Hogwarts'ta Türk Cadı

Bölüm VI

Son günlerde tüm ilgi Adrian üzerinde yoğunlaşmıştı. Kız öğrenciler sürekli onu takip ediyor, imza alabilmek için ellerinden geleni yapıyordu. Hatta Mine, kütüphanede aşk büyüsü yapmaya çalışanları bile görmüştü.

Mine yine kurbağası Cooper'ı gezintiye çıkardığı sırada Adrian'la karşılaştı. Daha doğrusu Adrian tarafından yolu kesildi.

Adrian gülümseyerek kendini tanıttı. Mine de kendini tanıttıktan sonra, Adrian sebeb-i yol kesişini beyan etti:

"Merak ediyordum da, Noel Balosu'na benimle birlikte katılır mısın?"

Mine böyle bir şey beklemiyordu. Birden gözleri pörtledi ve sesli bir şekilde yutkundu.

"Çok isterdim ama çoktan başkasına söz verdim." dedi ve hızla oradan ayrıldı.

Aslında kimseye söz vermemişti.

Baloya Adrian'la gitmek istemiyordu. Fred'le gitmek istiyordu ama daha teklif gelmemişti.

Hızla merdivenleri indi ve Gryffindor Ortak Salonunun önünden geçti. O sırada salondan çıkan Fred, Mine'ye seslendi ve ona yetişmek için koştu.

Nefes nefeseydi.

"Benimle-"

Mine, cümlesini tamamlamasına izin vermedi.

"Evet, gelirim!" dedi heyecanla ve birden kızardı.

Az sonra George geldi ve hep birlikte, akşam yemeği için Büyük Salon'a gittiler.

* * * * * *

Akşam yemeğinden sonra, Dumbledore, Üçbüyücü Turnuvası şampiyonlarını açıklamak üzere Ateş Kadehi'yle birlikte kürsüsündeydi.

Kadehteki mavi ateş birden kırmızıya döndü ve içinden bir kâğıt parçası fırladı. Dumbledore, kâğıdı açıp okudu:

"İlk şampiyonumuz: Mineraloge Cadılar Okulu'ndan Adele Beck!"

Alkışların ardından, kadehten ikinci kâğıt parçası fırladı:

"İkinci şampiyonumuz: Akvadukte Büyücülük Koleji'nden Adrian Imamović!"

Sıra son şampiyona gelmişti. Mine'nin kalbi küt küt atıyordu.

"Üçüncü ve son şampiyonumuz: Hogwarts Cadılık ve Büyücülük Okulu'ndan..."

"Lütfen Cedric olmasın, lütfen Cedric olmasın..." Mine sessizce sayıklıyordu.

"Harry Potter!"