23. Bölüm

42 10 0
                                    

SINAV HAFTAM OLDUĞU İÇİN BÖLÜMLER VİR SÜRE GELMEYECEK!!! (Elimden geldiğince bu süreyi kısa tutacağım.)

İlk defa yazdığım bir hikaye yirmili bölümleri görüyor desem inanır mısınız?

Genellikle 15'e varmadan sıkılır yazmayı bırakırım da dowkcjieckjcowpcnjc. Bunda da azıcık okuyan var diye devam ediyorum🥲

Pikniğe dağa bayıra gelipte şort giyen tek akıllı benim galiba. Babam her ne kadar üşürsün desede arabada yandığım için dışarıda üşümem gibi bir vibe almıştım ben.

Aldığım o vibe az önce götüme girdi...

Hem üşüyorum hemde bacaklarımı otlar çiziyor ve acıtıyordu. Ha bir de bir kaç kere böcek falan ısırmıştı o kadar...

Babam bacaklarıma ters bakışlar atarken yapmacık bir şekilde gülümsedim ona.

"Verda, gitti şu altına düzgün bir şey giy. Bacakların tüm çizilmiş."

Üst üste gözlerimi kırpıştırıp babamın yanına gittim. "Ya aslında-"

"Hadi kızım ikiletme sözümü."

Babamın yanağına ufak bir öpücük kondurup arabaya ilerledim. Bagajın arka kısmını açarken öne uzanıp bir eşofman aldım ve bagajın kapağını kapatıp giyindim.

Arabadan çıktığım zaman Yağız'ın bana doğru geldiğini gördüm. Meraklı bakışlarla ona bakarken elindeki eti bana doğru uzattı. "Bak bir pişmiş mi?"

Evet size söylemedim değil mi? Evin mangal gurmesi bendim. Bu yüzden etin pişip pişmediğinide anlayan kişi bendim. Yani belkide bunu çocuk eğlendirmek içinde yapıyor olabilirlerdi hiç emin değilim.

Etten bir ısırık alırken aldığım tatla birlikte gözlerimi kapadım ve sessizce inledim. "Mükemmel olmuş..."

Yağız'ın gözleri dudaklarımdayken anlık gözlerime baktı. Kısa bir süre sonra arkasını dönüp giderken yediğim etin kemiğini ilerideki çöpe doğru fırlattım ve tam on ikiden basket...

Offf erkek yaağ...

"Anlat anlat... Anlat anlat..."

Şarkı söyleye söyleye ve seke seke ilerlerken babam bir tane bayağı büyük bir kütüğün üzerine oturmuş mangalı yelliyordu. Selin abla salata gibi şeyler yaparken Dante abi ise mangalın yanına kavurma hazırlarken Yağız bir tane kamp sandalyesine kurulmuş telefonundan oyun oynuyordu.

Babamın yanına gidip yanağını öperken boynuna sarıldım. Babam direkt beni kucağına çekip tek dizine otuttururken "Bunlar fazla değil mi?" diye sordum. "Sonuçta sadece beş kişiyiz..."

Babam hala mangalı yellerken "Selin ablanın abileri gelecek bebeğim... Çocuklarıyla birlikte. Hep birlikte yemek için." diye açıklama yaptı.

Allaaaah! Gerçek eğlence!

Yağız'ın aksine onun kuzenleri çok cana yakın insanlardı ve kesinlikle kafa dengiydiler.

Sadece ikiz olan kızlar hariç hepsiyle çok iyi anlaşırdım.

Aradan bir saat geçtikten sonra Selin ablanın üç abiside gelmiş ve şimdi ise onların çocukları ile oturuyorduk.

Eskiden Kırık Kalp | Yarı TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin