12. Bölüm

63 12 0
                                    

Hele minnoş, minnoş minnoş...

Bugün hiç hoş yapmadan bölüme geçmek istiyorum.

Oha yani oha!

O nasıl bir atlamadır kızım.

O sinsi dudaklarınla adamı nasıl emcüklüyorsun öyle.

İğrenç.

"Ben daha fazla bakmak istemiyorum." Başımı başka yere çevirirken elimle ağzımı kapadım. iğrençti.

Kahvaltıdan sonra Yağız'ın odasına gitmiştik birlikte. Ona Kahe'nin bana attığı resim ve videoları göstermiştim ve şimdi ona bakıyorduk.

Yani ben pek bakamıyordum. Bir insana çıplaklık bu kadar mı yakışmaz kardeşim. Yemin ederim midem tiksindi.

"Yağız, benim lehime  mükemmel güzel bir şey istemezsen kavga çıkarırım haberin olsun."

Yağız sanki beni duymuyor gibi taş gibi bir suratla videolara ve fotoğraflara bakıyordu. Sinirlendiği o kadar çok belliydi ki... Sert şekilde çenesini sıkıyordu ve boynundaki alnındaki tüm damarlar kalp gibi atıyordu.

Yazık çocuğa. Bunu herhalde bir iki hafta falan kaldıramazdı. Ya da daha fazla orasını bilemem lan ben.

Yutkunarak yataktan kalkıp çalışma masasına ilerledim. Kaseyi kucağıma aldım ve içindeki cipsten yemeye başladım. "Ya ben bile inanamadım bunu nasıl yapar?"

Yağız bana yandan ters bir bakış attığı zaman ona yapmacık bir şekilde gülümsedim. Cipsi çatır çutur yerken "Sen ne kadar çok derinden inceliyordun Yağız yani aynı yaşıyor gibisin..." dedim sesim sona doğru kısırlırken.

Acaba içinden 'keşke bende olsamda üçlü olsun güçlü olsun' diye mi geçiriyor?

Yağız beni dinlemezken yani ayıp bir tavırla siklemezken cipsimi hala çatır çutur yiyordum.

Yani arkadaşlar anlatmaya gerek yok görüyorsunuz. Ben demiştim ona bak bu kız böyle, üzer seni falan filan diye. Bu ne yaptı gitti bana yalancı dedi.

Asıl yalancı Helin göteleği artık Yağız'ı nasıl manipüle etmişse Yağız kızı cennetten düşmüş bir melek olarak görüyordu.

Yağız laptopu kırarcasına kapattıktan sonra yataktan kalkıp giyinme dolabına ilerledi. Üzerine bir tane kot ceket giyerken hızlıca kapıya ilerledi. Cipsimi bırakmadan arkasından koşarken "Yağız dur nereye gidiyorsun?" diye sordum.

Yağız merdivenleri ikişerli üçerli inerken ona yetişemeyeceğimi anlayıp trabzana oturup aşağı doğru kaydım. Yere vardığım an düşmekten son anda kurtulurken cipsi yere koyup hemen Yağız'ın önüne geçip kapıya yaslandım.

Ay durun beni öpsün diye değil tabiki. Zaten o kimki de beni öpecek ulan! Ben ona kendimi asla öptürmem.

Hem ben onun gibi sürekli kendimi birilerine öptürmüyorum da ilk öpücüğüm sevdiğim adama gidecek.

Yani Verda biz diyoruz Gümüşhane sen diyorsun götüm şahane.

"Yağız bekle bir acele davranma. Hem ne demiş Mika Raun? Acele işe şeytan karışır."

Yağız sinirle bana bakıp "Ne saçmalıyorsun sen Verda! Çekil şuradan Helin'le görecek hesabım var!" diye bağırdı.

Ulan sanki sokak arasına kavgaya gidiyor amk. Yani en fazla gidip niye yaptın diye sorar sonra ayrılır o kadar.

Eskiden Kırık Kalp | Yarı TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin