Hagrid, şemsiyesini beş kez duvara vurdu. Bir anda duvar yarıldı, tuğlalar dışa doğru açılmaya başladı.
"Dönünce buraya alçı çekersen iyi olur, yoksa babam beni öldürür."
"Diagon Yolu'na hoşgeldin, Mine! İlk önce Gringotts Büyücü Bankası'na gidip, paralarını büyücü parasına çevirelim, gel, beni izle."
* * * * * *
"Ne? 1 Galleon 17 TL mi? Kazıkçı üç harfliler!"
"Şşşt! Sessiz ol, cinleri kızdırmak istemezsin. Pek sevimli yaratıklar oldukları söylenemez. Bu arada 'üç harfliler' de ne demek oluyor?"
"Cinlerin ismini anmayı sevmeyiz. Bu yüzden böyle hitap ediyoruz."
"Aa, anladım. Mugglelarla ortak bir yönümüz varmış demek. Biz de Vol- ımm yani Kim-Olduğunu-Bilirsin-Sen'in ismini anmayız."
"Muggle mı?"
"Büyü yapamayan insanlar."
"Peki, 'Vol' ne?"
Hagrid, eğilip mümkün oldukça kısık bir sesle cevap verdi:
"Voldemort."
* * * * * *
Madam Malkin'in Cübbe Dükkanı'ndan gerekli kıyafetleri aldıktan sonra sıra ders kitaplarına gelmişti. Bunun için de gidilebilecek en iyi yerlerden biri Obscurus Kitapçısı'ydı. Mine cebinden mektubu çıkardı ve listeye göz attı.
"...
Ders Kitapları
Bütün öğrenciler aşağıda belirtilen kitaplardan birer tane edinecektir:
Temel Büyüler Kitabı (1. Sınıf) (Miranda Goshawk)
Sihir Tarihi (Bathilda Bagshot)
Sihir Kuramı (Adalbert Waffling)
Biçim Değiştirme İçin İlk Adım (Emeric Switch)
Bin Bir Büyülü Ot ve Mantar (Phyllida Spore)
Sihirli Yiyecek ve İçecekler (Arsenius Jigger)
Fantastik Canavarlar Nelerdir, Nerede Bulunurlar? (Newt Scamander)
Karanlık Güçler: Kendini Savunma El Kitabı (Quentin Trimble)"
"Hagrid, bir yanlışlık olmalı. Muskacılık, Kısmet Açma, Pirinç Okuma ders kitapları yazmıyor? Sihir Tarihi'ymiş! Tarih öğretmeni olmak için mi okuyorum ben? KPSS'den kurtuluş yok mu?"
"Neyden bahsettiğini bilmiyorum Mine ama eğer başarılı bir öğrenci olursan seherbaz olabilirsin."
"Seherbaz mı? YGS'yle mi alıyor?"
Hagrid, Mine'ye boş boş baktı. Cevap vermek için ağzını açmıştı ki beyaza yakın sarı saçlara sahip bir çocuk önlerini kesti.
"Demek Hogwarts'ın ilk Türk öğrencisi sensin, ha? Bulanık olduğunu duydum." dedikten sonra soğuk bir kahkaha attı.
Mine "bulanık" ne demek bilmese de söyleyiş tarzından iyi bir şey olmadığı anlamıştı. Hızla düşünmeye başladı. Öyle bir cevap verecekti ki çocuk bunu söylediğine pişman olacaktı.
"Hııı, sensin o bulanık taam mı?"
"Draco, okul arkadaşına karşı daha nazik olmalısın." Aynı o çocuk gibi beyaza yakın sarı, ama daha uzun saçlı bir adam yanlarına geldi. "Ben Lucius Malfoy, bu da oğlum Draco. Ve siz de?"
"Mine. Mine Evliyaoğlu."
"Ah, tabii. Oğlumun kaba davranışı için üzgünüm. Safkan olmadığınız için öyle davrandı. Ancak unutmamalı ki, gelmiş geçmiş en büyük büyücü de bir melez."
"-di" diye çıkıştı Hagrid. "Melezdi. Artık yaşamıyor."
Bay Malfoy'un yüzüne yarım bir gülümseme yerleşti: "Hıh, Dumbledore seni hâlâ kovmamış anlaşılan." Ardından oğlunun omzundan tutarak oradan uzaklaştı.
Mine, Malfoy'un "Okulda görüşürüz, bulanık." dediğini hayal meyal duydu.
Hagrid sinirden köpürüyordu. Fairy bulaşık deterjanı gibi köpürüyordu. Yani iki katı. Çünkü o bir devdi.
"Hadi Hagrid, kitaplarımı alıp çıkalım."
* * * * * *
Kitaplardan sonra sıra asadaydı.
"Hagrid, babam mobilyaları hep ceviz ağacı alır, dayanıklı olsun diye. Ben de ceviz ağacı asa istiyorum."
Hagrid kısa bir kahkaha attı. "Sen asanı seçemezsin, Mine. Asa büyücüyü seçer. İşte, geldik: Ollivander'ın Asa Dükkânı."
Yaşlı bir büyücü onlara gülümsedi. Raflardan birine uzandı ve uzun ince bir kutu çıkardı: "Elma Ağacı, 23 santim." Asayı Mine'ye uzattı.
Mine asayı aldı ve içgüdüsel olarak salladı. Raflardaki tüm kutular fırlayıp yere yığıldı.
Yaşlı büyücü başını sağa sola salladı ve başka bir asa uzattı: "Ladin Ağacı, 27 santim."
Mine'nin eli asaya değer değmez tüm vücuduna bir enerji yayıldı. Bunu yaşlı büyücü de fark etmiş olacak ki, gülümsedi ve: "İşte, bu asa." dedi.
* * * * * *
Mine, evcil hayvan olarak aldığı kurbağaya koyacağı ismi düşünürken çoktan AŞTİ'ye varmışlardı. Hagrid ona biletini uzattı. Bilette "5972 Hogwarts Ekspresi" yazıyordu. Mine, Hagrid'e bakmak için başını kaldırdı ama Hagrid yoktu. Bir anda geldiği gibi bir anda kaybolmuştu.
Mine gördüğü ilk görevliye 5972 Hogwarts Ekspresi'ni sordu.
Görevli: "5972 Ankara-Balıkesir olabilir mi bacım?" dedi. "Gel bak, Balıkesir var İzmir var, gel bin bir tanesine."
Mine ümitsizlik içinde gözlerini gökyüzüne dikmişti. Ne yapacaktı?
Derken yakınlarında uçan kırmızı bir kuş dikkatini çekti. Kuşun konduğu yere baktı: 5972 Hogwarts Ekspresi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hogwarts'ta Türk Cadı
Fanfic"Büyüyünce ne olacaksın?" sorusuna kimse "Seherbaz" dememiştir, herhâlde. Mine de öyle planlamamıştı. Tâ ki Avon paketinin altındaki mektubu görene kadar: "Bayan Mine Evliyaoğlu Koridorun Sonundaki Oda Yenimahalle, Ankara" ─────────────────── ϟ Kapa...