden nefret ediyorum ama o yüzden değil."

Mine, Harry'nin koluna vurdu ve gülüştüler.

Onları bağlayan güçlü bir bağ vardı: sevgi. Lily'nin onları korumak uğruna canını vermesi bu iki çocuğu birbirine bağlamıştı. Bunu anlamaları geç olmuştu ama olmuştu işte.

* * * * * *

Hogsmeade, Cadılar Bayramı için süslenmişti. Her tarafta oyulmuş balkabakları ve yarasa figürleri vardı.

Mine, arkadaşlarıyla birlikte Üç Süpürge'de biraz vakit geçirdikten sonra Zonko'nun Şaka Dükkânı'na gitti. Burası, birçok sihirli şakanın bulunduğu bir yerdi. Kucak dolusu tezek bombasını düşürmeden taşımaya çalışırken Fred ve George'la karşılaştı.

"Tezek bombası ha? Kardeşim, bu kız işini biliyor!" dedi George. "Belki de bizle daha çok takılmalısın. Parlak bir şakacı geleceğin olabilir."

"Bu akşamki şöleni unutulmaz kılmak için iki kucak dolusu daha tezek bombası lazım. Kıpırdayın çocuklar!"

Fred ve George birbirlerine bakıp güldüler. Ardından taşıyabildikleri kadar tezek bombası aldılar.

* * * * * *

Büyük Salon da Hogsmeade gibi, Cadılar Bayramı'na hazırdı. Şölene Hogwarts'ın hayaletleri de katılmıştı.

Herkes toplanınca, Dumbledore ziyafeti başlatacak konuşmasını yapmak üzere kürsüsüne çıktı ve konuşmasını yaptı:

"Lafı çok fazla uzatmak istemiyorum. Bu müthiş yemeklerin keyfini çıkarın! Cümleten hayırlı bayramlar."

Fred, George ve Mine; Harry'den ödünç aldıkları görünmezlik peleriniyle Büyük Salon'a girdiler. Zar zor öğretmenler masasının önüne vardılar ve tüm tezek bombalarını bir anda atıp kaçtılar. Tüm öğretmen ve öğrenciler -hatta hayaletler- kokudan öksürmeye başladı.

Harry, pörünmezlik pelerinini neden istediklerini o an anlamıştı ve verdiğine pişman olmuştu.

O sırada Dumbledore kendi kendine mırıldandı: "Anlaşılan Weasley İkizler yeni bir yandaş buldu."

Ardından pelerinle birlikte kapının önünde durmuş, içeridekileri izleyip gülen üç arkadaşa göz kırptı.

"Dumbledore, görünmezlik pelerininin içini görebiliyor mu?" diye sordu Mine.

"O adamdan her şey beklenir." dedi Fred ve ardından gülmeye devam etti.

Hogwarts'ta Türk CadıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin