"Ölüm uykunun kardeşidir.
Değil mi?"
.
.
.Dışarıdan gelen seslerle araladı gözünü. Sahaftaki gizli odadaki kanepede uyuyakalmıştı. Kirli duvardaki eski saate çevirdi gözlerini. Yediye geliyordu. Dükkanın kırılan camı için Ali aramıştı birilerini. Onların gelmesini bekliyordu.
Odadan çıkıp kitapların tozunu almaya başladı. Oyalanmalıydı bir şekilde.
Bir saat kadar sonra iki adam gelmişti cam için. Saat oldukça geç olmuş olsa da Ali onları ikna etmiş olmalıydı.
Kendisiyle hiç ilgilenmeden yeni camı hızlıca takıp gitmek için hazırlandıkları sırada Ekin durdurdu adamları. "Borcum ne kadar?"
"Ödendi." İnce kaşlarını kaldırdı. Ali mi ödemişti acaba?
"Nasıl? Kim ödedi?"
Daha yaşlı olan adam "Uzun boylu esmer bir adam ödedi." diyip kendisine bir daha bakmadan aracına bindi. Diğer adam da yanına oturduğunda hızla uzaklaşmışlardı mahalleden.
Ekin hâlâ anlayamamıştı. Ali'nin telefonunu tuşladı. Birkaç metre ötesindeki kahvede olduğunu bilse de şimdi oraya girmeye cesaret edememişti.
Telefon çok geçmeden açıldı. "Ekin? Bir sorun yok dimi?" Ali son olaylardan sonra iyice paranoyak olmuştu.
"Hayır hayır. Şey için aradım Ali. Camcıları sen ayarlamıştın değil mi?" Karşıdan ses gelmedi bir süre.
"Mazhar abinin tanıdığı vardı da birkaç ay önce bakkalın camlarını yeniletmişti bilir dedim. Kötü mü etmişim?" Tereddütle hızlı hızlı konuştuğunda Ali, Ekin dudaklarını dişlemişti sıkıntıyla.
"Parasını da o ödemiş o zaman... Sormayı unuttum şaşkınlıktan. Az tutmamıştır..."
"Ha onu Osman abi ödedi." demişti Ali Ekin'in üzgün sesiyle söylediklerine.
"Ne?"
"Taşı atan oymuş. Ona ödetti Mazhar abi."
Bütün bunlar kendisi uyurken mi olmuştu? Şaşkın bakışlarla yeni takılmış temiz camı izledi bir süre. "Tamam Ali teşekkür ederim."
Kapatacağı sırada Ali durdurmuştu kendisini. "Ekin..." Bir şey söylemeyip konuşmasını bekledi. "Bence bir süre fazla görünme ortalıkta. Osman abi kincidir biraz. Kafaya koyduysa bırakmaz kolay kolay."
Ekin kendisi için endişelen çocukla gülümsedi.
"Merak etmee. Bir şey olmaz bana." Ali olumsuzca başını salladı telefonun öbür ucundan. İnsanların neler yapabileceğinden habersizdi. Büyüdüğün yere benzemez burası Doğan Mahallesi, demek istese de sessizliğini korudu. İyi akşamlar dedi ve kapattı telefonu.
Ekin tabaktaki şekilli kurabiyeleri koklayarak gülümsemişti. Mazhar'a teşekkür ederek vermek için yapmıştı bunları.
Teşekkür de biraz bahaneydi gerçi. Onu öptüğü sefer beklediği kadar kötü bir tepki almamıştı adamdan. Denemeli miydi bilmiyordu.
Kapısından çıkıp doğrudan adamın dairesinin zilini çalarken heyecanlıydı. Kapı çok geçmeden açılmıştı.
Adamın ifadesiz yüzü kendisini gördükten sonra donukluğunu korudu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gecenin Gündüzü -Gay
General FictionMahalle kabadayısıyla mahalleye yeni gelen güzel çocuğun hikayesi. ... Uyarı: Kitap YAŞ FARKI, şiddet ve olumsuz ögeler içermektedir.