13. bölüm

287 18 2
                                    


NABEERRR

YAZMAK ÇOK ZOOOORR

UZUN YAZCAM DİYE BEYNİM PATLİYORR

1 BÖLÜMÜ GÜN BOYU DÜŞÜNEREK YAZIYORUM

O ZAMAN YENİ BÖLÜME GEÇELİİM.

İYİ OKUMALARR

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

MİNA'DAN

Tovbe tovbe ama bok yemiş gibi bir tat vardı ağzımda. Gözlerimi açmaya çalışıyordum fakat bir türlü açılmıyordu.

LAN öldümmü yoksa. Etraftan sesler geliyordu. Annemindi bu ses. İyi de ben niye uyanamıyorum.

En sonunda kendimi zorlayarak yarıya kadar da olsa gözlerimi açmayı başardım.

Konuşmaya çalıştım fakat tek yapabildiğim kuru kuru öksürmekti. Hay ben. Neyse neyse.

Benim öksürmemi duyan Tuğrul biranda bana dönmesiyle gözlerinin parlaklığı gözümü aldı yani o kadar.

Noluyor be . Herkes bana ağzı açık bakıyordu. Konuşamıyorum. Artı olarak kolumu kımıldatacak gücüm yok. Ağlıcam.

" Anne sizde görüyorsunuz dimi ben yine delirmedim dimi anne." dedi bir adam. Bu kim olm. Ve bana nasıl bu kadar benziyor. Yani daha doğrusu ben ona çok benziyordum. Annem devam etti.

"g-görüyorum sanırım bende. Ama emin değilim bende delirmiş olabilirim." kafalarına taş düştü herhalde.

"Delirdiysek hepimiz delirdik çünkü bende görebiliyorum." Barının agzından dökülen şaşkınlık dolu nidalar la en sonunda ellerimi kaldırabildim.

'noluyo be ' dedim.

"ALLAHHHH KESİN UYANMIIIIŞŞŞŞ . ÇOK ŞÜKÜR YARABBİİİ. KOŞ DOKTORU ÇAĞIR BUĞRAAA." Tarık abimin bağırmasıyla yerimde sıçradım. Altıma siccam resmen neden bagiriyo bu.

Tuğrulun biranda acıtmadan yavaşca sarılmasıyla ona karşılık verdim. Sonra diğerleriyle de sarıldık. Hepsi ağlıyordu.

Lan en son nolmuştu hatırlamaya çalışıyordum. Hassssss. Ben vurulmuştum dimi. Neyse en azından hemen iyileşmişim ha. Çok zinde hissediyorum kendimi. Masallah.

Doktor geldi ve inanamaz bir şekilde bana bakmaya başladı. tövbeler olsun neler oluyor.

"Bu bu nası olur. uyanamaz diye düşünüyorduk." dedi doktor. Sonra Asi abim konuştu.

"Yine bizi mucizelerle şaşırtmayı başardı minikkuş." dedi. Benim anlamsız bakışlarımı gören doktor devam etti.

" Sen bize geldiğinde göğsünden vurulmuştun. Ve çok kan kaybetmiştin. Biz çok uğraştık ameliyatta. 3 kere kalbin durdu. Ama başarılı geçti. Fakat bir sorun vardı. Senin ne zaman uyanacağını bilmiyorduk. Ve tahminlerimizce 1 ayı geçtikten sonra uyanabileceğini düşünmüyorduk. 20. günde kalbin yine durdu. Bu sefer baya baya ölümün ucundan döndün. Bugün 40. gün . Ve sen uyandın. O yüzden çok şaşkınız. Seni kontrol edicem . İyiysen taburcu olabilirsiniz." dedi. Ben donmuştum.

Ne yani 40 gündür bir ölüden farksızmıydım. Bu durumun ailem için ne kadar zor olduğunu farkettim. Kalbim hızlandı. Daraldım çünkü be.

Alet garip garip ötmeye başlayınca herkesin gözündeki o ifadeyi gördüm. Korku. Kaybetme korkusu. Doktor hemen bana baktı ve babama dönüp açıklama yaptı.

" Öğrendiği şeyler kolay değil. O yüzden stres oldu . Kalbinin hızlı atması da normal . Sizi taburcu etmemem için herhangi bir sakınca göremiyorum. Tek yapmanız gereken aşırı dikkatli olmak. Bu arada yürümesine de yardımcı olmanız lazım çünkü kaslar erimiş olabilir. Birkaç güne toparlar. geçmiş olsun." dedi ve odayı terketti.

Mina Sena DemirörsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin