Hogwarts'ta Türk Cadı

Bölüm X

Ertesi sabah Dolores, Mine'yi odasına çağırdı.

Mine ne olduğunu merak etmişti. Hemen Dolores'in odasına gitti. Daha önce buraya hiç girmemişti.

Pespembe bir odaydı burası: pembe koltuklar, pembe örtüler, pembe perdeler...

Mine odaya girince, Dolores tarafından sahte bir gülümsemeyle karşılandı.

"Mine biliyorsun, bu okulun müdür yardımcısıyım. Dumbledore bir süre burada olmadığı için onun yetkileri de bende. Söyle bakalım, okuldan atılmak mı istiyorsun?"

"Neden böyle bir şey isteyeyim ki, profesör?"

"Haberim yok mu sanıyorsun?"

Mine'nin adrenalini tavan yaptı. Dolores, gizli ders saatlerini öğrenmişti! Kesin okuldan atılacaktı. Hogwarts'tan atılırsa neler olacağını düşünmek bile istemiyordu.

"Profesör, bakın, açıklayabilirim."

Denemeye değerdi.

"Neyi açıklayacaksın? İki aydır aidatını vermiyorsun. Velini çağırmak durumunda bırakma beni."

"Aidat mı?" Mine rahatlamıştı. Kadının tek derdi aidatmış, diye düşündü.

* * * * * *

"Haberler kötü!" diyerek ortak salona girdi Cho. "Bakanlık bir haber yolladı: Ruh emiciler, Azkaban'dan ayrılmış. Tüm mahkumlar kaçmış."

"Bu demek oluyor ki, ruh emiciler eski efendileri Voldemort'a dönüyor." dedi Marcus.

"Hogwarts'ın güvenliğini sağlamalıyız." dedi Mine "Dolores'i ortadan kaldırmakla başlayalım."

"Öldürmekten mi bahsediyorsun?" dedi Luna dehşet içinde.

"Gerekirse, evet, Luna. Savaşta her yol mübahtır. Gazamız mübarek olsun!"

* * * * * *

Akşam olunca, Mine ve arkadaşları Dolores'in odasına gitti.

"Sizinle bir anlaşma yapmaya geldik. Hogwarts'ın güvende olmadığının farkındayız ve harekete geçmek istiyoruz. Bizimle misiniz, profesör?"

Dolores her zamanki sahte gülüşüyle: "Neyden bahsediyorsun sen? Hogwarts son derece güvenli bi-"

Mine, Dolores'ten bir cacık olmayacağını anladı ve tek bir asa hareketiyle onu dağ gelinciğine dönüştürdü. Ardından odadaki sandıkların birine tepti.

"Sıra Slytherinlerde." dedi Mine.

"Ne yağni, tüğm Slyheğinleği dağ gelinciği mi yapacağız?" dedi Ron.

"Daha yaratıcı ol, Ronald!"

* * * * * *

Ron ve birkaç erkek öğrenci daha, güçlerini birleştirip Slytherin öğrencilerini tek tek zindana kilitlemeye başladı.

Draco ortalarda görünmüyordu. Mine ve Luna, Draco'yu aramaya çıktı.

"İşte buradasın, Malfoy. Oyun bitti."

Draco aşağılayıcı bakışlarla: "Yanılıyorsun, Evliyaoğlu." dedi "Daha yeni başlıyoruz."

Ani bir hareketle asasını doğrulttu: "Sectumsempra!"

Fakat büyü işe yaramamıştı. Mine hâlâ tek parçaydı ve sapasağlamdı.

Luna kıkırdamaya başladı: "Unuttuğun bir şey var, Draco. Sevgi en büyük karşı büyüdür. Mine'ye zarar vermek istiyorsan, ilk önce içindeki sevgiyi bitirmen gerek." Bir anda ciddileşti: "Bunu yaptığım için üzgünüm: Petrificus Totalus!"