Hogwarts'ta Türk Cadı

Bölüm IV

Mine, Mary'ye hafıza silme büyüsü yaptı ve evi terk ettiler.

Fred, Mine'ye sarılarak arabaya kadar eşlik etti. Arabaya bindiklerinde George'un aklına bir şey geldi:

"O gece sağ kalan diğer kişi Harry olduğuna göre, Voldemort'un ruhunun bir parçası da Harry'nin bedeninde olmalı."

Olanları Harry'ye de anlatmaları gerekiyordu. Gecenin karanlığında, Privet Drive 4 Numara'ya doğru yola koyuldular.

Harry, penceresinde uçan arabayı görünce sevindi. Dursley'lerden kurtulmayı çok istediği belliydi.

Üç Süpürge'ye varana kadar, Harry'ye hiçbir şeyden bahsetmediler.

* * * * * *

"Sırlar Odası'nda ilk hortkuluku yok etmiştik. Demek sırada biz varız." dedi Harry umutsuzca. "Büyücü halkının huzur ve refahı için kendimi feda edebilirim."

"Dur bi ya belediye başkanı adayı gibi konuşma hemen. Bu işi nasıl halledeceğimizi biliyorum." dedi Mine. Rahat gözüküyordu. Belli ki fikri sağlamdı. "Bizim mahallede Meliha abla var. Kurşun dökme, cin çıkarma gibi işler yapıyor. Ona gidersek halleder."

Boş bir alan buldular ve el ele tutuşarak, Yenimahalle'ye; Meliha ablanın evinin önüne cisimlendiler.

"Sadece Harry'le ikimiz gidelim. Siz burada kalın. Ne kadar başarılı bir sonuç elde edeceğimizi bilmiyorum. Bize bir şey olursa görmenizi istemem." dedi Mine.

Ardından, Yeşilçam Filmlerinin etkisinde kalmış olmalı ki, Fred'e bir "veda busesi" verdi. İlginç bir şekilde rahatlama hissi yaşamıştı. İçindeki bir dertten kurtulmuş gibi hissediyordu.

"Birbirinizin yüzünü vakumlamanız bittiyse, hâlletmemiz gereken bir iş var!" diye çıkıştı Harry, Mine'yi kolundan tutup sürüklerken.

* * * * * *

"Ayy iyi ki bana geldiniz, evladım. Bu işi hâllederim ben."

Meliha abla dualar eşliğinde kurşun döktü. Ardından davul çalarak etraflarında döndü:

"Yallah Voldemort yallah. Kışkış Voldemort kışkış. Voldi çık Voldi çık Voldi çık..."

Son olarak, her ikisine de birer muska verdi ve yolladı.

Olmuştu işte. Voldemort'un ruhunu bedenlerinden çıkarmışlardı. Voldemort'u sonsuza dek yok etmişlerdi(?)