2. Bölüm

33 9 55
                                    

Yeni bölümden selamlar efenim. Ğoşgelmişsinez ağam buyrın gelın şöyle otırın.

Nasılsınız iyisinizdir? Hoşsınızdır?

Bu bölümde düzyazı var ama eminim seversiniz.

"Kızım kapı çalıyor açsana hadi!"

"Tamam anne ya! Geldim."

Üzerimdeki elbiseyi düzeltip hemen kapıya koştum. Annemle babam kapının önünde durmuş ve benim açmamı bekliyordu. Eve birisini misafir ettiğimiz zaman, ki genellikle bu misafir gıcık Yağız Buğra ve ailesi oluyordu, kapıyı her zaman ailenin en küçük üyesi açar ve diğerleriyle birlikte karşılama yapardık.

Yani ne alaka diye sormayın bende yıllardır bu garip şeyi her zaman sorguladım ama sebebini annemler aynı devlet sırrı saklar gibi saklıyorlardı.

Yani söyleseler herhalde dilleri idam edilecekti.

Tebessüm edip Bianco ailesine döndüm ve tatlı bir ses tonuyla "Hoşgeldiniz." dedim.

Evet Bianco çünkü Yağız'ın babası gavurdu. İtalyan'dı.

Yağız'ın annesi Selin abla içeri girip bana sarıldı. Bende ona sarılırken "Hoşbuldum Verda'cığım." dedi gülerek. Sonra ayrılıp omuzlarımı tuttu ve "Ne kadarda güzel olmuşsun böyle maşallah." dedi iltifat ederken.

"Teşekkür ederim Selin abla, o senin güzelliğin."

Selin abla bana teşekkür ederek annemlerin yanına gitti. Üzerimde sadece diz üstü olan toz pembe sıradan düz bir elbise vardı. Elbise giymemin nedebi ise... Yoktu işte. Annem her zaman özenli ve güzel bir kız olmamı isterdi. Misafir karşısına, bu en yakın arkadaşları olsada, asla özensiz çıkmamı istemezdi.

Yağız'ın babası gavur Dante abi bana tebessüm ederek "Hoşbuldum Verda." dedi. Beraber el sıkışırken "Bugün ışıltıların yine üzerinde." diye iltifat etti. Ona teşekkür ederken içeri geçti.

Selin abla ve Dante abiyi küçüklüğümden beri tanıdığım için onlara karşı hiçbir zaman yabancılık duymuyordum. Onları Yağız'ın aksine çok sever, hatta kendi akrabalarımdan bile daha çok bayılırdım onlara.

Yağız bana yaklaştı ve ufak bir baş selamı verirken bende aynısını ona yaptım. Ona yaklaşıp kimsenin duymayacağı şekilde "Niye geldin lan it." dedim. Yağız göz devirip "Salak mısın Cemile?" dedi. "Ben olmasam annenleri mezarındaki dedem ikna edecek herhalde."

Ona ter ters bakarken içeri geçmesi için kenara çekildim. Tam kapıyı kapatacağım sırada Alnisa ve ailesi gördüm.

Geldiler yine dedikodu ve kibir ailesi.

Nezaketen tebessüm ederken "Hoşgeldiniz." dedim. Alnisa'nın annesi beni süzüp burun kıvırırken ağzının içinde "Hoşbulduk." dedi ve bana bakmadan annemlerin yanına gitti. Sıra kocasına gelirken o da soğuk bir şekilde "Hoşbulduk." dedi. Alnisa ise Hiç bir şey demeden sarı saçlarını savurup içeri geçti.

Bu aileyle çok iyi anlaşamıyorduk. Sebebi ise şirket işlerinde dolayı kaynaklanıyordu. Babam, Dante abi ve Alnisa'nın babası Kerim abi ortaklık kurmuşlardı ancak her ihale kazandıkları zaman Kerim abi kendi payının çok yüksek olduğunu söyleyip kendi payını çok yüksek isterdi. Halbuki adamın tek yaptığı şey karısıyla birlikte ihale zamanları gezip tozmaktı. Mesela en sonki ihale sırasında toplantıya katılmayıp Londra'ya tatile gitmişti.

Eskiden Kırık Kalp | Yarı TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin