14. Bölüm: Başarısız Kaçış

3.7K 356 92
                                    


"Kim demiş ki geceler uyunmak için?"
.
.
.

Çocuğun sözleri bir kez daha donakalmasına sebep olmuştu. Ekin fazla açık davranmaya başlamıştı yanlış zamanda. Bir anda derinleşen suya koşarak girmek gibiydi yaptığı.

Mazhar'ın kaşları anında çatılırken sertleşen yüzünü fark etmesiyle kollarını hızlıca çekmişti Ekin. Kısıkça öksürüp gözlerini kaçırırken birkaç adım uzaklaştı panikle.

"Ah...üzgünüm. Neyse..Şey...Aramızdaki sorunu çözmemize sevindim! İyi akşamlar Mazhar abi."

Gözleri kısılana kadar şirince gülümserken az önce yaptıklarını unutturmak istiyordu. Bu bu kadar kolay olmazdı aslında ama Mazhar uzatmadı. Kurcalamak istemiyordu.

Çünkü kurcalarsa eğer, bir anlık çocuğun beline doğru kaldırdığı elini de kendisine açıklaması gerekecekti.


"Çay koy abiye." Ferit kahveden içeri giren Mazhar'ı görür görmez Ali'ye seslenmişti. Eğlencenin üstünden neredeyse bir hafta geçmişti.

Mazhar her zamanki yerine yerleşip sessizce önüne konulan çayı yudumlamaya başlamıştı. Ferit adamın bu ruhsuz haline anlam veremedi. Normalde de çok konuşmazdı Mazhar ama şu an fazlaca belliydi düşük olduğu.

Gerçekten de öyleydi. Ekin'in kendisine yaptığı tuhaf atağın üstünden iki gün geçmişti. Hâlâ düşünüp duruyordu o saniyeleri.

Neden bu kadar düşündüğünü kendisi de bilmiyordu. Ciğerlerine dolan o kokunun farkında olmadan hasretini çekiyordu. Çocuğun yüzünü iki gündür de görmemişti zaten.

Kaynar çayı diktiğinde Ferit dayanamadan sormuştu. "Abi iyi misin keyfini kaçıran mevzu mu var?"

Mazhar avcunun içinde kaybolan bitmiş çay bardağını masaya sertçe bırakıp tesbihini çekmeye başlamıştı hızlı hızlı. "Nereden çıktı bu?"

"Keyfin bozuk gibi geldi de ondan sordum." Ferit tersçe çıkışan adama korkarak yanıt verdiğinde Mazhar keskince kapatmıştı konuyu.

"Değil."

Kahvenin kapısın açılmasıyla çalan zille kahvedeki adamların gözleri anlık gelen kişiye kaymıştı. Mazhar da onlardan biriydi. Ama diğerlerinin aksine giren kişiyi gördükten sonra bakışlarını çevirmemiş, aksine daha çok dikkat kesilmişti.

Çocuğun amacını anlamak istiyordu. Anlam veremediği hareketleri yüzünden kafasını çok meşgul ediyordu. Mazhar bilmediği şeylerden hoşlanmazdı. Aslında bir şeyler de sezmiyor değildi. Ama aklına bile getirmek, düşünmek istemiyordu o şeyi.

Ekin mavilerini üzerinde hissettiği bakışların sahibine çevirdiğinde yutkunmuştu. İki gündür itinayla kaçmıştı ondan ama kuryeler duruma el atıp kitap teslimatını yanlış yere yapmıştı. Eninde sonunda karşılaşacaklardı zaten.

Bu kaçışının sebebi sadece sarıldığından dolayı utanması değildi. Onun için utanmıyordu da aslında. Sadece adama karşı hisleri olduğunu anladığından beri bunu en erken şekilde kesmek için uzak kalmak istemişti.

Ama kalabileceği maksimum uzaklık bu kadar olmuştu işte.

Gözlerini kendisine dik dik bakan adamdan çekti ve kasada paralarla uğraşan Ali'ye yürüdü. "Günaydın Ali. Birkaç kitap gelecekti de bugün dükkan kapalı olunca buraya bırakmışlar sanırım..."

Ali duyduğu ince sesle uğraştığı banknotları bırakıp çekingen görünen çocuğa baktı. "Ooo günaydın Ekin bey. Siz buralara uğrar mıydınız?"

Gecenin Gündüzü -GayHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin