Kitabı gelişi güzel, kafama göre yazdığım için uyarıyı çok geç veriyorum. Özür dilerim herkesten. Bundan kötü etkilenecek birisi bile varsa uyarıyı dikkate alırsa sevinirim, teşekkür ederim.
Uyarı: Küfür, sigara kullanımı, alkol ve yasaklı madde kullanımı!
⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀
⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⋆
⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀
Ardınç;Hayatım boyunca tek yaptığım şey izlemek olmuştu. İzlemek, dinlemek, durmak ve beklemek. Sonuncusu da çekip gitmek oluyordu. Küçükken annemin bana olan tavırlarında bile sesimi çıkarmayıp dinliyordum. Biraz daha büyüyünce Kutal'ın davranışlarında duruyordum. Yetişkin bir adam olduğumda da babamda susmuştum.
Benim seçimimdi. Bu boka batmak benim seçimimdi. Bu hayatı yaşamak benim seçimlerimin sonucuydu. Hiçbir zaman iyi bir adamım dememiştim kendime. Hiçbir zaman güzel şeyleri hakkettiğimi de düşünmemiştim.
Dudaklarımda ki sigarayı parmaklarımın arasına alarak dumanı dudaklarımdan saldım. Kafam iyiydi yine. Küçük bir bok gibi babamın çalışma odasındaki siyah deri koltuğa kurulmuştum. Bakışlarım parkedeydi ama kulaklarım iki boğanın kavgasını algılıyordu.
"İzin vermem Kutal, bunu en iyi sen bilirsin." dedi babam o sert ses tonuyla. İzin vermezdi bilirdim. Küçük kızını aramak için canını dişine takmıştı.
"Vereceksin!" Kutal'ın yüksek sesi kulaklarıma dolduğunda yüzümü buruşturdum. Puşt, bağırdığında fazla yükseliyordu.
"O evde seninle yaşamasına izin vermem. Ne bunun," parmakları beni gösteriyordu emindim. "ne de senin gibi bir adamla aynı evde yaşamasına izin vermem!" Kutal ilk defa babama karşı geliyordu. İlk defa yaptığı bu hamle hepimiz için sarsıntılıydı biliyordum.
Haklıydı Kutal. Hak verdim ona. Benim gibi pisliğin içinde yuvarlanan, konuşmayı bile bilmeyen, her gün zıkkımlanan birisi o küçük kızın yanında olmamalıydı. Bir çocuğun yanında nasıl davranacağımı pek bilmiyordum. Kabaydım. Kötü örnek teşkil ediyordum. Babamsa çevresi yüzünden berbat bir seçimdi.
"Ona zarar gelmesine izin vermem!" Babamın yükselen sesiyle parmaklarımdaki sigaraya bakındım. Külleri parkeye damlıyordu. Umursamadım.
Babamın düşmanları çoktu. Oğlu olmasaydım bende onun düşmanı olurdum gerçi. Dışarıya adamsız çıkamazdı kimse. Ben ve Kutal hariç.
Ben siklemiyordum. Ölsem de sikimde değildi. Kutal ise bu işlerden uzaktı. Aynı evde bile yaşamıyorduk. Siktir olup gitmişti. Yüzünü gören cennetlikti. Babamla bir bağı yokmuş gibi görünüyordu yeraltı camiasında.
"Ona zarar gelmesine izin vermezsin öyle mi? Bu kız evdeyken bile tam olarak güvenli değilken, dışarıda nasıl güvenliğini sağlamayı düşünüyorsun?" Kutal'ın sert sesi bakışlarımı ona çevirmeme sebep oldu. Arkama daha çok yaslandım ve sigarayı dudaklarıma götürdüm.
Kaşları çatık, her zamanki sinir olduğum takım elbisesiyle gergin görünüyordu. İçinden babama yumruk atmak istediğine emindim. Bu düşünce sırıtmama yol açtı. Komik olurdu.
"Leyal'i hapsedemezsin. Dışarı çıktığında çevresinde adamlarla gezmek zorunda kalacak. Mutlu olacağını mı sanıyorsun?" Yine haklıydı. Leyal'i bir fanusa hapsetmek gerekiyordu fakat Leyal bundan pek hoşnut olmazdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LEYÂL
RastgeleNe adam bir daha cebinde ezilmiş papatyalar buldu, ne de kız ezdiği papatyaları hatırladı. ❋