"Geceler en çok,
ayıkken zor"
.
.
.Ekin dudaklarını sonunda bırakan adamla titrek bir nefes vermişti. Şişmiş kırmızı dudakları ve yarı açık mavileriyle baktı kaybolmuşça.
Kendisine farklı bakıyordu adam. Koyu gözleri her zamankinden daha koyuydu sanki. "S-sen beni..öptün?"
Çocuğun inanmaz mırıltısıyla bir dudağı kıvrıldı Mazhar'ın. "Öptüm."
Ekin hâlâ inanamıyor gibiydi. "Gerçek mi..." Mırıldandı kendi kendine. Mazhar'ın tüm endişeleri, büyüdüğü tabular yıkılmıştı dudaklarında hâlâ çocuğun tadı varken.
"Valla." dedi adam ciddi yüzüyle.
"Neden?" dedi Ekin. Kendisini mi deniyordu?
Mazhar bir cevap vermedi. Onun yerine çocuğun ince bileğinden sürükledi salona. Çocuğu koltuğa oturttuğunda sormuştu kalın sesiyle. "Ne işin vardı o sokakta?"
Ekin parmaklarına çevirdi gözlerini. "Sadece eve gelmek istemiştim."
Çocuğun rahatça söyledikleriyle kaşları çatılmıştı adamın. "Tek başına bu halinle neyine güvendin?" Sokak oldukça karanlık, dar ve ıssızdı. Aklı olan girmezdi oraya. Ekin o sokağa sapmamış olsa Osman herkesin içinde bir şey yapamazdı zaten.
"Sorun bende mi? Neden o sokağa girdim öyle mi?" Bu düşünce yapısından nefret ediyordu Ekin. İstediği yere istediği saatte girerdi. Eleştirilmesi gereken kendisi değil, pislik insanlardı.
"Konuyu başka yerlere çekme. Hayat sandığın kadar toz pembe değil." Koltukta kendisinin yanında küçücük kalmış çocuğa bakarak ağır ağır konuşmuştu Mazhar.
"Öyle olmadığını anlayacak kadar şey yaşadım merak etme."
Sinirle bıyıklarını sıvazladı adam."Bana cevap verme çocuk."
Ekin adamın söyledikleriyle derin bir nefes aldı ve sahte tebessümüyle konuştu. "Verirsem ne olur?"
Mazhar kendisine inatla bakan çocuğa baktı alayla. "Ver istersen."
Ekin hızla "Veririm." dediği sırada muhabbetin saçmalığını yeni fark etmişti. Verir miydi? Gülmekle utanmak arasında bir yerde kalınca gözlerini kaçırdı.
Mazhar beyaz teni anında kırmızılaşan Ekin'i fark edince gür bir kahkaha atmıştı kalın sesiyle. Bu çocuk kendisini öldürecekti.
Ekin ilk kez kahkahasını duyduğu adama çevirmişti mavilerini tekrardan. Kesinlikle daha çok gülmeliydi.
Adam dikkatle kendisini izleyen çocuğu fark ettiğinde hafif gülümsemesiyle bakmıştı. Hâlâ kendisine yanlış hissettiriyordu bu şey. Cinsiyetini görmese yaşı küçüktü. Yanında babası gibi duruyordu. Gülüşü silindi. Çok çelişiyordu içinde. İstiyordu. Ama çok çelişiyordu.
Ekin adamın değişen yüzüyle gözlerini kaçırdı. Bipolar mıydı? Bu kadar duygu değişimine yetişemiyordu.
"Beni seviyor musun?"
Pat diye sorduğunda Mazhar'ın düşünceleri dağılmıştı. Kaşları şaşkınca havaya kalktı. Parmaklarını çekingence izleyen Ekin'e döndü kömür karaları.
Cevap vermediğinde maviler yavaşça siyahlarına tutunmuştu. "Bana kalmam için bir sebep ver."
"Ekin. Çok güzel çocuksun." Sıkıntılı yüzüyle baktı masum masum kendisini dinleyen çocuğa. "Ziyan etme kendini benimle."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gecenin Gündüzü -Gay
General FictionMahalle kabadayısıyla mahalleye yeni gelen güzel çocuğun hikayesi. ... Uyarı: Kitap YAŞ FARKI, şiddet ve olumsuz ögeler içermektedir.